Johnny M Yolcuları Türkiye Koordinasyonuyla Tahliye Edildi
Olayın Seyri
Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla Akdeniz'e açılan Küresel Sumud Filosu'ndaki 'Johnny M' adlı tekne, Girit Adası, Kıbrıs Adası ve Mısır üçgenindeki bir bölgede sabah saatlerinde su alarak arıza bildirimi yaptı ve yardım çağrısında bulundu.
Teknenin kaptanı telsizle motor bölümünün su aldığını bildirirken, teknede Lüksemburg, Fransa, Finlandiya, Meksika ve Malezya gibi farklı ülkelerden yolcuların bulunduğu aktarıldı.
Tahliye Operasyonu ve Koordinasyon
Yaşanan tehlike üzerine Türk Kızılay ve ilgili diğer yetkililer harekete geçti. Tahliye, Türkiye'nin koordinasyonuyla gerçekleştirilirken, operasyonun saha organizasyonunda Türk Kızılayının katkıları ön plana çıktı.
Küresel Sumud Filosu, ABD merkezli Instagram sosyal medya platformundan yayımladığı açıklamada tahliye sürecinin Türk hükümetinin hızlı koordinasyonu ve Türk Kızılayının sahadaki katkıları sayesinde sorunsuz yürütüldüğünü vurguladı. Açıklamada ayrıca katılımcıların güvenli dönüşünün sağlanmasında ve insani yardımların filoya ulaştırılmasında Türkiye ile Türk Kızılayına teşekkür edildi.
Filonun genel seyrinde önemli bir gecikme beklenmediği, filonun hedefe 4 gün içinde ulaşmasının planlandığı belirtildi.
Tahliye Gemisi ve Kaptanın Açıklaması
Tahliye için bölgeye yönlendirilen gemilerden Alma adlı geminin kaptanı Semih Fener, AA'ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"(Johnny M) Batık gemi yok, sadece teknik arıza var. Oradan 12 kişiyi aldık, diğer gemilere dağıttık. 4 kişi evlerine gidecek."
Fener, evlerine dönecek 4 kişinin Türkiye üzerinden ülkelerine gideceğini belirterek, tahliye sürecinde Türklere ve Türk Kızılayına minnettarlıklarını ilettiğini aktardı.
Küresel Sumud Filosu Hakkında
Onlarca gemiden oluşan Küresel Sumud Filosu günlerdir Gazze'ye doğru ilerliyor. Filoda özellikle tıbbi yardım malzemeleri başta olmak üzere çok sayıda insani yardım bulunuyor ve bu, bugüne kadar Gazze'ye toplu şekilde çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.
Sumud, Arapça'da "kararlılık" veya "sarsılmaz azim" anlamına geliyor. 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüşen Sumud; Filistinlilerin topraklarında kalma, kimlik ve kültürünü koruma, şiddet içermeyen sivil itaatsizlik ve alternatif kurumlar inşa etme yollarını ifade ediyor. Filistin'de zeytin ağacı ve köylü hamile kadın gibi imgeler bu kavramı tasvir etmek için kullanılıyor.