Hakan Fidan: Yeniden Askeri Yollara Başvurma İstemiyoruz — SDG'ye Uyarı
TRT World röportajında bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendiren Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Filistin meselesinde uluslararası vicdanın sesi olmaya devam ettiğini ve İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı başından beri net bir diplomatik duruş sergilediklerini vurguladı.
Gazze, İsrail ve Türkiye’nin Diplomasi Rolü
Bakan Fidan, İsrail’in uzun yıllar uluslararası sistemde fiilen dokunulmazlık zırhıyla hareket ettiğini fakat bu dönemin sona erdiğini belirterek, "Bu yüzden İsrail, Türkiye’nin katılımına şiddetle karşı çıkıyor" dedi. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan talimatıyla bakanlıklar arası ekiplerin Gazze’ye yardım ulaştırılması için yoğun çalıştığını söyledi.
"Biz de sürecin diyalog, müzakere ve barışçıl yollarla ilerlemesini umuyoruz. Yeniden askeri yollara başvurma ihtiyacının ortaya çıktığını görmek istemiyoruz", ifadelerini kullandı ve SDG’ye sabırlı olunması gerektiğini hatırlattı.
Terörle Mücadele: DEAŞ ve Bölgesel İş Birliği
Türkiye’nin son 40 yıldır PKK ve diğer terör örgütleriyle mücadelede önemli bir birikim ve uzmanlık geliştirdiğini belirten Fidan, Suriye’de iç savaşın sona ermesiyle Şam’da sağlıklı bir iş birliği zemini oluştuğunu söyledi. "En büyük tehdidin terörizm olduğunu düşündük ve devreye girdik" diye konuştu.
Fidan, Suriye’nin uluslararası DEAŞ karşıtı koalisyonun bir parçası olmasını önemli bir adım olarak nitelendirerek, "Bildiğiniz üzere uluslararası DEAŞ karşıtı koalisyonun bir parçası oldular ve geçen ay Vaşington’da gerekli belgeleri imzaladılar" ifadesini kullandı. Türkiye, askeri ve istihbarat düzeyinde bölge ülkeleri, Amerikalılar ve diğer taraflarla DEAŞ’a karşı iş birliğini sürdürüyor.
SDG, Suriye ve 10 Mart Mutabakatı
SDG unsurlarının entegrasyon sürecinin yavaş ilerlemesinden rahatsızlık duyduklarını söyleyen Fidan, Suriye’nin birliği için bu sürecin tamamlanmasının hayati olduğunu belirtti. "Bir devlette, farklı otoritelere bağlı iki ya da üç ayrı silahlı yapı olamaz" diyerek Savunma Bakanlığı çatısı altında tek komuta-kontrolün önemine dikkat çekti.
10 Mart mutabakatına bağlılık çağrısı yapan Fidan, "Biz de sürecin diyalog, müzakere ve barışçıl yollarla ilerlemesini umuyoruz. Yeniden askeri yollara başvurma ihtiyacının ortaya çıktığını görmek istemiyoruz. Ancak SDG, ilgili aktörlerin sabrının tükenmekte olduğunu anlamalı" dedi ve anlaşmadan sapma istemediklerini vurguladı.
Rusya-Ukrayna Savaşı ve Karadeniz Güvenliği
Türkiye’nin her iki tarafla da konuşabilen nadir ülkelerden biri olduğunu belirten Fidan, ateşkes için yürütülen diplomatik çabalardan söz etti. Fidan, Karadeniz’de artan güvensizlik ortamına işaret ederek Tahıl Anlaşması sayesinde 30 milyon ton tahılın dünya piyasalarına ulaştığını hatırlattı.
Karadeniz’de ticari gemilerin hedef alınması, mayınlar ve İHA tehdidinin bölgesel güvenliği zedelediğini söyleyen Fidan, "Tüm bu sorunların en kısa çözümü ateşkestir" dedi ve Romanya ile Bulgaristan ile askeri iş birliği içinde olduklarını belirtti.
Kıbrıs Politikası: İzolasyonun Sona Ermesi Gerekiyor
Kıbrıs sorununda gerçeklerin ortada olduğunu vurgulayan Fidan, Annan Planı’nda Türk tarafının evet, Rum tarafının hayır dediğini ve Rum yönetiminin eşitlik temelinde paylaşımı kabul etmediğini hatırlattı. Fidan, "Kıbrıslı Türklerin izolasyonu sona ermeli" çağrısında bulundu ve iki devletli çözümün mümkün bir alternatif olduğunu belirtti.
Sözlerini "Ben temkinli ama umutlu bir iyimserlik içindeyim" diyerek tamamlayan Fidan, doğru yöntemler ve iş birliğiyle mevcut sorunların çözümüne ulaşılacağına inandığını ifade etti.
Dışişleri Bakanı Fidan: "Yeniden askeri yollara başvurma ihtiyacının ortaya çıktığını görmek istemiyoruz"