Türkiye-ABD Enerji İşbirliği: LNG ve Nükleer Anlaşmalarla Stratejik Yakınlaşma

Türkiye ile ABD arasında imzalanan LNG ve sivil nükleer mutabakatları, arz güvenliğini güçlendirip Türkiye'nin enerji merkezi hedefini hızlandırıyor.

Yayın Tarihi: 29.09.2025 11:08
Güncelleme Tarihi: 29.09.2025 11:08

Türkiye-ABD Enerji İşbirliği: LNG ve Nükleer Anlaşmalarla Stratejik Yakınlaşma

Türkiye-ABD Enerjide Stratejik Yakınlaşma

ANALİZ - Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İzzet Arı, AA Analiz için Türkiye ile ABD arasında imzalanan LNG ve nükleer anlaşmaların stratejik önemini değerlendirdi.

Yeni dönemin işaretleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Beyaz Saray ziyareti sonrasında imzalanan bir dizi enerji anlaşması ve mutabakat zaptı, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerde yeni bir stratejik dönem başlattı. Bu adımlar, NATO müttefikleri arasındaki siyasi ve savunma gündeminin ötesine geçerek enerji güvenliği ve ticaret işbirliğini ön plana çıkarıyor.

LNG anlaşmaları ne getiriyor?

Türkiye adına petrol ve gaz altyapısı ve ticaretinden sorumlu kuruluş BOTAŞ, dünya ölçeğinde enerji grupları olan Mercuria ve Woodside Energy ile uzun vadeli LNG tedarik sözleşmeleri imzaladı. Bu anlaşmaların temel hedefi, Türkiye'nin uzun vadeli arz güvenliğini ve kaynak çeşitliliğini artırmaktır.

Mercuria ve kapsamı

Mercuria ile imzalanan anlaşma 2026-2045 dönemini kapsayan 20 yıllık bir periyodu içeriyor. Toplamda yaklaşık 70 milyar metreküp (bcm) doğal gaz eşdeğeri LNG tedariki öngörülüyor ve yıllık teslimat miktarı yaklaşık 4 milyar metreküp doğal gaz eşdeğeri LNG olarak planlanmıştır. Anlaşmanın kapsamı yaklaşık 43 milyar dolar olarak belirtilmiştir.

Woodside ön anlaşması

Woodside Energy ile yapılan ön anlaşma kapsamında ise 2030'dan itibaren 9 yıl süreyle yaklaşık 5,8 milyar metreküp LNG'nin BOTAŞ'a tedarik edilmesi bekleniyor. Tedarikin büyük bölümünün Louisiana LNG Projesi kaynaklı olacağı öngörülmektedir.

Teslimat esnekliği ve ticari etkiler

Anlaşmalarda teslimatların kış dönemlerinde yoğunlaşması ve teslimat noktalarındaki esneklik dikkat çekiyor. Teslimatlar ABD yükleme limanları ile Türkiye, Avrupa ve Kuzey Afrika'daki gazlaştırma terminalleri arasında gerçekleştirilebilecek. Bu yapı, boru hattı bağımlılığını azaltarak Türkiye'nin enerji piyasasındaki pazarlık gücünü güçlendirme potansiyeli taşıyor.

Altyapı ve enerji merkezi hedefi

Türkiye, mevcut FSRU yatırımları (Dörtyol, Saros) ve yer altı depolama tesisleri (Silivri, Tuz Gölü) ile LNG akışını yönetmeye hazırlanıyor. Bu yatırımlar, Türkiye'nin AB, Kafkasya ve Orta Doğu arasındaki enerji koridorlarında enerji merkezi (hub) olma hedefini destekliyor ve satın alınan LNG'nin yeniden ihraç potansiyelinin önünü açıyor.

Ticari riskler ve gerekli tedbirler

LNG merkezli ticaretin artmasıyla birlikte ticari riskler de gündeme gelecek. Bu riskleri azaltmak için sonraki anlaşmalarda ticaretin hangi para birimi üzerinden yapılacağı ve spot piyasa fiyatlarına göre esnek fiyat mekanizmalarının belirlenmesi gibi tedbirlerin alınması öngörülmektedir.

Nükleer işbirliğinde dönüm noktası

Türkiye ve ABD, LNG anlaşmalarının yanı sıra Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı (MoU) ile nükleer alanda uzun vadeli işbirliğinin zeminini attı. Mutabakat zaptı; enerji üretimi, Ar-Ge, teknoloji paylaşımı, güvenlik protokolleri ve düzenleyici uyumlaştırmayı kapsıyor.

SMR ve sürdürülebilir hedefler

Mutabakat zaptı, Türkiye'nin sivil nükleer teknolojide bölgesel liderlik hedefini ve Küçük Modüler Reaktörler (SMR) gibi farklı ölçeklerdeki teknolojilerin kullanımını destekliyor. Bu adım, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi ve Paris Anlaşması kapsamındaki Ulusal Katkı Beyanı ile uyumlu bir ilerleme sunuyor.

Bağımlılık azaltma stratejisi

Türkiye'nin ilk nükleer santrali Akkuyu Nükleer Santrali çoğunluğu Rus sermayeli Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından yürütülmektedir. ABD ile imzalanan yeni mutabakat zaptı, Ankara'nın nükleer ortaklıklarını çeşitlendirerek tek bir yabancı aktöre olan bağımlılığı azaltma niyetini gösteriyor.

Sonuç: Stratejik fırsatlar

ABD ile imzalanan LNG ve nükleer anlaşmaları, Türkiye'nin uzun vadeli arz güvenliğini güçlendirme, enerji merkezi hedefine ilerleme ve stratejik ortaklıklarını çeşitlendirme açısından önemli fırsatlar sunuyor. Bu adımlar, iki ülke arasındaki enerji ve ticaret ilişkilerine güçlü bir ivme kazandırma potansiyeli taşıyor.

Kaynakça

[1] Atlantic Council, 2025, https://www.atlanticcouncil.org/blogs/new-atlanticist/experts-react-whats-next-for-us-turkey-ties-after-erdogans-white-house-visit/

[2] BOTAŞ, 2025, https://www.botas.gov.tr/Sayfa/boru-hatlarimiz-ve-projelerimiz/109

[3] Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2025, https://enerji.gov.tr/haber-detay?id=31587

[4] Mercuria, 2025, https://mercuria.com/botas-signs-long-term-lng-agreement-with-mercuria/

Doç. Dr. İzzet Arı, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesidir.

Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.