Gazze'de Türk Çocuk Cerrah Taner Kamacı'nın Tanıklığı: 'En Zorlu Kararım'
"Gazze Mahkemesi: Nihai Oturum" için İstanbul'da
Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Taner Kamacı, Gazze'de gönüllü hekim olarak görev yaptığı dönemde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı. Kamacı, eski BM Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında kurulan ve İsrail'in Gazze'de işlediği iddia edilen savaş suçlarını araştıran küresel girişim "Gazze Mahkemesi"'nin nihai oturumuna katılmak üzere İstanbul'a geldi.
Kamacı, mahkemenin, sivil mahkemelerin savaş suçlarının işlendiği ortamlarda, resmi mahkemelerin ise uluslararası güce sahip devletlerin soykırımı durdurmakta yetersiz kaldığı dönemlerde başvurulan bir mekanizma olduğunu belirterek, bu girişimin Gazze'deki iddia edilen soykırımı deşifre etmeye çalıştığını söyledi.
Mahkeme oturumunda sağlık görevlilerinin tanıklıklarını ve kendi saha sunumunu aktardığını söyleyen Kamacı, Gazze'de gördüklerine dair çarpıcı değerlendirmeler yaptı. Kamacı, İsrail'in yalnızca Hamas ile değil, "çocuklarla, kadınlarla" savaştığını ifade etti.
Mahkemedeki sunumunda, ambulansların hedef alınmasıyla yaralılara ulaşımın engellendiğini; hastanelerin bombalanması sonucu ameliyathane kapasitesinin yok edildiğini ve anestezi, antibiyotik ile diğer ilaçların gönderilmesinin engellendiğini anlattığını belirtti. Kamacı bu durumu şöyle özetledi: "Resmen bir 'soykırım savaşı' yönetiyor."
Mahkeme üyelerinin sunum sonrasında söz konusu durumu hissedebildiklerini belirten Kamacı, üyelerin zaman zaman kendilerine sorular yönelttiğini ve sunumların etkili olduğunu kaydetti.
Saha Anlatısı: "Ekranlarda Görülenlerin Yanıltıcı Küçüklüğü"
Mart 2014'te Gazze'ye gidip iki hafta gönüllü sağlık hizmeti verdiğini söyleyen Kamacı, sahadaki gerçekliğin medyada görülen görüntülerin çok ötesinde olduğunu dile getirdi. Kamacı, "Bizim burada ekranlarda gördüklerimiz orada olanın aslında yüzde biri bile değil." ifadelerini kullandı.
Görüntülerin kısa süreli etkisinin aksine Gazze'de acıların sürekli yaşandığını vurgulayan Kamacı, bacağı kopan bir çocuğun aylarca süren acı çektiğini belirtti. Hastanelerde koridorlarda yaşamların sürdüğünü, ailelerin masa büyüklüğündeki alanlarda battaniye ve çarşafla etrafını çevirdiği koşulları aktardı. Kamacı ayrıca, dışarda bezden çadırlarda kalan, ekmek bulamayan ailelerin bulunduğunu söyledi.
Vicdanı Yaralayan Seçim: "Birini Ameliyata Alıp Öbürünü Ölüme Terk Etmek"
Kamacı, en derin iz bırakan anısını ise aynı anda acile getirilen iki çocuk vakasıyla anlattı. "Hastaneye aynı anda iki çocuk geliyor, ikisinin de ameliyat olması lazım. Biri karaciğerinden yaralanmış, diğerinin bağırsağı delinmiş ama sadece bir ameliyathane var." dedi.
Bu durumda seçim yapmak zorunda kaldıklarını ve bu seçimin "birini ameliyata alıp öbürünü ölüme terk etmek anlamına geldiğini" vurgulayan Kamacı, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu benim için alabileceğim en zorlu karardı, hayatımda böyle zor bir karar almadım."
Kendilerinin ya da hastanenin yetersiz olanakları nedeniyle kanama veya diğer komplikasyonlarla hastaları kaybedebileceklerini düşündüklerini anlatan Kamacı, yaralıların sedye bulamadığı, damar yolu açma, serum verme ve dikiş işlemlerinin yerde yapıldığı bir kaos ortamıyla karşılaştıklarını söyledi. Hastanelerin bombalanmasının yarattığı tablonun derinliğini vurguladı.
Op. Dr. Taner Kamacı'nın tanıklıkları, Gazze'deki sağlık sisteminin çöküşünü, sivillerin ve sağlık çalışanlarının yaşadığı zorlukları ve uluslararası hukukun ihlal edildiği iddialarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Gazze'de gönüllü hizmet veren Türk cerrah Taner Kamacı, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.