Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da cuma namazını kıldıktan sonra basının karşısına geçti ve güdeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesin merak ettiği seçim ilanı ve tarihi ile ilgili de bazı bilgiler verdi.
SEÇİM TARİHİ 14 MAYIS MI?
Cumhurbaşkanı Erdoğan muhabirlerin kendisine soruları yanıtlarken “Seçim için 14 Mayıs vurgusu yaptınız, bununla ilgili bir araştırma var mı? şeklindeki sorusuna şu yanıt verdi:
"Kanun başka bir şey ama onun yanında guguk, o da başka bir şey. Yani kanunlarda kimin yetkisi olduğunu bilmeyen cahillerin elindeyiz. Seçim konuları Cumhurbaşkanı'nın yetkileri belli Mevcut cumhurbaşkanı. Türkiye'nin lideri Tayyip Erdoğan, ne diyor? Cumhurbaşkanı bu çalışmayı KHK ile 60 gün önceden ilan ediyor peki 60 gün sonra ne oluyor? Bu kronolojik yapıyı Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yönetir. Örneğin, ne zaman duyurdu? 10 Mart diyelim, 10 Mart'ta açıklanırsa ondan sonra 60 gün çalışmaya başlayacak. 60 gün bittiğinde, bu tarih nedir? Seçim günü. Bunu kim takip edecek? Yüksek Seçim Komisyonu takibi sağlar. Ama şimdi tabii ki bunun farkında değiller. Neler oluyor, neler bitiyor.? Ama 14 Mayıs'tan bahsetmeye başladılar. İleriye doğru iyi bir adım."
ERDOĞAN'DAN THE ECONOMİST'E BÜYÜK TEPKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, The Economist'in yayınladığı son sayısında Türkiye'de yapılacak seçimleri analiz eden bir gazetecinin "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem başkanlık hem de kongre yetkilerini kullanarak Türkiye Devletlerini felakete sürükleyeceğini" iddia ettiğini anlattı. Erdoğan, “Türk medyasının bir mensubu olarak The Economist'in yorumuna katılıyor musunuz? İngiliz dergisi Türkiye'nin kaderini mi belirledi? Buna ülkem karar verir. Ülkem ne derse Türkiye'de o olur. İngiliz dergisi Türkiye'nin kaderine karar veremez" dedi.
"ARTIK BAŞLARININ ÇARESİNE BAKSINLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu kapsamında Davos'ta yaptığı konuşmada Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'ten, Yunanistan ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıkları kendisi konuşabilseydi sorun olmayacağını ve Yunan yönetiminin bu konuda kararlı olduğunu ifade etmesini istedi. Ege Denizi Anlaşması, Girit ve Libya da tartışmaya açık olmadığını belirten Erdoğan, yorumunda "Miçotakis böyle şeyler söyleyebilir. Ancak Miçotakis'in bu açıklamaları bölgenin kaderini belirlemek için yeterli değil. Her şeyden önce hem Lozan'ın hem de takımadalara yaklaşmanın şu anda yetkililer tarafından tanınmadığını görüyoruz. Yunanistan bunu yaptı. Ada yok, şimdi ne yapıyor, bu adaları silahlandırıyor? Bu adaları silahlandırarak hem Lozan'a hem de diğer düzenlemelere ters tedbirler alıyorlar. Bunlarla ilgili atılması gereken adımları, yeri geldiğinde uluslararası toplantılarda varsa neler gerektiğini konuşuyoruz. Artık kendi başlarının çaresine bakacaklar." ifadelerini kullandı.
BARAJDA SU SEVİYESİ AZALIYOR
Barajlardaki su akışının azalması ve kuraklık riskinin bir gazeteci tarafından sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, yanıtında şu ifadeleri kullandı: "Bütün bu sorunlar özenle ele alınsa, devletin bu gibi su kuruluşları barajlarla çözerdi. Kentlerde de büyükşehirlerde, kentlerde barajlar yaparak önlem alıyorlar. Tabii bu hemen yapılacak bir eylem değil. Bunun için daha erken harekete geçmeliyiz, tabi ki Devlet Su Temini Şirketi olarak şimdiden harekete geçtik, ülkenin birçok ilinde barajlar yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerimizde bu büyükşehirlerin sorumluluğu ve yükümlülüğüdür. Ne yapmalılar? Barajlar yapmaları gerekiyor." "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken bu kuraklık ve susuzluk döneminde barajlar yaptık ve yaklaşık 110-120 km uzaklıktan Sazlıdere'ye su getirerek bu barajları güçlendirdik." diye konuşlan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Şu anda da aynı şeyin yapılması gerekli fakat gördüğümüz ve belirlediğimiz kadarıyla maalesef şu anda tempo çok düştü. Ülkedeki çalışmalar Son yaptığımız baraj Yusufeli Barajı'ydı. Bunu neden yaptık Birçok kişinin itirazına rağmen Yusufeli Barajı'nı yaptık ve şimdi Yusufeli Barajı'nın yakında faaliyete geçmesini umuyoruz. Doluluk oranı bu noktada önemli ölçüde arttı. Bir de tabii Borçka ve Deriner Barajları var ki bunların hepsi bizim yatırımlarımız, bu zor günleri atlatma adımlarımız. Bu yapıların tek ölçüsü barajlardır. Bunun dışında böyle ciddi bir önlem yok”