Gazze'de ekokırımın kapsamı ve insani yıkım
YEŞİM YÜKSEL - İsrail'in Gazze'de iki yıldır süren askeri operasyonları yalnızca insan kaybına yol açmadı; Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) raporlarına göre bu saldırılar bitki ve hayvan türlerini, tarımı, balıkçılığı ve hayvancılığı felç etti. 8 Ekim 2023'ten bu yana yürütülen harekâtlarda yaşamını yitirenlerin sayısı 20 bini çocuk olmak üzere 67 bini geçti.
Kritik altyapı ve su krizi
AA muhabirinin derlediği UNEP verilerine göre Gazze'nin doğal su kaynakları, aşırı kullanım ve altyapı hasarı nedeniyle tükeniyor. Yer altı suyunun büyük ölçüde kirlendiği bölgede, su örneklerinin yüzde 97'si Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) içme suyu standartlarını karşılamıyor. Kirliliğe deniz suyu sızması ve nitrat kirliliği başlıca nedenler arasında sayılıyor.
Saldırılar öncesinde bölgede 3 deniz suyu arıtma tesisi, 292 yer altı suyu arıtma kuyusu, 54 su deposu ve pompa istasyonu ile 6 atık su arıtma tesisi bulunuyordu. Ancak geçen Nisan itibarıyla su depolama kapasitesi yüzde 84 azaldı ve atık su arıtma tesisleri çalışamaz hale geldi.
Halk sağlığı ve salgın riski
Kanalizasyon sisteminin çökmesi sonucunda, bir tuvalete 360 kişi, bir duş alanına 2 bin 400 kişi düşecek şekilde yaşam koşulları kötüleşti. Bu durum sulu ishal vakalarının 36 kat, kanlı ishal vakalarının 24 kat, Hepatit A vakalarının 384 kat artmasına yol açtı. DSÖ verilerine göre akut solunum yolu enfeksiyonları ve ishal vakaları bu yıl bildirilen hastalıkların yüzde 99'unu oluşturuyor; çocuk felci vakaları yeniden görülmeye başladı.
Tarım, bitki örtüsü ve biyolojik çeşitlilik
UNEP'in uydu tabanlı analizine göre 2023 Ekim–2025 Mayıs döneminde Gazze'deki toprak ve bitki örtüsünün büyük kısmı yok oldu. Mayıs 2025 itibarıyla ağaç ürünlerinin yüzde 97'si, yıllık bitkilerin yüzde 82'si, çalılık alanların yüzde 95'i, otlakların yüzde 89'u tahrip edildi; ekilebilir alanların yüzde 75'i üretim yapılamayacak hale geldi.
Gazze'de bilinen 220 bitki, 140 kuş ve 30 kara hayvanı türü bulunuyor. Saldırılar sonrası kıyı kumullarındaki bitki örtüsünün yüzde 90'ı, Wadi Gaza çevresindeki su kuşlarının yüzde 80'i, tarımsal polinatörlerin yüzde 70'i kayboldu. Endemik bitkilerden Matthiola livida ve Atriplex halimus artık doğada gözlemlenemiyor.
Tarımsal alanların yüzde 67'si doğrudan bombardımana uğradı veya geçici askeri alan olarak kullanıldı; sulama hatlarının yüzde 80'i, seraların yüzde 70'i, soğuk hava depolarının yüzde 95'i yok oldu. Çiftçilerin yüzde 85'i üretimi bırakmak zorunda kaldı, kümes hayvancılığı neredeyse tamamen durdu.
Kıyı, deniz ekosistemi ve balıkçılık
İsrail saldırıları sonrası kıyı altyapısının yüzde 92'si yıkıldı veya kullanılamaz hale geldi. Atık su arıtma tesislerinin zarar görmesi sonucu denize günde 130 bin metreküp ham kanalizasyon karışmaya başladı; deniz suyundaki bakteri ve koliform düzeyleri DSÖ sınırlarının 40 ila 60 katına ulaştı.
2024–2025 döneminde avlanabilir balık türü sayısı 35'ten 9'a düştü, balık stokları yüzde 50 azaldı ve balıkçılıkla geçinen 18 bin kişi işini kaybetti. Deniz suyundaki tuzluluk dengesinin ve oksijen seviyesinin bozulması sonucu alg patlamaları görüldü; deniz çayırlarının (Posidonia oceanica) yüzde 88'i ve kabuklu deniz canlılarının yüzde 90'ı yok oldu.
Kıyı boyunca 700 bin ton enkaz, yaklaşık 30 bin ton metal atık ve petrol kalıntıları birikti; bazı sahillerde kıyı çizgisi 100 metreye kadar geri çekildi. Bu erozyon, yer altı suyu ile deniz etkileşimini artırarak tuzlu su sızmasını hızlandırdı.
Enkaz, tehlikeli atıklar ve hava kirliliği
UNEP ve UNOSAT verilerine göre Gazze'deki binaların yüzde 78'i yıkıldı veya ciddi hasar aldı. Saldırılar 61 milyon ton enkaza yol açtı; bu, önceki çatışmaların toplam enkaz miktarının 20 katına denk geliyor. Enkazın yüzde 11'i asbest, yüzde 8'i ağır metal ve zehirli boya kalıntısı, yüzde 3'ü yanmış plastik ve kimyasal atık barındırıyor.
Ekim 2023'ten sonra atık toplama sisteminin yüzde 90'ı çöktü; yaklaşık 100 bin ton tıbbi, gıda ve kimyasal atık kontrolsüz şekilde açık alanlarda birikmeye başladı. Yerel yönetimler kapasite eksikliği nedeniyle atıkları yakmaya başladı ve UNEP ölçümlerine göre PM2.5 konsantrasyonu normalin ortalama 6-8 katı, yer yer DSÖ sınırının 60-100 katına ulaştı.
Hedef alınan yakıt depoları Gazze semalarında haftalarca süren siyah duman tabakası oluşturdu; uydu görüntülerine göre bu duman bazen İsrail'in Aşkelon ve Mısır'ın El Ariş kıyılarına kadar ulaştı.
Uzman değerlendirmesi: Butmeh'in uyarıları
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Filistin Sivil Çevre Örgütleri Ağı Koordinatörü Abeer Butmeh, savaşın başlangıcından bu yana Gazze'deki herkesin hayatının tamamen değiştiğini vurguladı. Butmeh, tarıma bağımlı Filistinlilerin kendi zeytin ağaçlarını hasat edemediğini ve "Yasaklı silah kullanımı geri döndürülemez etkiler bırakıyor" uyarısında bulundu.
Butmeh, İsrail'in ağır metal ve yasaklı kimyasallar içeren silah kullanımının tarımda uzun vadeli, çoğu zaman geri döndürülemez etkiler bıraktığını belirtti: "Bitkilerin büyümesi neredeyse imkansız hale geliyor. Bu etkileri gözle görmek bile mümkün. Bazı ağaçlar hala canlı gibi görünse de aslında toprakta kurumaya yüz tutmuş durumdalar..."
Butmeh, özellikle yerinden edilmiş insanların bulunduğu bölgelerde su kuyularının katı atık sızıntısı ve arıtılmamış atık su nedeniyle fekal koliform bakterileriyle kirlendiğini aktardı. Ayrıca savaşın başından beri Gazze'deki altyapı tesislerinin kasıtlı hedef alındığını, atık su tesisleri ve kanalizasyon sistemlerinin zarar görmesi sonucu büyük miktarda atık suyun cadde, çadır ve denize ulaştığını vurguladı.
Butmeh son olarak şunları söyledi: "İsrailli yerleşimciler her gün Filistin köylerine ve şehirlerine saldırıyor, aynı şekilde İsrail güçleri de saldırılar düzenliyor. Gazze Şeridi'nde farklı çevresel zorluklar da mevcut. Öncelikle, büyük miktarda katı atığın ayrıştırılmadan birikmesiyle başlayan bir sorun var. Tıbbi ve zehirli atıklar diğer türdeki atıklarla karışıyor ve bu atıklar barınma alanlarının ve yerinden edilmiş insanların yaşadığı bölgelerin önünde yığılıyor. Bu atıklardan sızan atık suyun toprağa karışmasını, yer altı sularına ve çevreye nasıl zarar verdiğini kolayca hayal edebilirsiniz. İsrail su, gıda ve enerji kaynaklarını adeta bir savaş silahı olarak kullanıyor. Filistinliler çadırların arasındaki küçük alanlarda ekim yapmaya çalışıyor ve Gazze'deki insanlar artık tuzlu suya bağımlı hale gelmiş durumda."
Sonuç
UNEP verileri ve saha raporları, Gazze'de iki yıldır süren yıkımın ekosistem, altyapı ve insan sağlığı üzerinde çok boyutlu ve kalıcı etkiler yarattığını gösteriyor. Su kaynakları, tarım arazileri, kıyı ekosistemleri ve halk sağlığı alarm veriyor; acil insani ve çevresel müdahaleler olmadığı sürece geri dönüşü zor sonuçlar devam edecek.