BM Genel Kurulunda Türkiye'nin İkazı
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Aslı Güven, İsrail'in BM kararları, uluslararası hukuk ve Uluslararası Adalet Divanına (UAD) karşı saygısızlığına güçlü bir şekilde karşı çıkılması gerektiğini vurguladı.
Bugün BM Genel Kurulunda düzenlenen acil oturumda, Filistin'deki gelişmeler ele alındı. Güven, BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) Gazze konusundaki karar tasarısının bir kez daha veto edilmesine dikkat çekerek, bu durumun sadece sivillerin acılarına yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda BM'nin kuruluş ilkelerini zayıflattığını ifade etti.
Gerçekler Veto Edilemez
Güven, sözlerine şu şekilde devam etti: "Veto bir karar tasarısının geçmesini engelleyebilir ancak gerçekleri susturamaz ve adaletin gereksinimini yok edemez. Gerçekler veto edilemez."
BM Genel Kurulunun, BMGK'nin yerine getiremediği görevleri bir kez daha üstlendiğini belirten Güven, bu akşam yapılan oylamada Türkiye'nin de eş sunuculuğunda iki karar tasarısının ele alınacağını bildirdi.
Güven, üye ülkeleri Gazze'de acil, koşulsuz ve kalıcı ateşkes ile BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) destek çağrısında bulunan tasarıları desteklemeye davet etti.
Tarih, Harekete Geçenekleri Hatırlayacak
Güven, "Tarih, kimin harekete geçme konusunda başarısız olduğunu ve kimin barışın yanında durduğunu hatırlayacak." diyerek Gazze'deki durumun, insan hakları ve uluslararası hukuka bağlılık açısından bir sınav olduğunu belirtti.
Aslı Güven, İsrail'in sistematik ihlallerinin göz ardı edilmesi halinde uluslararası hukuk, insan hakları ve çok taraflı sisteminin güvenilirliğinin zedeleneceği uyarısında bulundu. Bununla birlikte, uluslararası toplumun inşa ettiği ilkelere sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Gazze'deki Facia ve Türkiye'nin Tutumu
Güven, uluslararası toplumun Gazze'de acilen ateşkes, insani yardım sağlanması ve zorunlu yerinden edilmenin sonlandırılması talebini hatırlatarak, "Gazze'de 21. yüzyılda insan eliyle oluşturulan faciayı tanımlayacak söz yok." dedi.
Ateşkesin, mevcut krizi sonlandırmak ve daha fazla acının önüne geçmek için tek seçenek olduğunu belirten Güven, Türkiye'nin Lübnan'daki ateşkesi desteklediğini, ancak Gazze'deki durumun daha acil adımlar atılması gerektiğini ortaya koyduğunu kaydetti.
Güven, ayrıca İsrail'e silah transferinin sonlandırılması için kolektif bir çağrı yaparak, işgali sonlandırmak, sivilleri korumak ve insanların çektiği acıyı dindirmek için bu eylemin yasal, insani ve ahlaki bir zorunluluk olduğunun altını çizdi. Türkiye'nin, acil ateşkes, engelsiz insani yardım ve Filistin Devleti'nin tanınması konusundaki kararlılığını tekrar etti.