Gazze'nin İlk Hayvanat Bahçesi Sahibi Fethi Cuma'dan Yardım Çağrısı
Fethi Cuma, İsrail'in saldırıları nedeniyle Refah'tan göç etmek zorunda kalan ve 1991'de Gazze Şeridi'nin ilk hayvanat bahçesini kuran ailenin sahibi olarak, hayvanlarının açlık ve güvenlik tehdidiyle karşı karşıya olduğunu bildiriyor.
Göç ve kayıplar
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ikinci yılını doldurdu. Bu süreçte Filistinliler defalarca yerinden edilirken, insanların yaşadığı açlık koşulları hayvanları da etkiledi. Cuma ailesi, saldırılar başladığında hayvanlarını önce Refah'tan Han Yunus'a, ardından Deyr el-Belah'a taşımak zorunda kaldı. Ulaşım ve yolların tahrip olması göçü daha da zorlaştırdı; pek çok büyük hayvan geride bırakıldı.
Fethi Cuma, göç sürecini şöyle özetliyor: "Göç sırasında yaşadıklarımızı tarif dahi edemem". "Hayvanların büyük kısmını Refah'ta bıraktık. Bunların arasında büyük aslanlar, kurt, tilki, koruma köpekleri ve devekuşları vardı. Yanımıza sadece maymun, papağan, sincap, kartal ve küçük aslanları alabildik. Refah'ta kalanlara ne oldu bilmiyoruz. Göç hayattaki en zor şey. İnsan olarak göç etmek bile zor bunu bir de hayvanlarla yapmak çok daha zor. Hem üzücü hem de çok maliyetli."
Beslenme zorluğu ve paylaşılan yiyecek
Aile, Gazze'deki kıtlık nedeniyle hayvanlara yeterli yiyecek ve ilaç sağlayamamaktan yakınıyor. Fethi, durumun ciddiyetini vurgulayarak şu ifadeyi kullanıyor: "Durum düzelinceye kadar hayatta kalmaları için çalışacağız. Biz ne yiyorsak onlar da aynısını yiyor...."
Hayvanların çoğu için fasulye ve mercimek gibi insani gıdaların verildiğini, aslanlar için ise ölmüş at veya eşek eti aramak zorunda kaldıklarını söylüyor. Bu tür besinleri bulup getirmek hem zor hem de maliyetli. Aslanların stres altında zayıfladığı ve psikolojilerinin bozulduğu; bu nedenle yer değişikliği yapmak zorunda kaldıkları bildirildi.
Ailenin durumu ve yardım çağrısı
Hayvanat bahçesi eskiden aile için geçim kaynağıyken şimdi yük haline geldi. Fethi'nin kızı Dalya Cuma, saldırılar öncesindeki hayatlarının tamamen değiştiğini ve ailenin tek gelir kaynağını kaybettiğini aktarıyor. Dalya, göçler sırasında bazı büyük hayvanları bırakmak zorunda kaldıklarını; bazılarının yolda, bazılarının da saldırı anında öldüğünü belirtti ve bunun aileye büyük maddi zarar verdiğini ifade etti.
Dalya, "Gazze'de yaşanan kıtlık nedeniyle çok zor dönemlerden geçiyoruz. Hem kendimize hem hayvanlara yiyecek bulmakta çok zorlanıyoruz. Sadece hayatta kalmalarını sağlayacak kadar yiyecek temin edebiliyoruz. Sonuçta onlar da can taşıyor, mecburen yiyecek bulmak zorundayız." dedi. Ayrıca yer ve güvenlik eksikliği nedeniyle hayvanlarla birlikte çadırlarda yaşamanın psikolojik yükünü anlattı: "Ben bir çadırda yaşıyorum. Çadırın yanında hayvan kafesi var. Yanında aslan kafesinin olduğu bir yerde uyumak korkunç oluyor. Korkudan bazen kabus görüyorum. Biz şuan bu hayvanlara sadece kalacak yer sağlayabiliyoruz, güvenliklerini sağlayamıyoruz."
Cuma ailesi, uluslararası kuruluşlara hayvanların Gazze dışına çıkarılması ve acil yiyecek, ilaç desteği sağlanması çağrısında bulunuyor. Ailenin talepleri, hem hayvanların sağ kalması hem de aile için ekonomik yükün hafifletilmesi açısından hayati önem taşıyor.
