Eylül ayında Mescid-i Aksa ve Harem-i İbrahim’e artan baskınlar
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, işgal altındaki kutsal mekanlara yönelik ihlallerle ilgili aylık raporunu yayımladı. Raporda, İsrail askerleri ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin Mescid-i Aksa ile El Halil’deki Harem-i İbrahim’e yönelik müdahalelerinin arttığı belirtildi.
Bakanlık açıklamasında, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarını yoğunlaştırdığı ve avluda "Talmudik" ritüeller gerçekleştirdiği ifade edildi. Raporda, eylül ayında Mescid-i Aksa’ya toplam 26 baskın düzenlendiği vurgulandı.
Ayrıca, İsrail polisinin eylül ayında Mescid-i Aksa hatiplerinden Şeyh Muhammed Serendah'ı gözaltına aldığı, daha sonra salıverilen Serendah’a bir hafta boyunca Aksa'ya giriş yasağı getirildiği kaydedildi. Açıklamada, İsrail'in Mescid-i Aksa hatiplerinin cuma hutbelerinde İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını ele almalarını engellediği de belirtildi.
Harem-i İbrahim Camisi'ne yönelik ihlaller
Bakanlık raporunda, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim'e defalarca baskın düzenlendiği, 92 vakit ezan okunmasına ve Filistinlilerin camiye girmesine engel olunduğu ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, İsrail'in Harem-i İbrahim Camisi'nin iç kısmını örten çatısına el koyma kararı aldığına işaret edilerek, bunun camiye yönelik çok tehlikeli bir adım olduğu kaydedildi.
Harem-i İbrahim Camisi, Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa çevresiyle bağlantılı olarak kabul edilen El Halil kentinde yer almakta ve Mekke'deki Mescid-i Haram ile Medine'deki Mescid-i Nebevi ile birlikte Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami olarak anılmaktadır. Caminin altındaki mağarada Hazreti İbrahim ve eşinin kabirleri ile Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunmaktadır.
Raporda, caminin tarihsel olarak maruz kaldığı saldırılara da değinilerek, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin eylemi sonrası caminin kapatıldığı ve yeniden açıldığında yarısından fazlasının Yahudilere tahsis edilerek ikiye bölündüğü hatırlatıldı. Söz konusu saldırıda 29 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve 150'den fazla kişinin yaralandığı belirtildi.
Caminin bölünmesinin ardından, Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirlerin Müslümanlara ayrılan kısımda kaldığı, diğer mezarların ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakıldığı bildirildi. Raporda ayrıca, Harem-i İbrahim'in Ramazan ve Ramazan Bayramı dönemlerinde Müslümanların toplu ibadeti için tam olarak açılmadığına dikkat çekildi.
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı tarafından yayımlanan bu rapor, kutsal mekânlara yönelik erişim ve ibadet özgürlüğü konusunda devam eden kısıtlamalara işaret ediyor.
