Ali Çandır: Hedef Sürdürülebilir Büyüme, Öncelik Tarım
Antalya Ticaret Borsası Aralık Ayı Meclisi, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci yönetiminde ATB Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Yönetimin bir aylık çalışmasının aktarıldığı toplantıda ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ülke ve Antalya ekonomisine ilişkin kapsamlı değerlendirmeler yaptı.
Küresel ve Türkiye büyüme görünümü
Çandır, dünya ekonomisinin 2025 yılını ortalama %3 büyüme ile tamamlamasının beklendiğini ve Türkiye’nin de bu düzeyde bir performans sergileyeceğinin öngörüldüğünü belirtti. Buna karşın ülkenin potansiyel büyüme oranının yaklaşık %5 olduğunu vurgulayan Çandır, "Hedefimiz, bu potansiyel büyümeyi kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde yakalamak olmalıdır" dedi. Uzun yıllardır yüksek dalgalanmalar gösteren büyüme oranlarının reel sektörü yıprattığına dikkat çekti.
Çandır, küresel ticarette 2025’te görülen durgunluğun ekonomik büyümeyi zayıflatığını, The Economist, OECD, IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların 2026 için tahminlerinin %2,4 ile %2,9 aralığında olduğunu kaydetti. Dünya ekonomisinin toplam büyüklüğünün 2026’da yaklaşık 125 trilyon dolar olacağı, Türkiye’nin %1,3 payıyla bunun 1,6 trilyon dolar civarında bir büyüklüğe işaret edebileceği ifade edildi.
Türkiye ekonomisi ve tarımdaki daralma
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2025 üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisi %3,7 büyürken, bu büyümede inşaat, özel tüketim, ithalat ve vergi gelirlerinin belirleyici olduğu belirtildi. Ancak tarım sektöründeki daralmanın rakamlara açıkça yansıdığını vurgulayan Çandır, "Tarım sektörüne hem idari hem de toplumsal açıdan özel bir hassasiyetle yaklaşmamız gerekmektedir" diye konuştu.
Çandır, üçüncü çeyrekte tarım sektörünün %12,7 oranında daraldığını, kuraklık ve don olaylarının etkili olduğunu ancak bunun tek belirleyici olmadığını söyledi. Tarımın üretim ve tedarik zincirindeki güçlü bağlantılarına işaret ederek, tarımdaki küçülmenin ekonominin genelinde daha büyük hız kaybına yol açtığını vurguladı ve tarımın "gözbebeğimiz gibi" korunması gerektiğini belirtti.
Başkan Çandır, tarımın 2025’i çift haneli daralma ile kapatabileceğini öngördüğünü; bu nedenle 2026’dan itibaren tarım kesimine pozitif ayrımcılık içeren politikaların uygulanmasının şart olduğunu. Geçmiş örneklerde (2001, 2007, 2016) doğru politikalarla toparlanma sağlandığını hatırlatarak, benzer bir toparlanmanın mümkün olduğunu ifade etti.
Para politikası, enflasyon ve reel ekonomi beklentileri
Çandır, faiz, döviz ve enflasyon arasındaki uyumsuzluğun 2026’da kademeli şekilde giderileceğini ve dengeli bir yapıya kavuşacağını öngördüklerini söyledi. Böyle bir ortamda üreticiler, ihracatçılar ve iç ticaret kesimlerinin daha az zorlanacağını belirterek, "Reel ekonomiyi önceleyen ve gerçek ihtiyaçlara odaklanan bir politika setinin hayata geçirilmesini bekliyoruz" dedi.
Son üç yılda enflasyonun %80’lerden %30’lara düşürüldüğünü anımsatan Çandır, bu başarıya rağmen üretim, yatırım ve finansman şartlarının reel sektör üzerinde hassasiyetle gözetilmesi gerektiğini, enflasyonu %30’dan daha da düşürmenin daha dengeli adımlar gerektirdiğini ifade etti.
Tarımın önceliklendirilmesi gerektiği vurgusu
Çandır, reel sektör açısından öncelikli sektörün tarım olduğunu belirtti ve bunun iki temel gerekçesini sıraladı: tarımın stratejik önemi ve üreticinin fiyatları maliyetlerine göre belirleyememesi. Tarım sektörünün sezon bazlı ve fiyat dalgalanmalarına açık yapısı nedeniyle farklı bir politika çerçevesine ihtiyaç duyduğunu, istihdamdan tedarike, üretimden ticarete kadar kapsayıcı bir model önerdiğini söyledi.
Antalya ekonomisi ve Borsa çalışmaları
Antalya ekonomisinin 2025’i birçok gösterge bakımından Türkiye ortalamasının altında geçirdiğini belirten Çandır, kentin dışa açık, fiyat rekabetine dayalı ve maliyetlere hassas yapısının; şirket kuruluşlarındaki azalma, ticari işlem hacmindeki reel gerileme ve ihracattaki zayıflığın kent ekonomisi üzerinde baskı oluşturduğunu aktardı. Turizmde ziyaretçi sayısındaki artışın gelir ve katma değer artışına aynı oranda yansımadığını, kredi kullanımındaki artışın ise canlandan çok finansman ihtiyacını gösterdiğini söyledi.
ATB olarak 2025’te tarımdan ticarete tüm zinciri kapsayan çok boyutlu çalışmalar yürüttüklerini açıklayan Çandır, hal mevzuatı, yaş meyve-sebze piyasası raporları, tarıma özgü sosyal güvenlik modeli odak grup toplantıları, lisanslı depoculuk, ürün ihtisas borsacılığı ve organize tarım bölgesi fizibilite çalışmalarını anlattı. Coğrafi işaretler, yeşil mutabakat, tarımsal veri ve fiyat endeksleri gibi alanlarda düzenli çalışmalar yaptıklarını, Ar-Ge projeleri, uluslararası ticaret heyetleri ve sektörel analizlerle üyelerin küresel rekabet gücünü artırmayı hedeflediklerini söyledi.
2026 hedefleri ve insan kaynağı
2026 vizyonunda iklim değişikliği ve afet risklerini merkeze alan, su ve enerji verimliliğini artıran, tarımsal dijitalleşme ve yapay zeka uygulamalarını yaygınlaştıran; üretimi ve tarımı koruyan, finansmana erişimi kalıcı olarak güçlendiren politikaların savunucusu olacaklarını belirten Çandır, Antalya’nın tarım ve turizm eksenli yapısını daha dayanıklı hale getirmeyi hedeflediklerini aktardı.
2030’a kadar en çok ihtiyaç duyulacak beceriler arasında yapay zeka, bilişim ve siber teknolojilerinin ilk sıralarda yer aldığını, ardından düşünce, esneklik, dayanıklılık ve yaşam boyu öğrenmenin geldiğini söyleyen Çandır, liderlik, analitik düşünme ve çevresel sorumluluğun önemine dikkat çekti.
Bütçe kararı
Mecliste denk bütçe esasına göre hazırlanmış 2026 yılı bütçesi 95 milyon TL olarak oybirliğiyle kabul edildi. Çandır, bütçenin üyeler ve sektör için hayırlı olmasını diledi ve 2026 yılının sağlıklı, mutlu, başarılı ve bereketli geçmesini temenni etti. Meclis üyeleri de sektörlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ATB YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ ÇANDIR, TARIM, ÜLKE VE ANTALYA EKONOMİSİYLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU.