Akdeniz'de orman yangını riski Eylül başında da sürüyor
GRAFİKLİ - GÜLSELİ KENARLI/YETER ADA ŞEKO - AB uydu izleme sistemi Copernicus haritaları ve uzman değerlendirmeleri, Akdeniz havzasında kuru hava koşullarının yangın riskini canlı tuttuğunu gösteriyor.
Uzman uyarısı: Risk sürüyor
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Serengil, AA muhabirine yaptığı açıklamada Akdeniz coğrafyasında orman yangını riskinin devam ettiğini belirtti. Serengil, yangın riskinin temel nedenleri arasında rüzgarın şiddeti, sıcaklık ve nem koşulları ile ormanlardaki yanıcı madde yükü olduğunu vurguladı.
Serengil, Türkiye'de Ege ve Akdeniz ile benzer yapıda olan Batı Karadeniz'deki orman tiplerinin yangına hassas olduğunu, kızılçam ve karaçam gibi türlerin riski artırdığını; yapraklı ormanlarda tehlikenin daha düşük olduğunu ifade etti.
Yangınlar kuzeye kayıyor, etkenler iklimsel ve sosyal
Bu yıl yangınların ülkenin kuzeyine kaymasının tesadüf olmadığını söyleyen Serengil, kuraklık ve artan sıcaklıkların yangına hassas bölgeleri genişlettiğini ve kuzeydeki köy ile kasabaların da risk altına girdiğini belirtti. Serengil'e göre çıkan yangınlar günde 40-50 farklı noktada yaşanabiliyor; çoğu hızlı müdahaleyle sönse de bazıları birkaç hektarı aşarak geniş çaplı yangına dönüşüyor.
Serengil, yangınların sadece iklimsel koşullarla açıklanamayacağını; kırsaldan kente göç nedeniyle geleneksel yangınla mücadele bilgisi ve yerel farkındalığın zayıfladığına dikkat çekti. Bu durumun Türkiye ile birlikte Portekiz, İspanya, Fransa gibi ülkelerde de kırsal alanları daha kırılgan hale getirdiğini söyledi.
Serengil, ekim hatta kasımda da orman yangını riskinin söz konusu olabileceğini, kurak ve rüzgarlı havalarda mart ve nisanda bile yangın görülebildiğini kaydetti. Türkiye'de eylül ortasından itibaren özellikle kuzey bölgelerde başlayan yağış ve gece nemlenmesinin yangın riskini kısmen düşürdüğünü belirtti.
Copernicus ve WWA verileri ne diyor?
Copernicus'un 2-8 Eylül tarihlerine ait haritası, Türkiye'nin Batı ve Orta Karadeniz bölümü başta olmak üzere Ege ve Akdeniz sahillerinde; ayrıca İber Yarımadası, İtalya, Yunanistan, Fas, Cezayir, Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna'da yangın riskinin yüksek seviyede devam ettiğini gösteriyor.
World Weather Attribution (WWA) raporu, Türkiye ve Yunanistan'da iklim değişikliği sonucu şiddetli orman yangınlarının meydana gelme olasılığının 10 kat arttığını belirtiyor. Raporda, son yıllarda gözlemlenen kuraklık eğiliminin Türkiye'de daha güçlü olduğu ve yangın öncesi dönem olan ekim-nisan aralığında toplam yağışın yaklaşık yüzde 14 azaldığı vurgulanıyor.
Geleceğe dönük uyarılar
WWA raporu, küresel fosil yakıt kullanımından yenilenebilir enerjiye geçiş hızının artırılmaması durumunda Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs adasının daha şiddetli ve kontrolü zor orman yangınları riskiyle karşı karşıya kalacağını uyarıyor. Raporda ayrıca, mevcut politikalarla bu yüzyıl içinde küresel sıcaklık artışının 2,6 santigrat dereceye ulaşmasının beklendiği; bunun gerçekleşmesi halinde yangınların yüzde 18 daha şiddetli olacağı ve orman yangını çıkma olasılığının yaklaşık 6 kat artacağı öngörülüyor.
Rapor, yangın başladıktan sonra kontrol etmenin de yüzde 25 daha zorlaşacağını belirtiyor.
Önleyici adımlar gerektiği vurgusu
Serengil, orman yangınlarıyla mücadelede sadece söndürme çalışmalarının yeterli olamayacağını; önleyici tedbirlerin güçlendirilmesi ve yangının çıkmadan önlenmesine yönelik adımların öncelikli olması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin orman yapısının parçalı ve kırılgan olduğunu, bu nedenle yangınların çok geniş alanlara yayılmasının her zaman kolay olmadığını ama kuzeye doğru genişleme riskinin gelecekte artacağını belirtti. Özellikle Artvin ve çevresi için önümüzdeki 5-10 yıl içinde yangınlarla daha fazla karşılaşma olasılığına dikkat çekti.