DOLAR
42,58 -0,03%
EURO
49,62 -0,07%
ALTIN
5.753,35 -0,24%
BITCOIN
3.846.817,2 0,37%

UEFA ve FIFA'nın Gazze Dayanışması 'Göz Boyamadan İbarettir'

Tribune editörü Karl Hansen, UEFA ve FIFA'nın Gazze için yapılan paylaşımların yaptırıma dönüşmediğini, iki yüzlülükle suçlandığını ve İsrail'e ceza verilmediğini söyledi.

Yayın Tarihi: 18.08.2025 11:38
Güncelleme Tarihi: 18.08.2025 11:38

UEFA ve FIFA'nın Gazze Dayanışması 'Göz Boyamadan İbarettir'

UEFA ve FIFA'nın Gazze Dayanışması 'Göz Boyamadan İbarettir'

ENES TAHA ERSEN - İngiliz gazeteci Karl Hansen, Tribune dergisi editörü, UEFA ve FIFA'nın Gazze için yaptığı paylaşımların yaptırıma dönüşmediğini ve İsrail ya da İsrailli kulüplere herhangi bir ceza uygulanmadığını belirterek bunu "iki yüzlülük" olarak nitelendirdi.

Hansen'in eleştirisi: Cezasızlık ve çifte standart

Hansen, AA muhabirine verdiği değerlendirmede, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırıma rağmen spor otoritelerinin harekete geçmediğini vurguladı. "Bu noktada UEFA ve FIFA, İsrail'in Gazze'deki suçları için herhangi bir ceza verme niyetinde olmadığı..." ifadelerini kullandı.

Gazze'deki soykırımın 21 ayı geride bıraktığını belirten Hansen, uluslararası ve insancıl hukukun bu süreçte tarafsız bırakıldığını ve Batılı ülkelerin İsrail'e söz geçiremediğini söyledi. Rusya-Ukrayna örneğini hatırlatarak, "Rusya'nın savaşın 10'uncu gününde spor müsabakalarından men edildiği" kararının aksine İsrail aleyhinde benzer bir adımın kasıtlı olarak atılmadığını kaydetti.

Dayanışma gösterenlere yönelik farklı muamele

Hansen, Filistin'e destek amaçlı pankart veya bayrak açanlar ile İsrail yanlısı tutum gösterenler arasında farklı muamele yapıldığını belirtti. "Filistin ile dayanışma göstermeye çalışanlara karşı farklı bir muamele söz konusu." dedi ve Paris Saint Germain'in taraftarlarına uygulanan para cezasını örnek gösterdi.

Hansen, Sri Lankalı bir oyuncunun maç sonrası üzerinde "Özgür Filistin için dua edin" yazan tişörtü göstermesi nedeniyle Asya Futbol Konfederasyonu'nun oyuncuya 2 bin dolar ceza verdiğini hatırlatarak, soykırım sürecinde suç işleyenlerin değil dayanışma gösterenlerin cezalandırılmasının "tamamen saçma" olduğunu ifade etti.

Sessizlik, sembolik adımlar ve kayıtsızlık eleştirisi

Hansen, UEFA ve FIFA'nın Filistin'e sembolik destek açıklamaları yapmasına rağmen gerçek yaptırım uygulamadığını, bunun İsrail'i adeta ödüllendirmek anlamına geldiğini söyledi. "Gazze'deki soykırımın 21'inci ayına girdik ve her gün açlıktan veya bombalardan ölenlerin görüntülerini izliyoruz. İsrail'in suçları nedeniyle İsrail Milli Takımı veya kulüplerine karşı henüz tek bir ceza bile verilmemiştir. Bu tam bir iki yüzlülüktür." dedi.

Hansen, son 21 ayda çok sayıda Filistinli futbolcu, antrenör ve menajerin öldürüldüğünü vurgulayarak, bu insanların hayatlarının ellerinden alındığını, daha fazla genç Filistinli futbolcunun sakatlanıp bir daha futbol oynayamayacak durumda kalacağını belirtti ve spor otoritelerinin bu konuda neredeyse sessiz kaldığını ifade etti.

UEFA'nın Gazze'de öldürülen ünlü Filistinli futbolcu Süleyman Al-Obaid'in ölümüne ilişkin sosyal medyada yalnızca "Elveda" paylaşımı yapmasını da sert bir örnek olarak eleştirdi. Hansen, bunun Al-Obaid'in ölümünü bağlamından kopardığını ve sorumluların üzerini örttüğünü söyledi. UEFA Başkanı Aleksander Čeferin'in Paris Saint Germain ile Tottenham arasında oynanan Süper Kupa müsabakasında Filistinli çocuklarla sahaya çıkmasını ise sembolik bir adım olarak niteledi.

Toplumun tepkisi ve taraftar hareketliliği

Hansen, kurumların tavrı ile toplumun duyarlılığı arasında belirgin fark olduğunu belirtti. Kurumların İsrail'e destek verdiği ve Filistinlilerin acılarına kayıtsız kaldığı bir ortamda, sıradan insanların tepkilerinin arttığını, bunun son örneğinin Fortuna Düsseldorf taraftarlarının İsrailli oyuncu Sean Weisman'ın transferini iptal ettirmesi olduğunu söyledi.

"Filistin halkını gerçekten önemseselerdi, öncelikleri Filistin devletini sembolik olarak tanımak olmazdı." diyen Hansen, spor otoritelerinin davranışlarını eleştirmeye devam etti ve gerçek yaptırımlar olmadan yapılan açıklamaların göz boyamadan ibaret olduğunu savundu.