
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Vlodomir Zelenskiy ile Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği toplantıda gergin anlar yaşandı. İki lider, kameralar önünde uzun bir tartışmaya girdi ve bu tartışma, görüşmenin ana temasını oluşturdu.
Trump, Zelenskiy ile ikinci kez bir araya gelerek, Ukrayna’nın Rusya ile olan mücadelesi ve ABD'nin rolü üzerine önemli mesajlar verdi. Görüşme esnasında Zelenskiy, Trump'tan önceki başkanlar da dahil olmak üzere ABD yönetiminin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i yeterince durdurmadığından dert yandı.
Bu sırada, görüşmede bulunan Başkan Yardımcısı JD Vance, “Sayın Başkan, Amerikan medyasının önünde bu konuyu gündeme getirmeye çalışmak için Oval Ofis'e gelmeniz, bence saygısızlık.” diyerek tavır aldı. Vance, ABD’nin Ukrayna’ya yardım etmeye çalıştığını belirtirken, Zelenskiy ise uzaklarda bulunan ABD'nin iç sorunları yeterince hissetmediğini savundu.
Trump, bu duruma karşılık olarak, “Ya bu anlaşmayı imzalarsınız ya da biz yokuz.” dedi ve ardından şu ifadeleri kullandı: “3. Dünya Savaşı ile kumar oynuyorsun. Bize ne hissedeceğimizi söyleme çünkü bunu tam olarak dikte edecek konumda değilsin.” Açıkça ifade edilen bu netlik, görüşmenin gerginliğini artırdı.
Trump, “Eğer askeri teçhizatımız olmasaydı, bu savaş iki hafta içinde biterdi.” diyerek, verdiği askeri yardımların önemine vurgu yaptı. Ayrıca, ABD'nin Ukrayna'ya 350 milyar dolar yardım yaptığını hatırlatıp Zelenskiy'ye, “Minnettar olmalısınız çünkü elinizde kartlarınız yok.” şeklinde bir eleştiride bulundu.
Görüşme ilerledikçe, Trump, “Bugün nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalayacağız. Bu anlaşma, ABD'nin büyük bir taahhüdü olacak.” diyerek, geleceğe yönelik olumlu bir dönüş sağlamak amacıyla çabaladığını belirtti. Zelenskiy ise mevcut anlaşmanın “yeterli değil” olduğunu ifade ederek daha fazla güvenlik garantisi talep etti.
Toplantı sırasında Zelenskiy, ateşkesse bile “Sadece ateşkesi asla kabul etmeyeceğiz. Güvenlik garantileri olmadan hareket etmeyeceğiz.” diyerek net duruşunu korudu. Bu tartışmalı görüşme, Biden yönetiminin Ukrayna'ya yönelik yaklaşımını da sorgulatan bir niteliğe büründü.