TCMB 94 Yaşında: 3 Ekim 1931'den Bugüne Merkez Bankası
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen para işlevlerini tek çatı altında topladıktan sonra 3 Ekim 1931'de faaliyete geçti ve bugün 94. yılını kutluyor. Kuruluş süreci, ulusal ekonomik bağımsızlığın güçlendirilmesi hedefiyle Birinci Dünya Savaşı sonrası ve Kurtuluş Savaşı'nın etkisiyle hız kazandı.
Kuruluş ve ilk adımlar
Merkez bankası fikri, ilk kez 1923 İzmir İktisat Kongresi'nde gündeme geldi. Dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda'nın 1927'de sunduğu kanun taslağı sonrasında, uluslararası uzman görüşleri alındı. 1928'de davet edilen Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering tarafından hazırlanan "Türkiye'de Nakit İstikrarı ve Bir Merkezi İhraç Bankası Tesisi" raporu, hükümetten bağımsız bir merkez bankasının gerekliliğine vurgu yaptı. İtalyan uzman Kont Volpi de merkez bankası kurulmasının Türk lirası istikrarı için şart olduğunu belirtti.
Lozan Üniversitesi'nden Prof. Leon Morf katkılarıyla hazırlanan yasa tasarısı, TBMM tarafından 11 Haziran 1930'da kabul edildi ve 1715 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu adıyla 30 Haziran 1930'da Resmî Gazete'de yayımlandı.
Banknot matbaası ve 1950'ler
İkinci Dünya Savaşı'nın etkilerinin hissedildiği 1940'larda TCMB, kamu finansmanına destek veren uygulamalarda bulundu. 1955'te kurulan banknot matbaası ile 1958'den itibaren banknotların yurtiçinde basılmaya başlanması önemli bir dönüm noktası oldu. 1950'li yıllarda büyüme ve kalkınmanın finansmanı için Merkez Bankası kaynakları kullanıldı; hazineye kısa vadeli avans imkânı tanındı.
1970: 1211 sayılı kanun ve kurumsal dönüşüm
Merkez Bankası'nın etkinliğini artırmak amacıyla 14 Ocak 1970'te 1211 sayılı TCMB Kanunu kabul edildi. Bu kanunla Banka'nın yasal statüsü, organizasyonu, yetki ve görevlerinde önemli değişiklikler yapıldı; sermaye 15 milyon liradan 25 milyon liraya çıkarıldı ve Hazine payının yüzde 51'den az olamayacağı hükme bağlandı.
Kanunla ayrıca yeni bir başkanlık makamı olan Guvernörlük oluşturuldu; bu göreve ilk kez Naim Talu getirildi. Yönetim organlarında da yeniden düzenlemeler yapıldı ve Banka'nın Hazine'ye verebileceği kısa vadeli avans üst sınırı bütçe ödeneklerinin yüzde 15'i olarak belirlendi.
1980'ler: Serbestleşme ve piyasa odaklı dönüşüm
24 Ocak 1980 kararlarıyla başlayan yapısal dönüşüm sürecinde finansal serbestleşme öne çıktı. Mevduat ve kredi faizlerinin serbest piyasa koşullarında belirlenmesi, sabit kur rejiminin sonlandırılması ve 1983'te TCMB'nin altın-döviz rezervlerini etkin yönetme yetkisi alması, Banka'nın modern para politikası araçlarını kullanmasının önünü açtı. 1987'de açık piyasa işlemlerine başlanması, para ve döviz piyasalarının kurulmasında belirleyici oldu. 1989'da Türk parası konvertibl ilan edildi.
1990'lar, 2001 krizi ve araç bağımsızlığı
1990'da Banka ilk para programını duyurdu. 21 Nisan 1994'te Hazine'nin TCMB kaynaklarını kullanımı sınırlandırıldı; 1997 protokolüyle 1998'den itibaren Hazine'nin kısa vadeli avans kullanamayacağı kararlaştırıldı. 2000-2001 dönemindeki ekonomik kriz, döviz kuru rejimindeki değişikliklere ve kapsamlı yasal reformlara yol açtı.
Kriz sonrası yapılan değişikliklerle 25 Nisan 2001'de Merkez Bankası Kanunu'nda önemli düzenlemeler gerçekleştirildi. Kanunla fiyat istikrarı TCMB'nin temel amacı olarak tanımlandı ve Banka'nın para politikası araçlarında araç bağımsızlığı güvence altına alındı. Ayrıca Banka'nın Hazine ve kamu kuruluşlarına avans/kredi verme ve birincil piyasadan borçlanma araçları satın alma yetkileri yasaklandı. Para Politikası Kurulu (PPK) bu dönemde kurumsallaştırıldı.
Enflasyon hedeflemesi ve para reformu
2002'de örtük enflasyon hedeflemesi süreci başladı; teknik ve kurumsal altyapı güçlendirildi. 1 Ocak 2005'te Türk lirasından 6 sıfır çıkarıldı, Yeni Türk Lirası tedavüle girdi. 1 Ocak 2009'da ise "Yeni" ifadesi kaldırılarak Türk lirası yeni tasarım banknotlarla dolaşıma sunuldu. 2006'dan itibaren açık enflasyon hedeflemesi uygulandı ve PPK toplantı takvimi öngörülebilirlik için yayımlandı.
Sermaye yapısı ve hisse sınıfları
1211 sayılı Kanun uyarınca Merkez Bankası hisse senetleri (A), (B), (C) ve (D) sınıflarına ayrıldı. (A) sınıfı hisse senetleri münhasıran Hazine'ye, (B) sınıfı milli bankalara, (C) sınıfı milli bankalar dışındaki bankalar ve imtiyazlı şirketlere, (D) sınıfı ise Türk ticaret müesseseleri ve Türk vatandaşlarına tahsis edildi. Banka sermayesi 25 bin lira olarak 250 bin adet hisse'ye ayrılmış durumda. Son verilere göre sermayenin yüzde 55,12'si (A), yüzde 23,25'i (B), yüzde 2,51'i (C) ve yüzde 19,12'si (D) sınıfı hisselerden oluşuyor.
Kuruluşundan bugüne başkanlar
Kuruluşundan bu yana 27 kişi TCMB Başkanı olarak görev yaptı. İlk başkan Selahattin Çam (1931-1938) oldu. Ardından görev yapan isimler: Kemal Zaim Sunel (1938-1949), Mehmet Sadi Bekter (1949-1950), Osman Nuri Göver (1951-1953), Mustafa Nail Gidel (1953-1960), Memduh Aytür (1960), İbrahim Münir Mostar (1960-1962), Ziyaettin Kayla (1963-1966), Naim Talu (1967-1971), Memduh Güpgüpoğlu (1972-1975), Cafer Tayyar Sadıklar (1976-1978), Hakkı Aydınoğlu (1979-1981), Osman Şıklar (1981-1984), Yavuz Canevi (1984-1986), Rüşdü Saracoğlu (1987-1993), Dr. Bülent Gültekin (1993-1994), Yaman Törüner (1994-1995), Gazi Erçel (1996-2001), Süreyya Serdengeçti (2001-2006), Durmuş Yılmaz (2006-2011), Doç. Dr. Erdem Başçı (2011-2016), Murat Çetinkaya (2016-2019), Murat Uysal (2019-2020), Naci Ağbal (Kasım 2020-Mart 2021), Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu (Mart 2021-Haziran 2023), Dr. Hafize Gaye Erkan (Haziran 2023-Şubat 2024), Dr. Yaşar Fatih Karahan (Şubat 2024-devam ediyor).
Merkez Bankası, nitelikli insan kaynağı, köklü kurum kültürü ve güçlü teknik kapasitesi ile fiyat istikrarını sağlama ve sürdürme hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.