Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in Filistinlileri yerlerinden etmek amacıyla uzun bir süredir suyu bir silah olarak kullandığını ifade etti. Abbas, bu açıklamaları 22 Mart Dünya Su Günü münasebetiyle yaptığı konuşmada dile getirdi.
Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre Abbas, İsrail'in uluslararası insan hakları anlaşmalarını ihlal ederek, başta su olmak üzere tüm temel hizmetleri durdurduğunu ve yardım girişlerini engellediğini belirtti. Bu durumun, Filistin halkının zorla göç ettirilmesine ve hatta yavaş yavaş öldürülmesine neden olduğunu kaydetti.
Abbas, "Gazze'de bir litre su almak için saatlerce kuyrukta bekleyen, kirli su içen, gıda ve ilaçtan mahrum kalan, susuzluktan ölen ve diğer dünya çocukları gibi güven içinde yaşayamayan Filistinli çocukların meselesinden daha önemli bir meselenin olmadığını dünya bilmelidir." şeklinde konuştu.
İsrail'in su kaynaklarındaki egemenliğini sürdürdüğünü vurgulayan Abbas, bu durumu işkence, tehcir ve şantaj silahı olarak gördüğünü ifade etti. Ayrıca, İsrail'in su kaynaklarını yağmalayıp Filistinlilere su sağlanmasına yönelik tüm çabaları baltaladığını ve bu işgale karşı bir çözüm bulunması gerektiğini dile getirdi.
Dünyaya çağrıda bulunan Abbas, İsrail'in Gazze'deki su tesislerinin yüzde 85'inden fazlasını sistematik olarak yok ettiğine ve yaşamı yok etmek, Filistinlileri yerinden etmek amacıyla Batı Şeria ve Gazze'deki su ve sanitasyon altyapısını hedef aldığına dikkat çekerek fiili adımlar atılmasını istedi.
Gazze'de 19 Ocak tarihinde yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart tarihinde sona erdi. Ancak, İsrail Gazze Şeridi'ne 2 Mart itibarıyla her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurdu, 9 Mart’ta elektrik tedarikini kesti ve 18 Mart’ta şiddetli saldırılara yeniden başladı.
İsrail’in elektrik tedarikini kesmesi, Deyr el-Belah’taki merkezi deniz suyu arıtma tesisinin devre dışı kalmasına yol açtı.