
Zonguldak'ta öğrencisini özel okula gönderen bir veli, çocuğunun eğitimi ile ilgili okula 2019-2020 eğitim öğretim yılı için 15 bin TL gibi bir ücrete anlaştı. Okul ücretinin ikinci taksitinin ödenmesi sonrası Kovid-19 salgınında dolayı örgün eğitime son verildi ve uzaktan eğitim sistemine geçildi. Veli, uzaktan eğitim nedeniyle okula gitmeyen çocuğu için ödemiş olduğu ikinci taksidi geri istedi. Talebi kabul edilmeyince bir dilekçeyle Tüketici Hakem Heyetine başvurdu. Heyet, gelen dilekçe üzerine yaptığı değerlendirmede, veliye Türk Borçlar Kanunu'nun 136'ncı maddesinde yer alan karar göre borcun sona erdiğine kanaat getirdi ve talep edilen bedelin veliye geri ödenmesi gerektiğine karar verdi.
Tüketici Hakem Heyeti'nin kararını kabul etmeyen okul yönetimi ise yapılan işlemin hukuki bir boyut taşımadığını öne sürdü ve konuyu mahkemeye taşıdı. Tüketici mahkemesi sıfatı ile davayı ele alan Zonguldak 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, mücbir sebepten dolayı örgün eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı kararına göre uzaktan eğitim olarak yapılması kararı verilmek zorunda kalındığı ve sözleşme esasında ise "örgün eğitim" kapsamında yazması nedeniyle de okul tarafından açılan dava başvurusunu reddetti.
Dava dosyası Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne ulaştı
Karar sonrası Adalet Bakanlığı, söz konusu dava kapsamında örgün eğitime sürecinde ara verilmiş olan dönemdeki servis, yemek, barınma şeklinde alınan ücretlerin davaya konu olarak elen alınmadığına, okulun örgün eğitimi bitirdikten sonra uzaktan eğitime devam ettiğini ele aldı ve verilen hükümle ilgili kanun yararına bozma istemi talebinde bulundu Temyiz istemini ele alan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi ise sonuca etkili olmaması kaydıyla yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Yargıtay, karara gerekçe olarak ise eğitim hizmetlerinde şekil ve kapsamların kamu otoritesince belirlendiği ve bu alanda koronavirüs salgınından dolayı Milli Eğitim Bakanlığı kararı uyarınca örgün eğitimin uzaktan eğitim olarak verilmesinin kararlaştırıldığına dikkat çekti. Somut olarak değerlendirilen olayda eğitim hizmetlerinde borcun yerine getirilmesi kapsamında kısmen ya da tamamen imkansızlık, aşırı ifa güçlüğünün de bulunmadığının anlaşıldığı karar gerekçesinde uzaktan eğitim süreci için ara verilmiş olan dönemde servis, yemek, barınma bedellerinin davaya konu edilmediği, uzaktan eğitimin de ayıplı hizmet olarak ifa edildiği konusunda herhangi bir iddiada bulunulmadığı anlaşıldığı, davacı tarafın eğitim hizmetlerinde yapılan sözleşmeden doğmuş olan edinimlerini de uzaktan eğitim vermek sureti ile yerine getirdiği anlaşıldığı aktarıldı. Karar gerekçesinin devamında; bu çerçevede, okulun başvuru dilekçesinin mahkeme tarafından kabul kararına konu edilmesi gerekli iken reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunmasından dolayı kararın bozulmasına karar verildiği kaydedildi.