DOLAR
42,53 0,02%
EURO
49,48 -0,09%
ALTIN
5.738,89 0,01%
BITCOIN
3.836.633,78 0,52%

Ducomte: Lecornu'nun İstifası Macron İttifakındaki Anlaşmazlıktan Kaynaklandı

Siyaset bilimci Jean-Michel Ducomte, Lecornu'nun istifasının Cumhuriyetçiler ile Macron ittifakı arasındaki anlaşmazlık ve kabinedeki kişisel ihtiraslar sonucu olduğunu söyledi.

Yayın Tarihi: 08.10.2025 11:01
Güncelleme Tarihi: 08.10.2025 11:01

Ducomte: Lecornu'nun İstifası Macron İttifakındaki Anlaşmazlıktan Kaynaklandı

Ducomte: Lecornu'nun İstifası Macron İttifakındaki Anlaşmazlıktan Kaynaklandı

Jean-Michel Ducomte, Başbakan Sébastien Lecornu'nun istifasının, Cumhuriyetçiler Partisi (LR) ile Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un meclis ittifakı arasındaki anlaşmazlık ve siyasi ihtiraslardan doğduğunu belirtti.

İstifa süreci ve siyasi kriz

Ducomte, Lecornu'nun 9 Eylül'de atandığını, 5 Ekim'de hükümeti kurmasının ardından sadece 17 saat içinde istifa ederek toplam 27 gün görevde kaldığını hatırlattı. Bu gelişmenin, ülkede derinleşen siyasi krizi daha da ağırlaştırdığını vurguladı.

İttifak anlaşmazlığı ve önceki atamalar

2024 erken genel seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı Macron'un mecliste en çok sandalye sahibi solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakından bir başbakan atamayı tercih etmediğini, bunun yerine merkez sağcı Michel Barnier ve ardından yine merkez sağcı François Bayrou'yu başbakan olarak seçtiğini anımsatan Ducomte, bu tercihin meclisteki gerçek çoğunluğu yansıtmadığını söyledi.

İstifanın arkasında siyasi ihtiraslar

Ducomte, Lecornu kabinesindeki kişisel hırslar ve çatışmaların istifada belirleyici olduğunu belirterek İçişleri Bakanı Bruno Retailleau'yu işaret etti. Eski Maliye Bakanı Bruno Le Maire'nin Lecornu kabinesine alınmasının Cumhuriyetçi cephede tepkiyle karşılandığını aktardı.

Ducomte'ye göre, Cumhuriyetçilerin hükümete verdikleri desteği çekmeleri yeterli oldu ve Lecornu istifa etmek zorunda kaldı. Barnier ve Bayrou hükümetlerinin ardından yaşanan kopuş, merkez sağcı bir hükümetin ayakta kalmasını zorlaştırdı.

Bütçe aciliyeti ve AB baskısı

Ducomte, yeni hükümetin kurulmasının öncelikli gerekçesinin 2026 bütçesinin gecikmeden onaylanması olduğunu belirtti. Kamu borçları ve 2025 bütçesinin gecikmeli onaylanması nedeniyle Fransa'nın Avrupa Birliği'nin radarında olduğunu, aynı durumun tekrarlanmasının Birlik tarafından hoş karşılanmayacağını söyledi.

Parlamentonun 31 Aralık'ten önce bütçe üzerinde uzlaşması gerektiğini hatırlatarak, siyasi sınıfın önündeki en önemli görevin bütçeyi geçirmek olduğunu vurguladı.

Macron'un önündeki seçenekler

Ducomte'ye göre Macron'un üç seçeneği bulunuyor: istifa etmek, Ulusal Meclisi feshetmek veya yeni bir başbakan atamak. En olası yolun yeni bir başbakan atamak olduğunu, bunun teknokrat bir hükümet ya da merkez blok ile uzlaşı halinde sol kanattan bir başbakan olabileceğini belirtti.

Siyasi istikrarsızlık ve aşırı sağın yükselişi

Son üç yıldır süren siyasi istikrarsızlığın aşırı sağ için avantaj sağladığını söyleyen Ducomte, aşırı sağın yönetim geçmişi olmadan vaatlerle demokratik bir avantaj elde ettiğini ifade etti. 2024 seçimleri sonrası parlamento üç bloğa bölünmüş, bu durum istikrarlı hükümet kurmayı zorlaştırmıştı.

Ducomte, anketlerin aşırı sağın 2027 cumhurbaşkanlığı seçiminde şanslı olduğunu gösterdiğini ve merkez sağ ile merkez solun söylemlerinde yenilenmeye gitmesi gerektiğini savundu.

Geçmiş bütçe anlaşmazlıkları

Hatırlatmak gerekirse, merkez sağcı Michel Barnier hükümeti 4 Aralık 2024'te 2025 bütçe görüşmelerindeki uzlaşmazlık nedeniyle muhalefetin gensoru önergesiyle düşürüldü. Cumhurbaşkanı Macron, François Bayrou'yu 13 Aralık 2024'te başbakan atamış, Bayrou hükümeti güvenoyunu alamayıp düşmüştü. Macron daha sonra 9 Eylül'de Savunma Bakanı olan Sébastien Lecornu'yu başbakan atamıştı.

Ducomte, siyasi aktörlerin önceliğinin, ülkenin ekonomik dengeleri ve AB ile ilişkiler açısından önem taşıyan bütçe sürecini sorunsuz tamamlamak olması gerektiğini vurguladı.