Netanyahu: Trump'ın Gazze Barış Planını Destekliyorum
Beyaz Saray'da ortak basın toplantısı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray'daki görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, Trump'ın "Gazze Çatışmasını Sonlandıracak Kapsamlı Planı"na destek verdiğini açıkladı.
"(Trump'ın) Gazze'deki savaşı sona erdirme planınızı destekliyorum, bu plan savaş hedeflerimizi gerçekleştiriyor" ifadelerini kullanan Netanyahu, planın uygulanması halinde atılacak adımları anlattı.
Netanyahu, planın kabulü durumunda yaşanacak süreçle ilgili olarak şu detayı paylaştı: "Hamas planınızı kabul ederse, Sayın Başkan, ilk adım makul bir geri çekilme olacak, ardından 72 saat içinde tüm rehinelerimiz serbest bırakılacak."
Trump'ın da yer alacağı "Barış Kurulu"na değinen Netanyahu, "Bu uluslararası kurul başarılı olursa, savaşı kalıcı olarak sona erdirmiş olacağız." iddiasında bulundu.
Netanyahu, Gazze'nin silahsızlandırılması koşuluyla bölgenin askerden arındırılacağını, ancak ordunun belirsiz bir süre güvenlik çeperi içinde yer alacağını belirtti. "Gazze'de barışcıl sivil bir idare olacak, bu idare Filistin yönetimi ve Hamas tarafından yönetilmeyecek."
Netanyahu, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile telefonda görüştüğünü ve İsrail'in başkent Doha'ya saldırısı nedeniyle özür dilediğini bildirdi. Başkan Trump'ın Katar, İsrail ve ABD arasında üçlü bir kurul kurma önerisinden memnuniyet duyduğunu vurguladı.
Netanyahu, ABD'nin 22 Haziran'da İran'daki nükleer tesislere yönelik "Gece Yarısı Çekici" operasyonu kapsamında Trump'ın B-2 uçaklarını gönderme kararının "bölgeyi ve dünyayı daha güvenli hale getirdiğini" savundu ve Trump'ın Gazze planının barışı yayacağını ileri sürdü.
Hamas'a yönelik tehdidini de yineleyen Netanyahu, "Sayın Başkan, Hamas planınızı reddederse ya da sözde kabul edip sonra karşı gelecek her şeyi yaparsa İsrail işi kendi başına bitirecek. Bu kolay ya da zor yoldan yapılabilir. Ancak yapılacak."
BM'de Filistin Devleti'ni tanıyan ülkelerin kararlarının "terörizmi ödüllendirdiğini ve İsrail'in varlığını tehdit ettiğini" savunan Netanyahu, Trump'ın planı kapsamında Filistin yönetiminden beklenen reformları sıraladı: nefret içerikli ders kitaplarının değiştirilmesi, medyadaki kışkırtıcı söylemlerin sonlandırılması, UCM ve UAD'da açılan davalara son verilmesi ve İsrail'in Yahudi devleti olarak tanınması.
Netanyahu, İsraillilerin büyük çoğunluğunun Filistin yönetiminin bu değişiklikleri yapacağına inanmadığını belirterek, Trump'ın planını "İsrail'le gerçek bir barışa bağlı aktörlerce yönetilecek pratik ve gerçekçi bir yol" olarak nitelendirdi. Ayrıca Abraham Anlaşmalarının Trump liderliğinde yeniden canlandırılabileceğini ve daha fazla Arap ile Müslüman ülkenin sürece dahil edilebileceğini öne sürdü.