Gazze'de sporcu katliamı: İsrail uluslararası spordan men edilmeli
Doç. Dr. Nathan Kalman-Lamb ve Rebecca O’Keeffe tarafından kaleme alınan analizde, Gazze'de sporcuların hedef alınmasının uluslararası spor etiği ve insanlık adına kabul edilemez olduğu vurgulanıyor.
Gazze'de sporcular hedef alındı
19 Ağustos'ta Filistin Milli Basketbol Takımı'nın eski oyuncusu Muhammed Şa'lan, böbrek yetmezliği çeken kızının da aralarında bulunduğu ailesi için yardım ararken İsrail askerleri tarafından Gazze'de vurularak öldürüldü. Şa'lan'ın ölümü, yardım ararken katledilen binden fazla kişiyle birlikte, yüzlerce sporcunun da yaşamına mal olan ve neredeyse iki yıldır süren soykırımda hayatını kaybeden on binlerce Filistinliden yalnızca biridir.
Yakın zamanda yardım ararken İsrail tarafından öldürülenlerden biri de 43 yaşındaki Gazze'nin efsane futbolcusu, 'Filistin'in Pele'si' olarak bilinen Süleyman Ubeyd idi. Ubeyd'in, İsrail'e ait bir quadcopterden atılan mühimmatla öldüğü bildirildi.
Bu yaygın şiddet olgusu, akademide 'athleticide' olarak adlandırıldı; sporcuların sistematik şekilde öldürülmesini ve kültürel kimliğin bu önemli ifadesinin yok edilmeye çalışılmasını tanımlayan bir kavram olarak kullanılıyor.
Spor altyapısı ve insanî yıkım
İsrail'in Filistin halkını ve kimliğini yok etme çabaları, ağır insani bedel, derin toplumsal travma, kitlesel yerinden edilme, altyapı yıkımı ve kültürel ile akademik mirasın tahribi olarak kendini gösteriyor. Spor tesisleri yerle bir edildi, stadyumlar toplama merkezlerine dönüştürüldü, Filistinli sporcular ve antrenörler katledilmeye devam etti.
Filistin Futbol Federasyonu'na (PFA) göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana 808 sporcu hayatını kaybetti; bunların neredeyse yarısı çocuktu. Ayrıca uluslararası spor organizasyonlarında Siyonist propagandanın bir araç olarak kullanıldığı iddiası (sports washing) analize konu oluyor.
Apartheid Güney Afrika ile paralellik
Yazarlar, Güney Afrika'da apartheid rejimine karşı uygulanan spor boykotlarının mirasını hatırlatarak benzer bir stratejinin İsrail'e karşı da uygulanması gerektiğini savunuyor. Bu çerçevede Irish Sport for Palestine ve Kanada'daki kampanyalar örnek gösteriliyor.
İrlandalı sporcular, 2023'te 300'den fazla tanınmış ismin imzaladığı açık mektupla İsrail'in tüm uluslararası spor organizasyonlarından men edilmesi çağrısında bulundu. Aynı mektupta kalıcı bir ateşkes, soykırımın sona erdirilmesi ve işgalin bitirilmesi talep edildi.
Sporcunun sesi ve toplumsal baskı
Rebecca O’Keeffe'nin basketbol geçmişi bağlamında, İrlanda'nın 2023 Kasım'ında Eurobasket Elemeleri'nde İsrail'le karşılaşmasının planlandığı dönemde turnuvadan çıkarılma talebi gündeme geldi. Basketbol İrlanda'ya yönelik boykot çağrıları, maçın Şubat 2024'e ertelenmesine ve seremonilere katılmama gibi protesto biçimlerine yol açtı. Ancak kurumlar bazı boykot çağrılarını reddetti.
Kanada'da da benzer bir girişim olarak, Eylül ayında Halifax'ta oynanması planlanan Kanada-İsrail Davis Kupası maçı hedef alındı. Nathan'ın öncülük ettiği mektup, Tenis Kanada ve Spor Kanada'ya bu karşılaşmayı meşru görmeme ve Kanadalı sporcuların İsrailli sporcularla karşılaşmasının yasaklanması çağrısında bulundu. Bu mektup şu ana kadar 451 kişi tarafından imzalandı; imzacılar arasında sporcular, antrenörler, akademisyenler ve gazeteciler bulunuyor.
İmzacılar arasında olimpiyat gümüş madalyalı atlet Moh Ahmed, eski olimpiyat plaj voleybolu antrenörü Hernan Humana, eski kadın milli futbolcu Andrea Neil, eski olimpiyat biatloncusu Megan Bankes, Naomi Klein, Avi Lewis ve üç eski BM Özel Raportörü yer alıyor.
Spor boykotunun etkisi ve kurumların sorumluluğu
FIFA ve UEFA, İsrail'e yönelik uluslararası kampanyaları başlangıçta görmezden gelse de futbol efsanesi Muhammed Salah'ın sosyal medyadaki birkaç cümlesi sonrası UEFA tepkisini gösterdi; Süleyman Ubeyd'in ölümü sonrası Süper Kupa finalinde 'Çocukları öldürmeyi bırakın, sivilleri öldürmeyi bırakın' yazılı bir pankart açıldı. Ancak yazarlar, bunun İsrail'in müsabakalardan men edilmesi kararının yerini tutmayacağını vurguluyor.
UEFA Başkanı Aleksander Ceferin'in 'İsrail'in UEFA müsabakalarına katılıp katılmaması meşru bir sorudur… Gelecekte ne olacağına dair yorum yapmak benim için çok zor… Artık başka bir gezegende yaşayan bir spor örgütüymüşüz gibi davranmayı bırakmamız gerektiğini düşünüyorum' sözleri analizde aktarılan eleştiriler arasında yer alıyor.
Somut tavır ve dayanışma çağrısı
Yazarlar, tavır almanın sosyal medyada üstü kapalı paylaşımlardan öte somut eylem gerektirdiğini belirtiyor. İsrail'e karşı uluslararası dışlamanın, geçmişte Güney Afrika'ya uygulananın benzeri bir etki yaratabileceği ifade ediliyor. Örnekler arasında Ürdünlü tenisçi Abdellah Shelbayh'in turnuvadan çekilmesi ve Ürdün U19 basketbol takımının İsrail'le oynamayı reddetmesi gösteriliyor.
Analiz, sporcuların soykırıma karşı cesurca tavır alabilmeleri için taraftarlar ve spor camiasının destek ve dayanışma göstermesinin şart olduğunu vurguluyor. Sonuç olarak, sporu önemseyen herkesin ortak sorumluluğu olarak, çok geç olmadan İsrail'i küresel spordan men etmek için birlikte hareket etme çağrısı dile getiriliyor.
Yazar notu: Doç. Dr. Nathan Kalman-Lamb, New Brunswick Üniversitesi'nde Sosyoloji bölümünde Öğretim Üyesidir. Rebecca O’Keeffe yazar, aktivist ve araştırmacıdır. Eski bir milli basketbolcu ve Irish Sport for Palestine üyesidir.
Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.