Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı'nda Akış Yeniden Başladı
HANDAN KAZANCI - Irak'tan boru hattı üzerinden petrol akışının 2,5 yıl sonra yeniden başlaması, Türkiye'nin enerji arzına güç katarken küresel tedarik çeşitliliğine de katkı sağlayacak.
Boru hattı yeniden devrede
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 6 Şubat 2023 tarihinde depremler nedeniyle geçici olarak kapanan hattın 4 Ekim 2023 tarihinde BOTAŞ tarafından operasyona hazır hale getirildiğini ve akışın 27 Eylül itibarıyla yeniden başladığını NSosyal hesabından duyurdu.
Boru hattının azami taşıma kapasitesi günlük toplam 1,5 milyon varil olarak belirtiliyor. Yeniden devreye alınmasının, Türkiye'nin enerji arz güvenliğine katkı sağlaması ve küresel piyasalarda kaynak çeşitliliğini artırması bekleniyor.
Irak Petrol Bakanlığı, IKBY sahalarından üretilen ham petrolün Irak Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) aracılığıyla Ceyhan Limanı üzerinden boru hattıyla ihraç edileceğini açıkladı. Anlaşma kapsamında ilk aşamada günlük yaklaşık 200 bin varil petrolün Ceyhan'a taşınması öngörülüyor.
Bakan Bayraktar, Temmuz ayındaki değerlendirmesinde hattın tam kapasiteyle çalışması halinde 40 milyar dolarlık ticaret potansiyeli taşıdığını ve Irak'ın günlük 4 milyon varillik ihracatının yüzde 40'ının Türkiye üzerinden dünyaya sunulabileceğini ifade etmişti.
Uzman değerlendirmeleri
Atlantik Konseyi Kıdemli Araştırmacısı John Roberts, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede hattın Türkiye açısından fayda sağlayacağını belirterek şunları söyledi: "Hattın günde 1 milyon varilden fazla petrol taşıma kapasitesi var. Bu dünya üretiminin yaklaşık yüzde 1'ine denk geliyor ve genel arz açısından yardımcı oluyor. Ancak hattın mevcut durumunu bilmediğimiz için tam kapasiteye ulaşmayabilir."
Roberts, Avrupa'da petrol arzında sıkıntı olmadığını vurgulayarak, "Petrol, Körfez ülkelerinden doğrudan gelebilir, bazen de Kuzey Amerika'dan sevk edilebilir. Avrupa'da petrol tüketimi, enerji dengesi içinde geçmişe göre daha küçük bir unsur." ifadelerini kullandı. Roberts ayrıca, Türkiye için asıl kritik unsurun Sakarya sahasındaki doğal gaz üretimi olduğunu ve bunun ithal gaz talebini azaltmasının önemine dikkat çekti: "Türkiye'nin Sakarya sahasından kendi gaz üretimini artırmasıyla ithal gaz talebinin azalacak olması çok önemli. Dolayısıyla, Türkiye için asıl ilgi çekici kaynak Sakarya'dır."
Oslo Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Francesco Sassi ise hattın yeniden faaliyete geçmesinin AB ve bölgesel enerji piyasaları üzerinde belirgin bir etkisi olmayacağını, son 2,5 yılda operatörlerin alternatif tedarik kaynakları bulduğunu söyledi. Sassi, hattın yeniden devreye alınmasının Irak-IKBY-Türkiye üçgenindeki enerji jeopolitiğine dair ipuçları sunduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Irak, Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimler nedeniyle son aylarda enerji ürünlerinin geçişine yönelik tehditlerin sıkça gündeme geldiği Hürmüz Boğazı'na bağımlılığı azaltarak tedarik kaynaklarını çeşitlendirmeye ihtiyaç duyuyor. Ülke, aynı zamanda merkezi hükümet ve IKBY arasındaki petrol yönetimi anlaşmazlığını çözmek için yeni bir siyasi girişim başlatıyor. Bağdat ve Ankara'da yeniden hız kazanan temaslar bölgede enerji güvenliğini sağlamayı ve Körfez ülkelerinden Akdeniz'e siyasi ve ekonomik bir eksen oluşturmayı hedefliyor."
Hattın yeniden devreye alınması, hem bölgesel enerji jeopolitiğinde hareketlilik yaratıyor hem de Türkiye'nin enerji arz güvenliğine kısa ve orta vadede somut katkılar sunma potansiyeli taşıyor.