Bakan Bolat: Rekabet gücümüzü korumak için Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'na uymak zorundayız
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Uluslararası Çevre ve İletişim Derneği tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Çevre İletişim Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, yeşil ekonomi, yeşil mutabakat ve çevre-ekonomi ilişkisine vurgu yaptı. Bolat, kaynakların sürdürülebilirliğinin herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirtti.
COP31 ve küresel gündem
Bolat, 2026'da Türkiye'nin ev sahipliği yapacağı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 31. Taraflar Konferansı (COP31)'a dikkat çekti. Zirvenin 15 günden fazla süreceğini ve yaklaşık 150 bin katılımcı; dünya liderleri, uzmanlar, akademisyenler, kamu görevlileri ve özel sektör yöneticilerini bir araya getireceğini hatırlattı.
AB Yeşil Mutabakatı'na uyum zorunluluğu
Bolat, AB'nin 2019'da kabul ettiği Avrupa Yeşil Mutabakat Programının kapsamlı bir dönüşüm süreci başlattığını, sanayiden tarıma, ulaştırmadan enerjiye kadar birçok alanda mevzuat ve politik değişiklikleri gerektirdiğini söyledi. Türkiye'nin AB ile olan Gümrük Birliği ve ticaretinin ortalama %40'ını AB ile yapıyor olmasının, ülkemizi aynı mutabakata uyum sağlamaya mecbur kıldığını vurguladı: rekabet gücünü korumak ve ihracat pazarlarını geliştirmek için bu adımın kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Yeşil ve dijital dönüşümün dış ticarete etkileri
Çevresel performansın artık sadece sürdürülebilirlik değil, aynı zamanda rekabet gücünün belirleyicisi haline geldiğini belirten Bolat, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün dış ticaret politikalarının temel başlıklarından biri olduğunu söyledi. Aynı zamanda çevresel hedefleri korurken küresel tedarik zincirlerinden kopmama çabalarının sürdüğünü aktardı.
SKDM/SDKM ve sektör hazırlıkları
Bolat, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki en önemli düzenlemelerden birinin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) olduğunu, bu mekanizmaya uyum için pazara giriş kurallarında ciddi eşiklerin getirildiğini belirtti. Ayrıca, Ticaret Bakanlığı'nın yaklaşık 3 yıldan fazla süredir sektörleri Yeşil Mutabakat'a ve SDKM'ye hazırlamak üzere kamu kurumları ve özel sektör ile koordinasyon halinde çalıştığını söyledi.
SDKM'nin çelik, alüminyum, çimento, gübre, hidrojen ve elektrik ürünlerini kapsadığını hatırlatan Bolat, 1 Ocak 2026 itibarıyla SDKM'nin AB tarafından uygulanmaya başlanacağını ve bunun ciddi mali sonuçlar doğurabileceğini kaydetti. Bu kapsamda, ihracat yapan firmalara yönelik yoğun eğitim, danışmanlık ve mevzuat uyum çalışmalarına başlandığını aktardı. Türkiye'nin söz konusu sektörlerdeki dünya ihracatının yaklaşık 23 milyar dolar olduğuna da dikkat çekti.
Dijital Ürün Pasaportu ve döngüsel ekonomi
Bolat, AB'nin Yeşil ve Dijital Dönüşüm politikalarının döngüsel ekonomiye geçişi hızlandırdığını ve yeni sanayi devriminin üretimden tüketime kadar ürün yaşam döngüsünün her aşamasını dönüştürdüğünü belirtti. Bu çerçevede, AB'nin eko-tasarım kurallarına paralel olarak Dijital Ürün Pasaportu gibi uygulamaların hayatımıza girdiğini anlattı.
Türkiye-AB koordinasyonu ve SKDM çalışma grubu
Bolat, Türkiye ile AB arasında yüksek düzeyli ticaret diyalogunun 8 Temmuz 2024'te Brüksel'de başlatıldığını ve uyum süreçlerinin her alanda koordine edildiğini söyledi. 1 Ekim 2025 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum başkanlığında yapılan teknik heyet toplantısında Türkiye-AB arasında SKDM çalışma grubu kurulduğunu ve bu çalışmalara özel sektörün de dahil edildiğini aktardı.
Hedef: Sürdürülebilir rekabet gücü
Bakan Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Türkiye Yüzyılı' hedeflerinden birinin de Çevre Yüzyılı olduğunu hatırlatarak, amacın küresel rekabet gücünü koruyup sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak; üretirken ve tüketirken gelecek nesillerin kaynaklarını gözetmek olduğunu vurguladı.
Zirvenin açılış konuşmasının ardından Bolat'a Uluslararası Çevre ve İletişim Derneği tarafından hediye takdim edildi. Program, toplu fotoğraf çekiminin ardından basına kapalı olarak devam etti.
TİCARET BAKANI ÖMER BOLAT, "AB'YLE YAPTIĞIMIZ İÇİN ‘AVRUPA BİRLİĞİ YEŞİL MUTABAKATI'NI AYNI ŞEKİLDE UYGULAMA KARARI ALMIŞ BULUNUYORUZ. BURADA HEM REKABET GÜCÜMÜZÜ KORUYABİLMEK HEM DE REKABETTE İHRACAT PAZARLARIMIZI KORUYUP GELİŞTİRMEK İÇİN BU MUTABAKATA DA UYMAK ZORUNDAYIZ" DEDİ.