Bist 100
10.343,31 2%
DOLAR
32,66 0,03%
EURO
35,14 0,01%
ALTIN
2.435,95 0,02%

Gün içinde gözünüz kaşınıyorsa aman dikkat! 15-25 yaş arasını yakalayan hastalık ortaya çıktı

Kaşkaloğlu Göz Hastanesi'nde başhekim olarak görev yapan Dr. Bilgehan Sezgin Asena, bir açıklamasında gözlerini çok fazla ovuşturan kişilerin görme bozukluğu durumuna yol açan keratokonus açısından risk grubu içerisinde olduğunu söyledi. Hastalığın 15-25 yaşları arasında başladığı göz önüne alındığında Dr. Asena, keratokonusun erken dönemde tespit edilmesinin zor olduğuna inanıyor.

Yayın Tarihi: 28.11.2023 11:41
Güncelleme Tarihi: 28.11.2023 11:41

Gün içinde gözünüz kaşınıyorsa aman dikkat! 15-25 yaş arasını yakalayan hastalık ortaya çıktı

Gözlerinde oluşan 'Keratokonusu' hastallığı hakkında önemli bilgiler paylaşan Kaşkaloğlu Göz Hastanesi'nde başhekim olarak görev yapan Dr. Bilgehan Sezgin Asena, “Keratokonusun gençlik hastalığı olarak ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Genel olarak 15-25 yaşları arasında başlar ve ilerler. Ancak 15 yaş öncesinde de görülebilmektedir. Keratokonus korneanın bir hastalığı olarak tanmlanır. Kornea gözün ön kısmında bulunan şeffaf tabakadır. Keratokonusta bu tabaka büzülür ve incelir. Bu azalma ve incelme yavaş yavaş meydana gelir ve görmenin giderek bozulmasına yol açar. Bu hastalıkta korneada yapısal bir deformasyon vardır. Keratokonus kelimesi koni şeklindeki kornea anlamına gelir. Yaygınlık açısından her 2 bin kişiden birinde bu hastalık görülüyor” dedi.

ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ

Gün içinde gözünüz kaşınıyorsa aman dikkat! 15-25 yaş arasını yakalayan hastalık ortaya çıktı

Keratokonusun nedeninin tam olarak bilinmediğini söyleyen Dr. Asena, şöyle konuştu:

Hastalık 35-40 yaşlarına kadar ilerler ve bu yaşlardan sonra düzelir. Keratokonusun nedeninin tam olarak bilinmiyor. Bu hastalığa yol açabileceğini bildiğimiz en önemli faktör, gözün alerjik yapısından dolayı gözün sürekli ovulmasıdır. Keratokonuslu kişiler sıklıkla alerjik göz yapılarına sahiptirler ve küçük yaşlardan itibaren sıklıkla gözlerini ovuştururlar. Ancak gözdeki korneanın yapısal bozukluğu vardır. Her ne kadar gözün sürekli ovuşturulması bunun nedeni olsa da asıl sorun korneadaki yapısal bir bozukluktur. Bu hastalığın aslında genetik hastalık olduğunu söyleyemeyiz. Yatkınlığa rağmen, çalışmalar hastaların yalnızca yüzde 10 ila 20'sinin genetik olarak yatkın olduğunu göstermiştir."

TEDAVİ SÜRECİ

Çapraz bağlama yani diğer adıyla (cross linking) tedavisiyle hastalığın ilerlemesinin durdurulabileceğini söyleyen Dr. Bilgehan Sezgin Asena, konuşmasının devamında tedavide erken teşhis durumunun önemli olduğunu söyledi. Dr. Asena şöyle devam ediyor:

"Çapraz bağlama tekniği sayesinde kornea olarak bilinen doku, özel damla kullanılarak UV ışınlaması ile güçlendirilebilir. Bu takviye sayesinde korneanın giderek incelmesini ve küçülmesini önleyebiliyoruz. Tedavide başarı oranı %90'ın üzerindedir. Bunun için hastalığın çok fazla ilerlememesi gerekir ve erken teşhis çok önemlidir. Mevcut durum ise korunduktan sonra başlangıçta görmeyi iyileştirmek için gözlük ya da lens kullanımı faydalı olabilir. Daha sert kontakt lensler görüş seviyesini arttırabilir. Son zamanlarda keratokonusa özel hibrit lensler üretilerek hastalara iyi sonuçlar verebilmektedir. Kontakt lens kullanamayan hastalara kornea halkası ameliyatını öneriyoruz. Bu ameliyatla lenslerin görme üzerindeki etkisine benzer sonuçlar elde edilebiliyor. Çok ağır vakalarda tercih edilen tedavi keratoplasti dediğimiz kornea naklidir."