Küresel Sumud Filosu Aktivistleri Anlattı: İsrail'in Gözaltı ve Kötü Muamelesi

Küresel Sumud Filosu aktivistleri, İsrail'in uluslararası sularda saldırı ve alıkoyma sürecinde yaşadıkları kötü muameleyi, su ve ilaç engellemelerini ve psikolojik baskıları anlattı.

Yayın Tarihi: 04.10.2025 18:32
Güncelleme Tarihi: 04.10.2025 18:32

Küresel Sumud Filosu Aktivistleri Anlattı: İsrail'in Gözaltı ve Kötü Muamelesi

Küresel Sumud Filosu Aktivistleri Anlattı: İsrail'in Gözaltı ve Kötü Muamelesi

İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulan Küresel Sumud Filosu aktivistleri, Türkiye'ye dönüş sonrası yaşadıkları muameleyi anlattı. THY uçağıyla İstanbul Havalimanı'na getirilen aktivistler, hücre koşulları, su ve ilaç engellemeleri ile psikolojik baskıya ilişkin iddialarda bulundu.

İkbal Gürpınar

Gürpınar, İsrail'in ne kadar zavallı olduğunu dünya kamuoyuna bir kez daha sergilediğini söyleyerek, aynı koğuşta bir İtalyan milletvekiliyle kaldığını belirtti. Anlattıkları arasında şunlar yer aldı:

"Tuvalet musluğundan akan suyla susuzluğumuzu gidermeye çalıştık. Yalvarmamıza rağmen su vermediler. İlaçlarımızın hepsini aldılar. Gözümüzün içine baka baka çöpe attılar."

Gürpınar, askerlerin kişisel eşyalarını çaldığını, özellikle İsrailli kadın askerlerin erkeklerden daha zalim davrandığını ve kendilerine köpek muamelesi yaptıklarını iddia etti. Ayrıca, İtalyan milletvekilinin dönüşlerinde yaşananları anlatacağına dair söz verdiğini aktardı.

Zeynep Dilek Tekocak

Tekocak, 72 milletten aktivistin bulunduğu ortamda İsrail askerlerinin histeri nöbetleri ve psikolojik baskı uyguladığını anlattı. Gözaltı sonrası bazı kişilere yönelik fiziksel şiddet iddialarına dikkat çekti ve Itamar Ben-Gvir'in konuşmasının süreci sertleştirdiğini söyledi.

"İsrail, kendi sonunun başlangıcını histeri nöbetleriyle getirdi."

Tekocak, kendilerine Gazze'ye çok yakın bir hapishaneye götürülecekleri şeklinde sözler söylendiğini ancak milletlerarası dayanışmanın İsrail'in imajını zedelediğini ifade etti.

Osman Çetinkaya

Çetinkaya, Amiral gemisinde olduklarını, geminin durdurulduktan sonra limana çekildiğini ve ellerinin kelepçelenerek aşağılanmaya çalışıldığını belirtti. Kişisel eşyalarının alındığını, gece boyunca hücre yerlerinin sürekli değiştirildiğini anlattı.

"Biz tepkimizi gösterince şiddetlerini daha çok artırdılar."

Çetinkaya, Gazze'ye tam ulaşamasalar da tüm dünyaya İsrail'in iç yüzünü gösterdiklerini vurguladı.

Ayçin Kantoğlu

Kantoğlu, kadınların konduğu alanda provokatif bir pankart hazırlandığını, hijyen ve gıda koşullarının yetersiz olduğunu ve hücrelerin insan onurunu zedeleyen biçimde düzenlendiğini aktardı. Müdahaleden sonra limana indirildiklerini ve Türkçe bilen kişilerle karşılaştıklarını söyledi.

"Bizi bir kafese kapatmışlardı. Gerçekten bir hayvan, bir köpek kafesiydi... 40 saate yakın yemek almadık."

Kantoğlu, çıplak arama iddialarını doğrulayarak defalarca arandıklarını ve her seferinde suçsuz olduklarını haykırdıklarını ifade etti. Ayrıca, alıkonulanlar arasında bulunan iklim aktivisti Greta Thunberg'e yönelik şiddet iddiasına da değindi.

Aktivistler, ülkelerine döndükten sonra İsrail'in uygulamalarını uluslararası kamuoyuna anlatacaklarını ve yaşadıklarının etkisinin süreceğini belirtti.