Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim öncesi düzenlediği tüm mitinglerde CHP'nin "Haydi" başlıklı reklam videosuna eklenen PKK liderinin videosun aslında montaj olduğuna onay verdi. Erdoğan, videonun montaj olduğunu da kabul ederken Kılıçdaroğlu'nun Kandil'de bulunanlarla bir çok video çekimininde olduğunu söyledi.
Abdülkadir Selvi'nin “Konuşmanızda bununla iki kez video çektiğinizi söylediniz, pek anlamadım. Videoyu kim neyle çekti?" diye sorulduğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kılıçdaroğlu, Kandillilerle video çektirdi. Onları yayınladılar. Haydi, haydi, haydi’ Anlıyor musunuz? dedi. Erdoğan, bir dakikalık sessizliğin ardından "Burada Kandillilere ama kurguya ama şuna ama şuna... Videoyu çekmişler. PKK videoyla desteklemiş" diye konuşurken videosnun aslında montaj olduğunu da kabul etmiş oldu. Erdoğan'ın konuşmalarından başlıklar şöyle:
"HAYATI YALAN"
"Pazar gününü geçirdikten sonra mülteciler için bir planlama rotası çizilebilir. Moskova'da dördümüz olarak yapılan çalışmalar bulunuyor. Yapmış olduğumuz bu çalışmalar bir an önce planın bir parçası olarak gündeme gelebilir. bu mültecileri evlerine gönderin, onlar için adımlar atacağız.
Yalan söylemenin tanımını istiyorsanız Kılıçdaroğlu'nu görmelisiniz. Onun hayatı bir yalandır. Bu 10 milyonu hangi bilgiye dayanarak söylüyorsunuz? Söyleyecek birşeyi yok. Hepsinin belgeleri bizde. Nefret söylemiyle durumu kurtarmaya çalışıyor.
"NASYONAL SOSYALİST, ANARŞİST" Sorsanız sosyal demokrat olduğumuzu söylerler ama bir hafta boyunca Nazi Almanyası'ndaki nasyonal sosyalist kesimden hiçbir farkları yoktu. Hepsi anarşisttir. Türkiye'nin hiçbir sorunu acil önlemlerle çözülemez. Vatandaşlarımız rahat olsun. Sınırlarımız en son teknolojilerle donatılmıştır. Türkiye'nin sınırları hiç olmadığı kadar güvenli. Sığınmacıların sağ salim geri dönmesini destekledik. Şimdiye kadar 560.000 mülteci geri döndü. "YALANCILIK HUYUNU HERKESE BULAŞTIRDI"
Kılıçdaroğlu, peşinden giderken ne ruh ne de iz bıraktı. Herkese yalanlar saçtı. Asılsız iddialar ile birlikte siyaseti kirletmeye çalışıyorlar. 2003-2006-2013'te AKP'nin teröristi affetmeye çalıştığını varsayalım. Yalan olabilir mi? 2013'te fatura ortadaydı. Tasarıyı bu kişinin imzaladığını söyleyenler, Bakanlar Kurulu üyesi bile değildir.”