Maraş ve Elazığ'da meydana gelen depremleri önceden tahmin eden ve depremler konusunda uyarılarda bulunan yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depremin alarma geçtiği bölgeleri anlattı ve , olası bir Marmara depreminin 9 büyüklüğünde olabileceğini ifade etti. Kısa Dalga isimli programda Yeşim Özdemir'in sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Naci Görür, , 6 Şubat depreminin sonuçlarını değerlendirdi ve artçı sarsıntıların bir yıldan fazla sürebileceğini söyledi. Görür, konuyla ilgili açıklamasında "Yaşanan iki büyük deprem nedeniyle Türkiye'nin büyük bir bölümünün Anadolu'nun 7 metre güney ve güneybatısını süpürmesi, Anadolu levhasının faya yakın iç faylarında gerilme değişimlerine yol açmış, Anadolu'nun doğusunda ise dengeyi bozmuştur. Sonuç olarak, stres ve darbe değişimine bağlı olarak farklı boyutlarda depremler üreteceklerdir." dedi.
DEPREM RİSKİ BULUNAN BÖLGELER
Maraş ve Elazığ depremlerini önceden tahmin eden ve depremleri önceden uyaran yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür sismik uyarı bölgelerini de şöyle açıklıyor: "Deprem olmasa bile Marmara bölgesinde deprem alarmı verdik. İkincisi; Erzincan ve Bingöl Karlıova arasında, Erzincan'ın doğusundaki Yedisu fayında deprem olacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca, Ege bölgesi küçük depremlerle sarsılacak. Oerada meydana gelen depremlerin kaynağı Kıbrıs Rum baharı, orada çok hareketlilik var. Bu nedenle İzmir'den Antalya'ya kadar olan kıyı bölgelerde irili ufaklı depremler olacağı tahmin ediliyor. Oranın tektonik yapısından dolayı. Ayrıca bu 6 Şubat depremlerinden dolayı Adana bölgesinde stres transferi nedeniyle birkaç fay hareketlenebilir. Kıbrıs'ı bile düşündük. Yakın Doğu Anadolu; Kayseri, Sivas, Erzincan'ın doğusunda, yani Bingöl yakınlarında, Malatya. Özellikle Malatya'nın kuzeybatı ve kuzeyinde. Malatya böceği var, Tuzla böceği var. Orada bazı hareketler gözlemlenebilir.
MARMARA BÖLGESİ İÇİN DEPREM ALARMI
Doğu ve Batı Anadolu ile birlikte Kuzey Anadolu fay hatlarının üzerinde yer alan Türkiye'nin sismik bir ülke olduğunu her fırsatta gösteren Bilimler Akademisi üyesi Prof. Naci Görür, yeri ve zamanı ne olursa olsun ülkenin her zaman depreme hazır olması gerektiğini ifade etti. Marmara bölgesinde deprem alarmı verdiklerini söyleyen Naci Görür, depremin özellikle kıyıya 10 km yakınlıktaki bölgelerde çok şiddetli hissedileceğini ve depremin yol açtığı hasarın Avrupa yakasında da hissedileceğini belirterek deprem büyüklüğünün 9.0'a ulaşabileceğini tahmin ettiklerini söyledi.
'HERKES SINIFTA KALMIŞ'
Jeolog Profesör Dr Naci Görür, depreme dayanıklı kentlerin inşası için merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekerek, bu dönemde halkın devletin haklarına baskı yapması gerektiğine dikkat çekiyor. Naci Görür, “Bugün yıkıma baktığımızda yerel yönetimlerin bir şeyi doğru yapmadığını görüyoruz, inşaatçıların yapmadığını görüyoruz ve merkezi hükümetin bunu yapmadığını gördük. hiç biri. Herkes sınıfta başarısız olur." dedi. Düzenleyicilerin sorumluluklarını üstlenmek ve vatandaşlar için güvenli şehirler oluşturmak konusunda istekli olmadıklarını aktaran Görür, vatandaşların düzenleyicilere baskı yapması gerektiğini belirterek, seçmenlerin siyasetçilere oy vermelerinin can ve irade güvenliğini sağlayacağı çağrısında bulundu. Depremlere kader demeyin diyen Görür, “Bir sakinin deprem bilinci, kültürü ve bilgisi yoksa o şehri depreme hazırlayamazsınız. İnsanlar ne yaparlarsa yapsınlar, kesinlikle kötü şeyler yapıyorlar. Kaçak katlar yaptı, olmayan balkonlar yaptı, üç katı ikiye katladı, binayı dilediği gibi çeşitli malzemelerle yaptı. İmar ve iskân mücadelesi için elinden gelen her şeyi yaptığı gibi, belediye başkanları ve siyasiler üzerinde baskı kurarak “kafamı dışarı çıkaracağım” deyip imar affı talimatı verdi. Oy vermek de onları ödüllendiriyor. Sakinlerin kendileri deprem anında şehri zayıflatan faaliyetlere izin vermemeleri için bir deprem kültürüne sahip olmalıdır. Bunu yapanları karalasın, sandıkta gereğini yapsın.” diye konuştu.
"DEPREME DAYANIKLI ŞEHİRLER İNŞA ETMELİYİZ"
Kentsel bileşenlerin yönetim sistemi ve yönetim özelliklerini, insanları, altyapıyı, binaları, ekonomiyi, çevreyi ve ekosistem parametrelerini içerdiğini söyleyen Naci Görür, deprem öncesi bileşenlerde hasar tespit edilerek bu hasarı azaltacak önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Türkiye'nin sismik bir ülke olduğunu hatırlatan Görer, şunları söylüyor: “Depremler on üç milyon yıldır devam ediyor ve daha milyonlarca yıl daha devam edecek. Biz, bu topraklarda sonsuza kadar yaşamak istiyorsak, neslimizi devam ettirmek istiyorsak depremleri engelleyemiyoruz, o halde depreme dayanıklı şehirler yaratmak zorundayız. Kaliforniya, Japonya, Şili, Meksika, Çin, Hindistan, İtalya'da bulunur. Orada da bu büyüklükte depremler oluyor ve kaza sonucu beş on kişi ölüyor. Bazen böyle büyük depremler olduğunda kalemlerin masadan düşmesini engellemeye çalışırlar ve çalışmalarına devam ederler. Çatının başlarının üzerine düşmemesine özen gösterdikleri için, çocuklarına okulda göçük düşmesin, fabrika apartman dairesinde göçmesin. Bu yapılabilir. Bunu yapacak gücümüz var. Mühendislerimiz var, bilim adamlarımız var, beyinlerimiz var. Bunu yapacak siyasi irademiz yok, halkın desteği, denetimi ve denetimi bizde yok. Yerel yönetimin böyle bir zorunluluğu yok.