Seçimlere aylar kalmışken dolar kurunda artışlar beklenmemeye başladı lakin günümüz itibariyle 19 lira civarlarında seyretmekte. Lakin dövizle ilgili yazmış olduğu yazılarla gündeme oturan Servet Yıldırım’dan büyük uyarılar geldi. Yıldırım ciddi bir uyarıda bulundu ve doların patlaması durumunda kur riskinden en fazla etkilenecek kesimi de açıkladı.
Kur Riskini Kim Taşıyor?
Seçimden sonra gelecek olan kişi için ciddi bir yük beklemekte. Şu anda var olan ekonomideki kur riskini Hazine ve Merkez bankası üstlendi. Yabancılar da TL cinsinden devlet içi borçlanma alımlarını azalttı.
ekonomi yönetimi döviz bulmaya ya da yaratmaya devam ederse makro ekonomik dengeler kısa süreli idare edebilmektedir. Türkiye kriz algılaması yönünden farklı bir ülkedir. Kur ne hızla fırlarsa, döviz likiditesi ne hızla azalırsa halkta o kadar kriz algısı bulunmaktadır. Makro ekonomik dengeler ile kriz algısı arasında kurdan güçlü bir bağ bulunmaktadır. Enflasyon çok yükseldiği zaman, işsiz sayısı artar, bütçe ciddi açıklar verir, cari açık genişlerse de döviz likiditesi sürdüğü için kriz algısı oluşmaz. Bu günlerde bu durum söz konusudur. Merkez Bankası bir süredir farklı yönetim türleri ile TL’yi güçlü tutmaktadır. TL’de sağlanmakta olan istikrar ise algıyı tamamen değiştirmektedir. Makro ekonomik göstergeler sağlıklı bir ekonomi içerisinde olduğumuzu göstermiyor. Dış ticaret açığı rekor kırarken enflasyonda da %55 ile dünya sıralamasında altıncıyız. Cari işlemler açığı gayrisafi yurtiçi hasılanın %5’ini geçmiş durumda. İşsizlik oranı %10 civarında ve bütçe açığı bu yılda %6’ya kadar gayrisafi yurtiçi hasılayı aşabilmektedir.
Farklı kaynaklardan borçlanıldığı durumda; döviz ödemelerini erteleyerek, kur korumalı mevduat ile ‘heterodoks’ yöntemlerle döviz likiditesini saylayabilir ve ekonomide büyük rahatlama sağlanabilir. Lakin bu rahatlamanın uzun süreli olacağı söylenemez. Bu politika seçime kadar işleri ‘’kazasız belasız’’ götürme üzerine kurulmuştur. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2021 sonuna göre geçen sene %56,1 artarken 28,8 milyar dolar oldu; bu da düşük bir rakam. Bundan dolayı Türkiye yatırımlarının son yıllarında hızla azaltan yabancıların taşıdığı kur riski fazla değildir. Türk şirketleri de son yıllarda dövizdeki pozisyon açıklarını mümkün oldukça daraltmaktadır. Aralık sonundan itibaren, özel sektörün yurt dışından sağlamış olduğu
kredi borcu, 2021 yılsonu verilerine göre 7 milyar dolar azalarak 160,1 olmuştur. Hane halkı ise döviz borçlanmadığı gibi döviz tevdiat hesapları ve kur korumalı mevduatlar ile döviz içerisindedir. Lakin bu durumun kur riski bulunmaz. Kur riskini üstlenmekte olan taraf tamamen Hazine ve Merkez Bankası’ndadır.