ASO Başkanı Seyit Ardıç'tan Büyüme Değerlendirmesi
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, 2023 yılına ait büyüme rakamlarının umut verici olduğunu belirtti. Ardıç, "Sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme için yatırım ortamının iyileştirilmesi ve finansmana erişimin kolaylaştırılması, ülkemizin uzun vadeli büyüme potansiyelini artıracaktır." ifadelerini kullandı.
Büyümede İç Talep ve İnşaat Sektörünün Rolü
Ardıç, yaptığı yazılı açıklamada 2024 yılına dair büyüme verilerini değerlendirdi. Sözlerine devam eden Ardıç, büyümenin, özellikle sanayi üretiminin değil, iç talep ve inşaat sektörünün etkisiyle gerçekleştiğine dikkat çekti.
Sürdürülebilir Büyüme için Yapılması Gerekenler
Ardıç, sanayi sektöründeki artışın sınırlı kaldığını belirterek, "Ülkenin istikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için sınai üretime önem verilmesi gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, sanayi sektörünün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin altında kaldığını ifade etti.
Ekonomik Politikalar ve Yapısal Reformlar
Ardıç, sektörün yeniden ivmelenmesi için rasyonel ekonomik politikalar ve yapısal reformların hayata geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Özel sektör ve kamu işbirliğiyle daha güçlü bir sanayi ekosistemi oluşturulması gerektiğini belirtti.
Enflasyon ve Tüketim Harcamaları
Ardıç, dördüncü çeyrek tüketim harcamalarının yüksek seyrettiğini aktararak, "Büyümeye tüketim kaynaklık etmeye devam ediyor." dedi. Ancak net ihracatın büyümeye katkısının azaldığını vurguladı. Ayrıca, Gayri Safi Sabit Sermaye oluşumunun GSYH içindeki payının gerilemesinin ekonominin üretim tarafındaki yavaşlamaya işaret ettiğini belirtti.
Enflasyonla Mücadelede Kararlılık
2025 yılı için makroekonomideki en önemli konunun enflasyon olduğunu yeniden hatırlatan Ardıç, "Enflasyonla mücadelenin kararlı şekilde sürdürülmesini doğru buluyoruz." ifadeleriyle sözlerini tamamladı. Düşük enflasyonun sürdürülebilir bir büyüme için en önemli ön şart olduğunu vurgulayarak, sağlıklı büyümenin üretim odaklı yüksek katma değer yaratan ve ithalata bağımlı olmayan bir üretim modeliyle gerçekleşebileceğini kaydetti.