Aralarında geçimsizlik yaşayan ve boşanmaya karar veren çift, dilekçeleriyle birlikte Aile Mahkemesi'ne müracaat etti. Her iki tarafı dinleyen mahkeme heyeti, karı-kocayı eşit kusurlu bulup tarafları boşanmasına karar verdi. Karar, davacı - karşı davalı kadın tarafından temyize gönderildi ve dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne iletildi. Tarafların boşanma davasına ilişkin dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal niteliğinde bir karar imza attı ve eşine, gerçekleştirdiği hakaretlerin yanı sıra "On tane karı bulurum ama bir tane ana bulamam" sözünü sarf eden kocayı manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
Yargıtay, emsal kararlarına bir yenisini daha ekledi!
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, söz konusu boşanma davası dosyasında verdiği kararda; ilk derece mahkemesinin kadına yüklenmiş olan 'Elindeki bıçakla davalıya saldırma' vakıası sonrası evlilik birliğini devam ettirdiği davacı erkeğin de, kadının kendisinin kusurlu davranışını affetmesi üzerine davalıyı hoşgörüyle karşıladığının kabulünün gerekir olduğu belirtildi. Affı gerçekleşen olayların karşı tarafa kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığının vurgulandığı kararda mahkeme tarafından tespiti gerçekleştirilen olaylara göre eşine 'Sürtük, kaltak' gibi ifadelerle hakaretler eden, eşini evden kovan, '10 tane karı bulurum, ancak bir tane ana bulamam' ifadelerini kullanan erkeğin, evlilik birliğini temelinden sarstığının kabul edildiği ve olaylarda ağır kurulu olduğunun anlaşıldığı aktarıldı. Bu kapsamda davalı kadının maddi ve manevi tazminat istekleri reddedilmemekle birlikte ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasının gerekli olduğunun ifade edildiği Yargıtay kararında; asgari ücret seviyesinde geliri olan davacı kadının yararına yoksulluk nafakasının koşullarının gerçekleştiği ve elde ettiği gelirin kadını yoksulluktan kurtarma düzeyinde olmadığının anlaşıldığı, mahkeme tarafından davalı karşı davacı kadının lehine Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi uyarıca gereği uygun bir miktarda yoksulluk nafakasının bağlanmasına hükmedildiği kaydedildi.