ÇOMÜ Akademisyenleri Zooloji Müzesi ve Herbaryum Kurmak İstiyor
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü akademisyenleri, 30 yılı aşkın süredir doğadan topladıkları örnekleri modern bir müzede sergileme hedefiyle çalışma başlattı. Deprem riski nedeniyle yıkım kararı verilen binadan taşınacak envanter; 100 farklı türten oluşan 2 binden fazla sürüngen, kuş, balık ve amfibi ile 30 binden fazla bitki örneğini kapsıyor.
Sergileme ve koruma ihtiyacı
ÇOMÜ Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Tosunoğlu, envanterdeki örneklerin 1.500'ünü sürüngenlerin oluşturduğunu belirtti. Tosunoğlu, yıllardır Türkiye çapında yürütülen bilimsel çalışmalar sonucu toplanan örneklerin makale, doktora ve yüksek lisans çalışmaları ile eğitim ve halk bilgilendirmede kullanıldığını vurguladı.
Tosunoğlu, örneklerin kayıt altına alındığını ve ulusal ile uluslararası bilim insanlarının çalışmalarında yararlandığını söyleyerek, "Biz bu bilimsel müzeyi halka taşımayı düşünüyoruz" ifadesini kullandı. Proje hayata geçerse müzenin hem yerel halk hem de Çanakkale'ye gelen turistler için önemli bir ziyaret noktası olacağı, ayrıca eğitim ve doğa koruma misyonuna hizmet edeceği belirtildi.
Bilimsel veri ve gelecek çalışmalar
Tosunoğlu, doğadan yakalanan türlerin canlıyken fotoğraflandığını, müzeye getirildiklerinde demirbaş kaydının yapıldığını ve kan, kemik, DNA ile türlerin Türkiye'deki dağılış ve ekolojileri üzerine çok sayıda çalışma yürütüldüğünü söyledi. Bu çalışmaların ileride yapılacak araştırmalara temel oluşturduğu ve örneklerin türe zarar verilmeden bilimsel kullanıma açık tutulduğunu belirtti.
Herbaryum hedefi ve koruma koşulları
ÇOMÜ Fen Fakültesi Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Karabacak ise herbaryum envanterinde 30 binden fazla örnek bulunduğunu, bunların Türkiye'nin farklı illerinden toplandığını aktardı. Karabacak, örneklerin böceklenme, nem ve küften korunması amacıyla özel bir salonda, yüzde 40-50 nem ve 21 derece sıcaklıkta saklandığını ifade etti.
Karabacak, herbaryumun bilimsel materyal koruma ve araştırma amaçlı bir müze niteliği taşıdığını, çalışmalara 1995 yılında başlandığını ve 2016'dan bu yana uluslararası tanınırlığa ulaşıldığını söyledi. Üretilen bilginin halka ulaştırılmasının toplumsal tanınırlık için önemli olduğunu vurgulayan Karabacak, herbaryumu daha kurumsal ve modern bir yapıya taşımayı hedeflediklerini belirtti.
Karabacak, "İnşallah kısa sürede bu müzeyi oluşturabileceğiz" diyerek, uygun koşulları sağlayan bir mekan arayışlarında çeşitli görüşmeler yürüttüklerini kaydetti. Envanterde ayrıca Avustralya, Yeni Zelanda ve Tayland'da yayılış gösteren ilk kara bitkilerinden bir örneğin bulunduğu ve Çanakkale'ye ait 1.700'ü aşkın çeşidin ellerinde bulunduğu ifade edildi.
Bilime ve turizme katkı
Akademisyenler, müze ve herbaryumun hayata geçirilmesiyle hem bilimsel çalışmaların sürdürüleceğini hem de doğadan etkilenen türlerin korunarak gelecek kuşaklara aktarılacağını belirtiyor. Proje, eğitim, araştırma ve turizme katkı sağlamayı amaçlıyor.