Merkez bankası Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vade ile repo ihale faiz oranı olan politika faizini yüzde 8,5'te tuttu. PPK, Şubat ayı toplantısında sürpriz bir şekilde faiz oranlarını 50 baz puan düşürme kararı alması sonrası Mart ve Nisan toplantılarında oranlardan bahsetmedi. PPK, Kasım ayındaki 150 baz puan indirim sonrası Aralık ve Ocak toplantılarını da atladı. Ağustos-Kasım 2022'de toplam 500 baz puan (bp) indirim yapılmıştı.
PPK tarafından yayınlanan karar taslağı metninde, son ekonomik aktivite verilerinin beklenenden daha iyi olduğu, ancak gelişmiş ekonomilerde durgunluk korkularının devam ederek jeopolitik risklere ve yüksek faiz oranlarına yol açtığı belirtildi. Açıklamada ayrıca bir dizi banka iflasının neden olduğu finansal istikrarn ntehdit edildiği durum olarak nitelendirildiği kaydedildi.
FAİZ ARTIRIM DÖNGÜLERİNİN SONLANMASI BEKLENTİSİ
Karar metninde, "Gelişmiş ülkeler arasındaki farklı ekonomik görünümler nedeniyle para politikası ve bankacılık iletişim merkezi temel eylemlerindeki farklılıklara rağmen, yüksek küresel enflasyonun enflasyon beklentileri ve aynı zamanda uluslararası
finans piyasaları üzerindeki etkisinin yakından izlendiği açıktır. "Finansal piyasalarda, merkez bankaları tarafından faiz artırım döngüleri de yakında sonlandıracaklarına dair beklentileri yansıtıyor" denildi.
'DEPREMİN KALICI ETKİDE BULUNMAYACAĞI BELİRGİNLEŞTİ'
Ayrıca PPK, mevcut verilerin deprem bölgesindeki ekonomik aktivitenin beklenenden daha hızlı toparlandığını gösterdiğini ve depremin orta vadede Türkiye'nin ekonomik aktivitesi üzerinde kalıcı bir etkisinin olmayacağının açık olduğunu söyledi.
KREDİLERİN BÜYÜME HIZLARI TAKİP EDİLİYOR
Karar metninde, turizmin cari işlemlerdeki dengesine beklentilerinin aşmış olduğu güçlü katkısının da senenin bütün aylarında devam ettiğine işaret edilerek, krediler ve PPK büyümesinin yakından takip edildiği aktarıldı. Açıklamada ekonomik faaliyetlerden amacına uygun olarak mali kaynakların tahsil edilmesini gözetildiği ifade edildi. Karar metninin devamında, sanayi üretimi ve iş büyümesini desteklemek için mali koşulların desteklenmesinin depremden sonra daha da önemli vür durum haline getirildiği de belirtildi.
