DOLAR
42,58 -0,02%
EURO
49,61 -0,04%
ALTIN
5.722,78 0,29%
BITCOIN
3.852.751,33 0,24%

Karadeniz Deltalarını Tehdit Eden İstilacı Türler Masaya Yatırıldı

Samsun'da AB destekli çalıştayla Karadeniz deltalarındaki istilacı türlerin ekosistem ve ekonomik etkileri, Kızılırmak dahil beş deltada değerlendiriliyor.

Yayın Tarihi: 23.09.2025 13:45
Güncelleme Tarihi: 23.09.2025 14:00

Karadeniz Deltalarını Tehdit Eden İstilacı Türler Masaya Yatırıldı

Karadeniz Deltalarını Tehdit Eden İstilacı Türler Masaya Yatırıldı

AB destekli proje deltaların ekosistem ve ekonomik risklerini inceliyor

Samsun'da düzenlenen çalıştay, AB Karadeniz Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında deltaları tehdit eden istilacı yabancı türlerin Karadeniz ekosistemine etkilerini değerlendirmek üzere gerçekleştirildi.

Etkinlik, kentteki bir otelde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi ortaklığında yürütülen 'Karadeniz Deltası Korunan Alanlarında İklim Değişikliği Etkilerinin Değerlendirilmesi ve Bağlamsal Ekosistem Hizmetlerinin Değerlendirilmesi için İstilacı Yabancı Türler Gözlemevi ve Ağ Geliştirme Projesi' kapsamında düzenlendi.

Projenin lideri Romanya'dan Danube Delta National Institute olup, Türkiye koordinatörlüğünü KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Telli Karakoç yürütüyor. Proje Temmuz 2025'te başlamış olup Aralık 2026'da tamamlanacak.

Türkiye, Romanya, Yunanistan, Ukrayna ve Gürcistan ortaklığında gerçekleştirilen proje, istilacı yabancı türlerin Karadeniz havzasındaki delta ekosistemlerindeki varlığı ve ekosistem hizmetleri üzerindeki etkilerine odaklanıyor.

Çalışma alanı olarak özellikle Tuna Deltası, Nestos Deltası, Kızılırmak Deltası, Çoruh ve Kolheti deltaları belirlendi; bu deltalarda ortaya çıkan ortak zorluklar ile ekosistem hizmetlerine etkileri ayrıntılı olarak ele alınıyor.

Türkiye özelinde Kızılırmak Deltası sucul ekosistemleri ve özellikle balık faunası inceleniyor. Projenin çıktılarıyla deltada istilacı türlerin balık popülasyonlarına ve yerel ekosistem hizmetlerine etkilerinin bilimsel temelde ortaya konulması hedefleniyor.

Prof. Dr. Karakoç, gazetecilere yaptığı açıklamada proje kapsamında akademisyenlerden oluşturulan ekiplerin deltalarda türler üzerinde çalışma yürüttüğünü söyledi. 'KTÜ'nün de sucul ekosistem üzerinde çalışma yaptığını belirten Karakoç, 'Ukrayna hem sucul hem karasal ekosistemi çalışıyor. Yunanistan sadece karasal ekosistem çalışırken, Romanya daha çok karasal ve böcek çalışıyor. Amacımız, tüm Karadeniz'e giren deltalardaki var olan istilacı türlerin daha çok ekonomik etkilerini anlamak, dönüştürülebilir bir durum varsa müdahale etmek. İklim değişikliğine bağlı olarak da gelecek senaryolarını çizmek.' dedi.

Karakoç, sucul ekosistemde İsrail sazanı'nın önemli bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Karakoç, bu türün balıkçıların ağlarını yırttığını ve diğer balıkların yumurta ile larvalarını yemesi nedeniyle ekonomik olarak büyük tehdit teşkil ettiğini belirtti.

Bu kapsamda bakanlıkların balıkçılara destek sağladığını aktaran Karakoç, yakalanan İsrail sazanlarının düşük fiyatlarla alınarak hayvan gıdası olarak kullanılmaya çalışıldığını ifade etti. Ayrıca Karakoç, sudak balığındaki artışı örnek vererek, 'Sudak da istilacı bir tür olmasına rağmen halk tarafından sevilen, eti değerli bir balık olduğu için tercih ediyor balıkçılar' dedi.

Karakoç, ekonomik değeri düşük olsa da ekolojik işlevi yüksek olan daha küçük türlerin de çalışma sahasına dahil olduğunu ve bunların da değerlendirmeye alındığını sözlerine ekledi.

Samsun'da AB Karadeniz Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında deltaları tehdit eden istilacı...

Samsun'da AB Karadeniz Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında deltaları tehdit eden istilacı yabancı türlerin ekosisteme etkisinin ele alındığı çalıştay gerçekleştirildi.

Samsun'da AB Karadeniz Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında deltaları tehdit eden istilacı...