Küresel çapta yaşanmakta olan pandemi bununla birlikte enflasyon oranlarının yükselmesi ve ekimde yaşanan değişiklikler bunların dünyamız için yarattığı tehditler bütün ülkeler için büyük bir sorun oluşturmaktadır. Bu durumdan gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha çok etkilenmektedir.Acil bir durumun olduğu yani bir krizin meydana gelebileceği aşikâr. Bu konuda Dünya Bankası ve Uluslararası para fonu da ortak bir kararda gözükmekte. Bahsettiğimiz kurumlar toplantıları içerisinde yoksulluk düzeylerinin yüksek olduğu ülkelerin baskılanma da olduğunu ve bu ülkeler için acil olarak topla eylemler gerektiğini savunmaktan nokta bunlar endişelenme konusunda haklılar. Haklı olmalarının sebebi ise borçlarından rekor seviyelere ulaşması ve bundan dolayı da bir kriz için savunmalarının yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır.
Şu an mevcut olan bütün sorunlar aşamalı olarak ortaya çıktı. İlk olarak gelişme düzeyi gelişmekte olan ülkeler bazı kuruluşlardan veya bazıları da tek tek ülkeler içerisinden bir kısmı ise özel sektörlerden borç aldılar. Bu borçların alınması esnasında bu sistem güvenliğiydi. neden güvenlidir çünkü dünya ekonomisi büyüme gitseydi ve düşük gelire sahip olan ülkelerin ürettiği mallar için talep çok fazlaydı. Yani alınan bu borçların elde ettikleri ihracat geliri vasıtası ile karşılanabileceğini düşünüyorlardı. Ancak beklenmeyen bir şey oldu ve 2010'ların ortalarında anthia fiyatlarında bir düşüş meydana geldi.
Pandemi süreci krizi nasıl etkiledi?
Bahsedilen aşamalar içerisinde pandemi süreci ikinci aşamayı oluşturmaktaydı. Covid-19 genel olarak dünyayı etkiledi ancak bundan etkilenen daha çok yoksul ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerdi. Bahsedilen ülkeler maalesef ki pandemi süreci içerisine girerken çok hassas bir ekonomiye sahiplerdir ve pandemi sürekli de onların ekonomisini oldukça kötü yönde etkiledi. Dünya Bankası başkanı geçen haftalarda bir açıklama yaptı. David Malpass uluslararası kalkınma birliği'nin yaptığı yardımlar için uygun bulunan 74 ülkeden neredeyse %50 sinin dış borç sıkıntısı veya yüksek risk altında bulunduğunu ifade etti.Bu konudaki 3 aşama ise ABD merkez bankası'nın faiz oranlarını yükseltmesi ile başlayacak. Neden? Bunun sebebi borçlanmış olan ülkelerin bu borçlarını ABD doları cinsinden yapmış olmalarından kaynaklanmakta. Borçlanan dönemde de yüksek oranlara sahip olan dolar şu an daha da fazla gözükmekte. Bu ise krizin maksimum seviyesi olabilir.Malpass ise bunun farkında olarak şunlardan bahsetti; ülkelerin dış borç risklerini değerlendirmelerine ve yönetmenlerine ve sürdürülebilir borç seviyeleri ve koşullarına doğru çalışmalarına yardımcı olmak amacıyla borç azaltma daha hızlı yeniden yapılandırma ve daha fazla şeffaflık dahil olmak üzere kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç var. Diyerek durumu ifade etti.Gözüken bu durum üzerine genel olarak bir yaklaşım ortaya çıkması uzak bir seçenek gibi duruyor. Nisan 2020'de toplanan G20 grubu en yoksul seviyelerde olan ülkeler için acil mali baskılarını hafifletmek amacı ile tasarlanan bir Bosch servisini askıya alma girişimi gibi bir anlaşma yaptı fakat bu sadece erteleyici bir çözüm olarak geçerliydi bu yüzden de bölgesel bir başarıya ulaştı.Jubilee Borç Kampanyası kapsamında yardımları almak için başvurmuş 46 düşük seviyedeki gelire sahip ülkenin 10,3 milyar dolar olan borcunu askıya alındığını ve 300 milyon dolar borçlarının iptal edildiğini fakat bunlara rağmen alacaklılara 36.4 milyar dolarlık burç ödemesi yapıldığını söylemekte.DSSI bu yıl sonunda sona erecek. Yerini ise kamu özel tüm alacaklı olanların içeri lmesi ve bunları askıya almanın yanı sıra bunların yerine borç iptali önermesini bekleyen bir girişim yani " borç tedavileri için ortak çerçeve" ile değiştirmekte.Sahra altındaki Afrika'da 3 ülke bu ülkeler Çad Etiyopya ve Zambiya. Bahsedilen bu ülkeler ortak çerçeve projesi kapsamında borçların iptali amacıyla başvuru yaptı fakat başarılı oldukları söylenemez.Jones "G20, düşük gelirli ülkelerde borç krizi yoğunlaşırken direksiyonda uyuyor" ifadesini kullandı ve bunların yanında şunu ekledi " küresel faiz oranlarındaki mevcut artış krizi daha da kötüleşti re cek ve ülkelerin pandemi den kurtulmasını engelleyecektir. G20 nin acilen özel alacaklıları borç yeniden yapılandırılmasına katılmaya zorlaması gerekiyor."Bahsi geçen bu borç konusunda gerçekçi olmak gerekirse ABD tarafından desteklenmemiş olan bir SDRM konusunun ilerleme kat edemeyecek olmasıdır.Esas olarak ise konunun çözümü için ülkelerin vardığı anlaşmalara özel alacaklı olanlarında katılması veya en azından katılmak istemeleri. Bunun için ise yapılacak olan anlaşmaların özel alacaklıları da cezbedecek maddeler içermesi gerekmektedir.Diğer bir çözüm önerisi ise şöyle yapılabilir, Akbaba fonlarının Yüksek Borçlu Yoksul Ülkeler girişimini kabul ettikleri taktirde alacaklarındanda daha güzel koşul sağlanması amacıyla dava açılmasını önlemekte olan 2010 İngiltere yasasında güncelleme yapmaktır.Bütün bunların ardından şunuda belirtmekte fayda vardır. Bir durumu önlemek yani erken tanı koymak her zaman daha avantajlıdır. Tedavi etmektense önlem alınması her şeyi daha da kolay kılar.