DOLAR
42,58 -0,02%
EURO
49,63 -0,09%
ALTIN
5.734,66 0,08%
BITCOIN
3.857.076,84 0,11%

Erdoğan'dan BM 80. Genel Kurul'da Gazze ve Filistin Çağrısı

Erdoğan, BM 80. Genel Kurulunda Filistin'e destek çağrısı yaptı; Gazze'deki sivil kayıpları, soykırım iddiaları ve uluslararası sorumluluğu vurguladı.

Yayın Tarihi: 23.09.2025 20:07
Güncelleme Tarihi: 23.09.2025 20:07

Erdoğan'dan BM 80. Genel Kurul'da Gazze ve Filistin Çağrısı

Erdoğan: Bu kürsüde Filistin halkının hissiyatına tercüman olmak için bulunuyoruz

BM 80. Genel Kurulunda kritik mesajlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in 80. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap ederek, konuşmasına Genel Kurulun tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyerek başladı. Erdoğan, konuşmasında Birleşmiş Milletler Şartı'nın kuruluş amacını hatırlatarak dünyadaki çatışmalara dikkat çekti.

Erdoğan, Genel Kurul Başkanlığını tamamlayan 79. Dönem Başkanı Philemon Yang'ı tebrik etti ve görevini devralan eski Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'a başarılar diledi.

Konuşmasının başında, Filistin Devleti'nin tanınması konusunda artan desteğe işaret eden Erdoğan, "Biz bugün bu kürsüde kendi vatandaşlarımızla birlikte sesi kısılmak istenen Filistin halkının hissiyatına tercüman olmak için de bulunuyoruz. Filistin Devleti'ni tanıyacağını açıklayan tüm ülkelere teşekkür ediyor, henüz bu kararı almayan devletleri ise bir an önce harekete geçmeye çağırıyorum." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Kuruluş Şartı'nın ilk maddesinden alıntı yaparak "Birleşmiş Milletler'in amacı, uluslararası barış ve güvenliği korumaktır." dedi ve dünyanın birçok bölgesinde Kuruluş Şartı'nın ruhuna aykırı vahim hadiselerin yaşandığını vurguladı.

Gazze'deki duruma ilişkin konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede devam eden şiddeti şu ifadelerle aktardı: "Özellikle Gazze'de gözlerimizin önünde 700 günü aşkın bir süredir soykırım devam ediyor. Gazze'de ölen sivillerin sayısı 65 bini geçti. Enkaz altında kaç cenazenin olduğu henüz bilinmiyor. Ölenlerin 20 binden fazlası çocuk. İsrail tarafından, Gazze'de son 23 aydır her saat bir çocuk acımasızca hayattan kopartılıyor."

Erdoğan, yalnızca silahla değil açlıkla da öldürüldüğünü belirterek, "21. yüzyılda, medeni dünyanın bakışları altında, 146'sı çocuk 428 kişi açlıktan hayatını kaybetti ve sayı her geçen gün artıyor" dedi.

Konuşma sırasında Gazze'deki günlük hayatı gösteren fotoğraflar paylaştığını belirten Erdoğan, ellerinde leğenlerle su taşıyan kadınların görüntüsüne atıfta bulunarak vicdani bir çağrı yaptı ve Gazze'deki yerinden edilmeye dikkat çekti: "365 kilometrekare içinde yaşayan 2,5 milyon Gazzeli, her gün yerinden ediliyor, her gün bir başka bölgeye göçe zorlanıyor."

Sağlık altyapısının çöktüğünü, doktorların öldürüldüğünü veya gözaltına alındığını, ambulansların vurulduğunu ve hastanelerin bombalandığını söyleyen Erdoğan, tedavi, operasyon ve ilaç temininin neredeyse imkansız hale geldiğini vurguladı. Kendi duygularını paylaşarak, "Henüz 2-3 yaşındaki, elleri, kolları, bacakları olmayan masum yavrucaklar, bugün maalesef, Gazze'nin olağan fotoğrafı haline gelmiştir." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, açlıktan ölme noktasına gelen bir çocuğun fotoğrafını göstererek, "Buna hangi vicdan dayanır, hangi vicdan buna sessiz kalabilir? Çocukların açlıktan, ilaçsızlıktan öldüğü bir dünyada huzur olur mu?" diye sordu ve dünya kamuoyuna çağrı yaptı.

Basın özgürlüğü ve güvenliğine dair de sert eleştiriler yönelten Cumhurbaşkanı, İsrail'in Gazze'de çalışan gazetecilere yönelik eylemlerine işaret ederek, "İsrail, şu ana kadar Gazze'de ulusal ve uluslararası basında çalışan 250 gazeteciyi kasıtlı olarak öldürdü, Gazze'ye tüm girişleri yasakladı." dedi.

BM Genel Sekreteri António Guterres'in soykırıma dikkat çekme çabalarını desteklediğini söyleyen Erdoğan, aynı zamanda Birleşmiş Milletler'in Gazze'de çalışan personelini koruyamadığını belirtti: "Gazze'de insanlara yardım için koşturan 500 kişi öldürülmüştür. Bunların 326'sı BM personelidir."

Erdoğan'ın konuşması, Gazze'de yaşanan insani trajediye uluslararası toplumun daha hızlı ve kararlı müdahale etmesi çağrısıyla sürdü. (Süreç devam ediyor)