ABD mali endişeler küresel tahvil piyasalarını dalgalandırdı

ABD'deki mali kaygılar ve tarifelerdeki belirsizlik, küresel uzun vadeli tahvil faizlerini yükseltti; yatırımcılar güvenli limanlara yöneliyor.

Yayın Tarihi: 04.09.2025 11:07
Güncelleme Tarihi: 04.09.2025 11:07

ABD mali endişeler küresel tahvil piyasalarını dalgalandırdı

ABD mali endişeler küresel tahvil piyasalarını dalgalandırdı

ALİ CANBERK ÖZBUĞUTU/MAHMUT ÇİL - ABD ekonomisine dair artan mali endişeler ve başta tarife gündemi olmak üzere ülkenin enflasyonla mücadele sürecine yönelik şüpheler, dünya genelinde uzun vadeli devlet tahvillerinde satış baskısını derinleştiriyor.

Tartışmalı tarifeler ve hukuki süreç

Federal Temyiz Mahkemesi'nin ABD yönetiminin uyguladığı küresel gümrük vergilerinin çoğunu yasa dışı bulmasının ardından artan kaygılar, Başkan Donald Trump'ın açıklamalarıyla daha da kızıştı. Trump, tarifeler konusunda Yüksek Mahkeme'ye başvurmayı düşündüklerini belirtirken, yönetim kararın hızlı şekilde bozulmasını talep etti.

Yüksek Mahkeme'nin tarifelerin yasa dışı olduğuna hükmetmesi halinde, ABD'nin gümrük vergilerinden sağladığı geliri geri ödemek zorunda kalabileceğine ilişkin belirsizlikler, bütçe açığı endişelerini yükseltiyor.

Tahvil getirilerinde keskin yükseliş

Küresel ölçekte uzun vadeli tahvil faizlerinde yükseliş gözleniyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,30'a çıkarken, Japonya 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,63'e çıkarak Mayıs 2008'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Avro Bölgesi'nde de tahvil getirileri tırmanışta; Fransa 10 yıllığı yüzde 3,58 ile Mart 2025'ten bu yana zirveyi görürken, İngiltere 10 yıllığı yüzde 4,69 ile Ekim 2023 sonrası seviyelere çıktı.

Merkez bankası bekleyişleri ve güvenli liman arayışı

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu ay faiz indirimine gitmesine kesin gözüyle bakılırken, enflasyonun hızlanacağına ilişkin korkular Banka'nın izleyeceği yolu belirsizleştiriyor. Bu belirsizlikler, yatırımcıları tahvillerin yanı sıra altın gibi güvenli liman varlıklara yönlendiriyor; altının ons fiyatı 3 bin 578,54 dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü.

Uzman yorumları

Tacirler Yatırım Başekonomisti Ekin Çınar, Japonya ve İngiltere'de uzun vadeli tahvil faizlerindeki artışın ülkelerin borçluluğu ve bütçe açıklarına ilişkin endişelerden kaynaklandığını belirtti. Çınar şu değerlendirmeyi yaptı:

“ABD'de de ciddi bir harcama paketi geçirildi. Bunun yanında da faiz indirimi baskısı yapan bir Trump var. Muhtemelen gelecek dönemde seri şekilde faiz indirecekler. Bu aslında ekonomik gerekçelerle örtüşmüyor. İstihdam tarafı zayıf ama yapışkan bir enflasyon var ve çok hızlı bir faiz indirimleri piyasada bir noktada Fed'in bir noktada çok daha fazla sıkılaşması gerekebileceğine yönelik algılar artacak. Bu da uzun vadeli tahvil getirilerindeki yükselişi devam ettirecek bir unsur.”

Çınar, kısa vadede tahvil getirilerinin aşağı yönlü hareket edebileceğini, ancak gerekçesiz seri faiz indirimlerinin uzun vadede daha yüksek faiz ortamı yaratma riski taşıdığını vurguladı ve Fed'in yıl sonuna kadar iki kez faiz indirmesini beklediğini, Eylül ayı fiyatlamasının yüzde 90'ın üzerinde olduğunu belirtti.

Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Burak Pırlanta ise ABD'deki mali sorunların tahvil getirilerindeki artışın ana tetikçisi olduğunu vurgulayarak, “Bütçe açığı rekor seviyelere yaklaşırken, yeni vergi indirimleri ve harcama planları borç yükünü artırıyor. Bu, yatırımcıların güvenini sarsarak tahvil fiyatlarını düşürüyor ve getirileri yükseltiyor.” dedi.

Pırlanta, Trump'ın Çin'e yüksek tarife önerisi gibi politikaların küresel ticaret zincirlerini bozarak enflasyonu körüklediğini ve tahvillere olan talebi azalttığını ifade etti. Ayrıca Japonya ve İngiltere'deki gelişmelerin krizi derinleştirdiğine dikkat çekti ve şu değerlendirmeyi paylaştı:

“Fed'in faiz indirimlerine başlasa bile borçluluğa ilişkin endişeler nedeniyle uzun vadeli tahvil faizleri buna eşlik etmeyebilir. Doların küresel rezerv payı düşerken, altın rezervleri 30 yılın zirvesine çıktı. Sonuç olarak tahvil getirilerindeki yükseliş, mali sorunlar, enflasyon baskıları ve merkez bankası politikalarından kaynaklanıyor.”

Piyasaya etkileri

Uzmanlar, tahvil faizi ile altın fiyatı arasındaki negatif korelasyonun son yıllarda değişimini takip ediyor. Pırlanta, yatırımcıların uzun vadeli tahvillerden kaçınarak altın ve gümüş gibi fiziksel varlıklara yönelmesinin, kağıt paralara olan güvenin azaldığını gösterdiğini belirtti; altının bu yıl yüzde 35'ten fazla değerlendiğini aktardı.

Genel değerlendirme olarak, ABD'deki mali kaygılar, tarifelerdeki hukuki belirsizlikler ve küresel siyasi riskler, uzun vadeli tahvil getirilerinde yukarı yönlü riskleri canlı tutuyor ve yatırımcıları daha güvenli varlıklara yöneltiyor.