DOLAR
42,73 -0,04%
EURO
50,29 -0,18%
ALTIN
5.958,79 0,03%
BITCOIN
3.708.822,99 -0,84%

Erdoğan: BM Genel Kurul'da İsrail yalnızlaştı — Filistin davası gündemde

Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu sonrası New York dönüşünde İsrail'in yalnızlaştığını, Türkiye'nin Türkevi ve diplomasi trafiğiyle Filistin için çalıştığını belirtti.

Yayın Tarihi: 26.09.2025 12:19
Güncelleme Tarihi: 26.09.2025 12:19

Erdoğan: BM Genel Kurul'da İsrail yalnızlaştı — Filistin davası gündemde

Erdoğan: BM Genel Kurul'da İsrail zulmü yalnızlaştırdı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'den dönüş yolunda uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, BM 80. Genel Kurulu temasları ve Washington'da Donald Trump ile görüşmesinin ardından gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Genel Kurul'da sergilenen fotoğrafların İsrail'in uyguladığı zulmü ve bunun yarattığı yalnızlaşmayı çarpıcı şekilde gözler önüne serdiğini söyledi.

Genel Kurul'daki fotoğraflar ve Erdoğan'ın değerlendirmesi

Erdoğan, gazetecilerin "Birleşmiş Milletlerde gözlemledik ki İsrail giderek yalnızlaşıyor. Sizin Genel Kurul'daki konuşmanızda gösterdiğiniz fotoğraflar da yaşananları bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi. İki soru soracağım. Bir, siz o fotoğrafları görünce ne hissettiniz? İki, bu zulmün, İsrail'in iyice yalnızlaşması ve Amerika'nın bu durumdan zarar gördüğünü fark etmesiyle durmasının mümkün olabileceği görüşüne katılıyor musunuz?" şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:

"Genel Kurul'da bir kez daha gördük ki İsrail zulmüyle, işlediği insanlık suçlarıyla artık yalnızlaşmaya başladı. Sözün bittiği yerde fotoğraflar bizim hislerimize tercüman oluyor. Bir deri bir kemik kalmış çocuğun ayakları her şeyi dile getiriyor. O yavrunun içler acısı hali bir yandan zalimleri işaret etti, bir yandan zulme seyirci kalanlara esaslı bir hakikat tokadı indirdi. Yıkıntılar arasındaki insanlar, ellerinde kovalarla, tencerelerle bir kap yemek alabilmek için bakan çaresiz gözler, bize Gazze'yi anlattı. İşte o kareler bize, 'duramazsın, dinlenemezsin, yorulamazsın' dedi. Biz de anlatıyoruz, çare arıyoruz, onlara yardım için çabalıyoruz. Çok şükür, adaleti ve vicdanı savunanlar olarak bugün dünden daha güçlüyüz. Filistin davası, bugün dünden çok daha biliniyor. Vicdanlı insanların tüm çığlıkları, İsrail'i bugün dünden çok daha rahatsız ediyor."

Erdoğan, artık bir avuç ülkenin dışında İsrail'in yanında duran kalmadığını vurgulayarak, "Artık kimin haklı, kimin haksız, kimin mazlum, kimin zalim olduğunu gördükleri için bu tablo ortaya çıktı. Biz, 'iki devletli çözüm' dediğimizde duymazdan gelenler, artık bizimle aynı safta yer alıyor. Gazze'nin çocukları için Kudüs'ün onuru için Mescid-i Aksa'nın haysiyeti için konuşuyoruz. Bunca katliama, soykırıma, insan hakları ihlallerine imza atanlar hem hukuk, hem tarih önünde hesap verecek. O gün geldiğinde tıpkı bugün olduğu gibi Gazze, Filistin toprağı olacak ve bu yaralar sarılacak. Doğrusu ben buna inanıyorum." dedi.

Uluslararası baskı, tanıma kararları ve umut

Bir gazetecinin İngiltere ve Fransa'nın Filistin'i tanıma adımlarının ardından izleyecekleri politikaya ilişkin sorusuna Erdoğan, tanıma kararlarının anlamlı olduğunu belirterek, bu kararların amacına ulaşmasının yolunun İsrail üzerine uluslararası baskının artırılmasından geçtiğini söyledi. Erdoğan ayrıca şunları ifade etti:

"Bu kararların tam anlamıyla amacına ulaşmasının yolu, İsrail'e yönelik uluslararası baskıyı artırmaktan geçiyor. İsrail'i iki devletli çözüme yaklaştıracak formül, uluslararası toplumun, hukukun, sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin bir ve beraber tutum takınmalarıdır. Netanyahu ve katliam şebekesi ne derse desin, umut hep vardır. İşte Filistin'i tanıyan bütün ülkelerde zalimlerin boğuk sesi, mazlumların çığlığını bastırmakta yetersiz kalıyor."

Yıkıntılar arasındaki çocukların yalnız olmadığını vurgulayan Erdoğan, bu yıl ana salonda yapılan Filistin toplantısının katılım ve coşku bakımından kendisi için farklı olduğunu belirtti ve şu gözlemi paylaştı:

"Benim 13 yıldır geldiğim Birleşmiş Milletler toplantılarında böyle bir zirve olmamıştı. Macron'un yönettiği, Suudi Arabistan temsilcisinin bulunduğu o toplantı, o salondaki katılım, ilk defa bu denli yüksek, bu denli heyecan doluydu. Filistin'i tanıma iradesi gösteren devletler, 'adalet hala var, vicdan hala susmadı' mesajını çok güçlü bir şekilde ortaya koydu. Artık, diplomatik olarak tanımanın da gerekleri yapılmalı ve bu devletin mazlum, mağdur halkının yanında yer almalılar. Birlikte Filistin'i bu zulüm ve soykırım karanlığından inşallah kurtaracağız. Çünkü Filistinli çocuklar, kadınlar, erkekler dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar kadar yaşama hakkına sahipler."

Türkevi ve Türkiye'nin arabuluculuk rolü

Erdoğan, Türkiye'nin New York'taki Türkevi ile uluslararası diplomasi trafiğini güçlendirdiğini, oranın bir diplomasi merkezi haline geldiğini söyledi. Türkevi'nin dostları ağırlamak ve önemli görüşmelere ev sahipliği yapmak için artık Türkiye'ye avantaj sağladığını vurguladı:

"Artık bizim Amerika'da böyle bütün dostları ağırlayabileceğimiz bir yerimiz var. Türkevi'nin bir diplomasi merkezi olduğunu ve dünyanın gündemindeki en önemli konuları, burada ele alabildiğimizi dile getiriyorum. Çözümün, adaletin ve kalıcı barışın nasıl tesis edilebileceğini burada dile getiriyoruz. Bu diplomasi trafiği sadece sözde değil, sahada ve masada çözüm üreten bir Türkiye portresi ortaya koyuyor. Bütün bunlar yerinde durarak olmuyor. Çalışacak, temas kuracak, etkinliğinizi artırmak için hamleler yapacaksınız."

Dış politika: Barış temelli yaklaşım

Erdoğan, Türkiye'nin dış politikasının barış temelli olduğunu belirterek, Filistin, Suriye ve Ukrayna gibi kriz sahalarında barış odaklı çözümler için çalıştıklarını söyledi. Savaşların kimsenin kazanmayacağı süreçler olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin arabuluculuk çabalarına ve aldığı somut sonuçlara dikkat çekti:

"Biz bu gerçeği bildiğimiz için savaşların yerini sulh, çatışmaların yerini huzur ve istikrar alsın, istiyoruz. Tabii savaşları başlatmak kolay, ama bitirmek zor. Bu nedenle öncelikle çevremizdeki çatışma alanları olmak üzere tüm bölgelerde barış için gayret gösteriyoruz. Çabalarımızın beyhude olmadığını aldığımız neticelere bakılırsa görmek mümkün. Karadeniz Tahıl Koridoru, esir takasları, İstanbul müzakereleri bu sonuçlardan bazıları. Akan kan durana kadar, biz Türkiye olarak mücadelemize devam edeceğiz."

(Sürecek)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) New York kentindeki...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) New York kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu temasları ve Washington'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin ardından yurda dönüşünde, uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Uçakta Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz de yer aldı.