Antalya'da Sigara İzmaritleri Denizaltında 'Pamuk Tarlası' Gibi Birikti

Antalya Konyaaltı'nda denize ulaşan sigara izmaritleri filtreleri açılarak deniz tabanında pamuk tarlasını andıran kirlilik oluşturdu; uzmanlar uyarıyor.

Yayın Tarihi: 20.11.2025 10:45
Güncelleme Tarihi: 20.11.2025 10:45

Antalya'da Sigara İzmaritleri Denizaltında 'Pamuk Tarlası' Gibi Birikti

Antalya'da Sigara İzmaritleri Denizaltında 'Pamuk Tarlası' Gibi Birikti

Konyaaltı Sahili'nde dalışlarla tespit edildi

Antalya'da çevreye atılan çöplerin rüzgâr ve yağmurla denize taşınması sonucu sigara izmaritleri filtrelerinin suyla açılarak deniz tabanında pamuk tarlasını andıran görüntüler oluşturduğu belirlendi. Görüntüler, kirliliğin yalnızca kıyıya yakın alanlarda değil, deniz dibinde de yoğunlaştığını ortaya koydu.

Özellikle Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ve öğrencilerinin Konyaaltı Sahili'nde eğitim ve araştırma amaçlı yaptıkları dalışlarda, plastik atıklar ve sigara izmaritlerinin yoğunluğu görüntülendi. İzmarit filtrelerinin su etkisiyle açılarak deniz tabanında birikmesi dikkat çekti. Atıklar arasında ayrıca alkol şişeleri, ıslak mendiller ve ambalaj kutuları da görüldü.

Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu durumu şöyle özetledi:

"İlk yağmurlarla beraber asfalt üzerindeki şehrin bütün pisliği denize ulaştı. Dereler ve su yataklarına atılmış olan çöpler denize indi. Su altında bunları görmeye başladık. Özellikle Konyaaltı’nda denize suların giriş yaptığı noktalarda şehirden gelen atıkları, gri bir tortuyu, denizde kayaların ve kumların üzerini örtmüş bir vaziyette gördük. Dal parçaları, plastik atıklar, ambalaj kutuları, şişeler ve ıslak mendiller var. Havayı kirletirseniz karayı ve denizi kirletirsiniz, karayı kirletirseniz yine denizi ve havayı kirletirsiniz"

Yaz dönemi bitiminde berraklaşan Antalya Körfezi sularının, ilk yağışlarla birlikte tekrar kirlenmesi sorununun kaynağını uzmanlar; dere ve su yataklarıyla sokaklara atılan çöplere bağlıyor.

Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu uyarısını sürdürdü:

"Artık kaybedecek zamanımız kalmadı. Bu berbat durumdan silkinmemiz lazım. İnsanlarımızın artık bilinçli olması lazım. Suları kirletirsek geleceğimizi kirletiriz. Bu yüzyıl en büyük sorunlardan bir tanesi plastik kirliliği, diğeri de içilebilecek nitelikteki suyu bulabilmek. Yer altı sularına bile plastik atıklar karışmaya başladı. Plastik kullanımına bir sınırlama getirmemiz lazım"

Gökoğlu, plastiğin güneşte parçalanıp mikro plastiğe dönüştüğünü ve bunun deniz canlılarının besin zincirine karıştığını vurguladı:

"Denizlere baktığımızda mikro plastikleri görüyoruz. Aktarım var. Planktonuna kadar tutun, bütün midye, istiridye, balığına kadar hepsi bunu bünyesine alıyor. Nihayetinde biz de bunu deniz ürünlerini yiyerek bünyemize alıyoruz. Plastiklerin kanserojen olduğu, üremeyi etkilediği ve birçok olumsuz yanlarının olduğu biliniyor"

Uzman, ayrıca derelerin denize döküldüğü noktalarda kamış ve sazlıkların korunmasının önemine dikkat çekti. Gökoğlu, bu alanların doğal filtreleme görevi gördüğünü belirterek, "Çok büyük bir hata yapıyoruz. Derelerin denize döküleceği alanlarda kamış ve sazlıkları kesmememiz lazım. Çünkü bunlar doğal filtreleme yapıyor. Hem mekanik hem biyolojik olarak bu bitkiler suyu arıtıyor. Ama maalesef biz orayı temizliyoruz ve su olduğu gibi çıkıyor." ifadelerini kullandı.

Görüntüler ve uzman değerlendirmeleri, gündüz veya kıyı temizliğiyle sınırlı kalmayacak, sistematik çözümler ve toplum bilinci gerektiren bir çevre sorunu olduğunu ortaya koyuyor.

ANTALYA'DA ÇEVREYE ATILIP DENİZE ULAŞAN SİGARA İZMARİTLERİNİN FİLTRE KISMI, SUYUN ETKİSİYLE AÇILIP...

ANTALYA'DA ÇEVREYE ATILIP DENİZE ULAŞAN SİGARA İZMARİTLERİNİN FİLTRE KISMI, SUYUN ETKİSİYLE AÇILIP ADETA PAMUK TARLASINI ANIMSATAN GÖRÜNTÜLER OLUŞTURDU

KİRLİLİK KAMERAYA YANSIDI