Küresel Sumud Filosu aktivisti Arslan anlattı: Gazze yakınında alıkonulma

Küresel Sumud Filosu üyesi Alparsan Arslan, İsrail tarafından alıkonulma sürecinde maruz kaldıkları hak ihlallerini ve kaçış çabalarını anlattı.

Yayın Tarihi: 07.10.2025 16:32
Güncelleme Tarihi: 07.10.2025 16:32

Küresel Sumud Filosu aktivisti Arslan anlattı: Gazze yakınında alıkonulma

Küresel Sumud Filosu aktivisti Arslan anlattı: Gazze yakınında alıkonulma

TURGUT ALP BOYRAZ - İsrail'in ablukasını kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosundaki Türk aktivist Alparsan Arslan, alıkonulma sonrası yaşadıklarını AA'ya anlattı.

Filodaki Türk katılımcılar ve geçmiş bağlantı

Gazze'ye yardım götürme amacıyla yola çıkan filoda bulunan 14 Türk vatandaşı yurda dönüş yolunda. Arslan, Mayıs 2010'da İsrail'in alıkoyduğu Mavi Marmara gemisinde de yer aldığını, o dönemde "nefsi müdafaa hariç kuralı" uygulandığını söyledi. Bu kez filoda ise strateji olarak "nefsi müdafaa dahil hiçbir şekilde karşılık vermeme" benimsenmişti.

Alıkonulma sürecindeki muamele

Arslan, İsrail unsurlarının seyir ve alıkonulma boyunca "tüm tahkir ve tacizlere" rağmen onlara "malzeme verecek herhangi bir şey oluşturmadıklarını" vurguladı. İsrail'in "insanlık dışı" muamelesine dikkat çekerek şunları aktardı:

"Kafamıza ayaklarıyla bastılar. Tekneden çıktıktan sonra bir meydana topladılar. Başımızı eğiyorlar, başını çok eğmeyeni ayaklarıyla başına basıyorlar. Kafamızı betona vuruyorlar. Kefiyesi olana direkt eziyet ediyorlar. Filistin'le alakalı bir sembolü olan arkadaşlarımızı o meydanda linç ettiler. Türkçe konuşan ve Türk vatandaşı olduğunu zannettiğimiz polisler çok ağır zulmetti, küfürler ettiler ve el hareketleri yaptılar. O bizim çok ağırımıza gitti"

Hapishane koşulları ve psikolojik baskı

Arslan, tanınmamak için yüzlerini kapattıklarını, kendisine Antalyalı olduğu için doğrudan hakaret edilmediğini ancak yanındaki arkadaşına yüzünü göstererek küfür edildiğini söyledi. Doktora dahi "ters kelepçe" uygulandığını ve hücrelerine köpeklerle girildiğini belirtti. Bu muamele karşısında "acaba Filistinlilere nasıl davranıyorlardır" diye düşündüklerini ifade etti.

Alıkonulduktan sonra cezaevinde hücre muamelesi gördüklerini aktaran Arslan, "Havalandırma yok, 6 gün kaldık" ifadesini kullandı ve bu süre içinde sadece bir saat duş hakkı tanındığını anlattı.

Denizde kaçış girişimleri ve Mısır rotası

Gazze sahiline yaklaşık 27 mil yaklaşabildiklerini belirten Arslan, alıkonuldukları sabah saat 05.00 sularına kadar "yapabildikleri manevralarla" İsrail unsurlarından kaçabildiklerini söyledi. Arslan, teknenin alıkonulma anını şöyle aktardı:

"Manevralarla deniz taksisi gibi neredeyse aralardan kaçtık. Her defasında bizi durdurdular. Her defasında kurtulmayı başardık. Hatta umutlandık, 27 mil kalınca oradan Mısır'a doğru (dümeni) kırdık, 'Mısır kara sularına gidelim, buraya gelemezler' diye ancak ama bize o aşamada ulaştılar ve durdurulduk. Hepimiz sabaha doğru alınmış olduk, 'Gazze'ye ulaşabilen var mı' diye umudumuz varken, baktık ki biz alınmışız, o anlamda bir üzüntü yaşadık"

Tekneden itibaren kendilerini tahrik etmeye yönelik söylemler de olduğunu belirten Arslan, İsrail unsurlarının "parayla mı geldiniz buraya, Greta mı çok para verdi" gibi ifadelerle provokasyon yaptığını aktardı.

Filonun amacı ve sonuç

Yaklaşık 500 yolcudan yüzde 10'unun Türk olduğunu hatırlatan Arslan, amaçlarının "İsrail'in yalnızlaştırılması" olduğunu söyledi. Arslan, bu süreçteki stratejik yaklaşıma dair şu değerlendirmeyi paylaştı:

"Şunun bilinmesi lazım; biz burada etken durumdayız, İsrail edilgen durumda. Yani bu planı, programı hazırlayan biziz. İsrail'in 2 şansı var, engel olmak ya da engel olmamak. Engel olsa da zararda ve kaybediyor, engel olmasa da kaybediyor. Biz, engel olunsak da kazanıyoruz, engel olunmasak da kazanıyoruz. Bundan sonra da Siyonist İsrail rejimine müjdelerimiz, projelerimiz var."

İsrail tarafından alıkonulduktan sonra Türkiye'nin girişimleriyle bırakılan aktivistlerin son grubu, sabah saatlerinde Türkiye'ye hava yoluyla dönmek üzere Ürdün'e ulaşmış ve Türk yetkililer tarafından karşılanmıştı.

Küresel Sumud Filosu hakkında

Küresel Sumud Filosu, İsrail'in ablukasını kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yol almış, 1 Ekim akşamı Gazze sularına yaklaşmıştı. Filoya saldıran İsrail ordusu, filoya ait 42 gemiye yasa dışı şekilde el koymuş ve gemilerdeki yüzlerce uluslararası aktivisti ketledikten sonra ülkenin güneyindeki Ketziot Hapishanesi'ne nakletmişti. Küresel Sumud Filosu, bugüne kadar Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla toplu şekilde yola çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.