Kurum: İklim Krizi Türkiye için "Apaçık Yakın Tehdit"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bilkent Otel'de düzenlenen İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu (İDUKK) toplantısında, iklim krizine ilişkin uyarılarda bulundu ve COP 30 öncesi yapılacak hazırlıkların önemine dikkat çekti.
Kurum'un vurguları ve çarpıcı veriler
Kurum, toplantıda yaptığı konuşmada, "Barajlarımız su alarmı veriyorsa, zirai don çiftçimizin hasadını vuruyorsa, yangınlar hızla yayılıp canımıza malımıza kastediyorsa, iklim krizi Türkiye için uzak bir senaryo değil, apaçık yakın bir tehdit demektir." ifadelerini kullandı.
Kurum, iklim krizinin boyutlarını şu verilerle özetledi: son 50 yılda yaban hayatı popülasyonunun %73 azaldığı, yaklaşık 1 milyon türün yok olma tehdidi altında bulunduğu; tatlı su kaynaklarının azaldığı ve dünya nüfusunun %75'inin susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.
Ayrıca, insanlığın her 10 dakikada 5 bin 900 ton plastik atık ürettiği, dünyada her gün yaklaşık 1 milyar öğün gıdanın çöpe gittiği vurgulandı. Son 50 yılda iklimle bağlantılı 11 binden fazla afet kaydedildiği; bu afetlerde 2 milyon'un üzerinde can kaybı ve 3,64 trilyon dolar ekonomik kayıp yaşandığı aktarıldı.
Kurum, ülke gündeminden örnek vererek, son yıllarda yaşanan seller, orman yangınları ve yaygın kuraklıkların ağır sonuçlar doğurduğunu; her yıl yaklaşık 1500 sel vakası yaşandığını ve Şırnak Silopi'de kırılan 50,5 derecelik sıcaklık rekoruna dikkat çekti. 25 Haziran itibarıyla 18 ilimizde orman yangınlarının meydana geldiğini söyledi.
Yapılan çalışmalar ve yerel uygulamalar
Kurum, yangın zararlarının hızla tespit edildiğini, yangının üzerinden bir ay geçmeden İzmir'de yeni konut temellerinin atıldığını ve Bilecik ile Karabük'te çalışmaların yakında başlayacağını ifade etti. Deprem bölgesinde teslim edilen 300 bin konutun tamamının iklim dirençli, sıfır atık uyumlu ve çevre dostu olarak inşa edildiğini belirtti.
Bakan, iklim değişikliğinin yalnızca afetlerle sınırlı kalmayıp ekonomi, ticaret, sosyal düzen ve küresel istikrar üzerinde domino etkisi yarattığını kaydetti. Türkiye'nin Akdeniz Havzası'nda yer alması nedeniyle alınacak her önlemin stratejik önem taşıdığını vurguladı.
Yasal ve stratejik adımlar
Kurum, Paris İklim Anlaşması'nın 2021'de onaylandığını, Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen 2053 Net Sıfır Emisyon hedefinin izlenerek enerjiden sanayiye, ulaştırmadan atığa kadar kapsamlı dönüşüm başlatıldığını söyledi. Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı'nın BM'ye sunulduğu ve 2030 emisyon azaltım hedefinin %21'den %41'e yükseltildiği bildirildi.
Ayrıca, 2022-2024 iklim değişikliği eylemlerini içeren İki Yıllık Şeffaflık Raporu'nun yayımlandığı; Yeşil Bina Sertifikası, Yeşil OSB ve Yeşil Sanayi Belgesi gibi mekanizmaların hayata geçirildiği ifade edildi. Türkiye'nin ilk İklim Kanunu ile doğal kaynakların korunması, sanayinin güçlendirilmesi, tarımın sürdürülebilir kılınması ve ihracatın geleceğe hazırlanmasının hedeflendiği söylendi.
Kurum, ulusal Yeşil Taksonomi'nin hazırlandığını, Emisyon Ticaret Sistemi çalışmalarının yürütüldüğünü ve ülkenin 2100 yılına kadar iklim projeksiyonlarının oluşturulduğunu belirterek, bu sayede sektörel risklere dair belirsizliğin azaltılacağını söyledi.
COP30 ve İkinci Ulusal Katkı Beyanı
Toplantının ana gündeminin İkinci Ulusal Katkı Beyanı olduğunu paylaşan Kurum, beyanın detaylarının 10-21 Kasım tarihlerinde Brezilya'nın Amazon bölgesinde düzenlenecek COP 30 Taraflar Konferansı'nda dünya ile paylaşılacağını bildirdi. Ayrıca COP31 kapsamında müzakereler ve girişimlerle ilgili değerlendirmeler yapılacağını ifade etti.
Kurum, toplantıda alınacak kararların Türkiye'nin iklim mücadelesindeki liderlik rolünün bir göstergesi olacağını belirterek, toplantının basına kapalı bölümle devam ettiğini açıkladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ankara'da, Bilkent Otel'de düzenlenen İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu (İDUKK) toplantısına katılarak konuşma yaptı.