DOLAR
42,58 -0,02%
EURO
49,66 -0,13%
ALTIN
5.759,22 -0,35%
BITCOIN
3.839.558,51 0,57%

Gazze'de Han Yunus Sahilinde Filistinlilerin Çadırda Hayatta Kalma Mücadelesi

Gazze'nin Han Yunus sahiline sığınan Filistinliler, 365 km²’lik alanda deniz tehdidine rağmen çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor.

Yayın Tarihi: 20.09.2025 11:23
Güncelleme Tarihi: 20.09.2025 11:23

Gazze'de Han Yunus Sahilinde Filistinlilerin Çadırda Hayatta Kalma Mücadelesi

Gazze'de Han Yunus sahilinde hayatta kalma mücadelesi

İsrail ordusunun hava bombardımanlarının ardından başlattığı kara saldırıları nedeniyle Gazze kentindeki Filistinliler, zor şartlar altında güney bölgelere göç etmeye devam ediyor. 365 kilometrekarelik dar alanda sıkışan siviller, gidebilecekleri son kara parçası olarak sahile yerleşmek zorunda kalıyor.

Güneydeki aşırı yığılma ve sınırlı alan nedeniyle birçok aile, deniz tarafından yutulma riski olmasına rağmen Han Yunus sahilinde çadır kurdu. Saldırılardan kaçanlar, arkalarında İsrail, önlerinde denizle, aç ve susuz bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyor.

Zorlu yaşam koşulları

Han Yunus sahiline sığınanlar su ve temel ihtiyaç eksikliğiyle mücadele ediyor. Temiz içme suyuna erişim kısıtlı; birçok aile bulaşıklarını, çamaşırlarını ve çocuklarını tuzlu deniz suyuyla yıkamak zorunda kalıyor. Kadınlar deterjan olmadığı için bulaşıkları kumla ovalayıp deniz suyuyla duruluyor.

Çadırlar denizden gelen dalgalarla her an suya gömülme riski taşıyor, bu nedenle bölgedekiler çadırların etrafına hendekler kazıyor. Yaklaşan kışla birlikte yükselen dalgaların çadırları yutmasından büyük endişe duyuluyor.

Tanıkların sözleri

Ummu Tarık Ebu Racile sahildeki yaşamı şöyle özetliyor: “Buraya geldiğimizden beri sıkıntı çekiyoruz. İlk geldiğimizde yaz sıcağında kavrulduk şimdi de kış kapıda. Kışın dalgalar çok yükseliyor ve çadırlara kadar ulaşıyor. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Aynı çadırda 3 aile yaşıyoruz. Allah bize acır da buradan daha iyi bir yere gideriz diye düşünüyoruz.”

Ebu Racile, dünyanın sessizliğine değinerek şunları ekliyor: “Dünya bizi görmüyor, empati kurmuyor. Kurmuş olsalardı, çocuklarımızı ve çektiğimiz sıkıntıları görmüş olsalardı savaş çoktan biterdi. 2 yıldır savaştayız. Ha bu gün ha yarın bitecek diyoruz ama sözün bir faydası olmuyor.”

Göçün bedeli: Tek seçenek olarak sahil

Muhammed Kadih ise saldırıların ilk gününden bu yana 18-20 kez göç ettiklerini, son olarak deniz kenarına geldiklerini ve 3,5 aydır burada olduklarını aktarıyor. Kadih, çadırlardaki yaşamı şöyle anlatıyor: “Deniz suyu sürekli çadırları basıyor. Aslında bunlara çadır da denmez. Hususiyet olması için kumaş parçalarına başımızı sokmaya çalışıyoruz o kadar. Temiz içme suyuna erişmek için 500 metre yol yürümek zorunda kalıyoruz. Çocuklar, tuzlu sudan ötürü alerji oluyor. Dalgalar çadırlara ulaşmasın diye sürekli kumlardan hendek kazıyoruz. Su her şeyi önüne katıp götürüyor ama biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.”

Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler, 1948'de yaşanan Nekbe (Büyük Felaket) deneyimini bugün yeniden yaşıyor; birçok kişi, İsrail'in uygulamaları nedeniyle adeta “ölüm çeşitleri” arasında tercih yapmak zorunda bırakıldıklarını vurguluyor.