İletişim ve Diplomasi Dergisi'nin 13. Sayısı Yayınlandı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan uluslararası hakemli dergi İletişim ve Diplomasi'nin 13. sayısı yayınlandı. Derginin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, yeni sayının 8 makaleden oluştuğu belirtildi.
Çağın Zorlukları ve İletişim Süreçleri
Derginin başeditörlüğünü üstlenen Fahrettin Altun, yazısında yaşanan çağın, artan küresel sorunlar, sürekli kaos ve çatışma ortamları nedeniyle 'krizler çağı' ve 'belirsizlikler çağı' olarak nitelendirildiğini ifade etti.
Altun, bilgi çağı ve hakikat ötesi çağ gibi kavramların, bilgiyi elde etme, işleme ve aktarmanın önemini artırmakla birlikte, nesnel gerçekliğin tahrif edilmesinin yıkıcı sonuçlarını gözler önüne serdiğini belirtti. Dikkat çeken diğer tanımlamalar arasında ise 'dijital çağ', 'hız çağı' ve 'bilgi düzensizliği çağı' yer alarak, iletişimin kritik rolüne vurgu yaptı.
Gelecek Sayılar ve Araştırmacı Beklentisi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından desteklenen iletişim seferberliği doğrultusunda, İletişim Başkanlığı'nın 'Türkiye İletişim Modeli' çerçevesinde çağın meydan okumalarıyla mücadele ettiğini söyleyen Altun, Nisan 2025'te yayımlanacak 'Filistin Özel' ve Temmuz 2025'te yayımlanacak 14. sayılar için araştırmacıların güncel çalışmaları beklediklerini duyurdu.
Makaleler ve İlgili Çalışmalar
Dergideki makaleler arasında Ömer Faruk Özgür'ün kaleme aldığı 'Algı Yönetimi Bağlamında X Platformunun Dezenformasyonla Mücadelede Bir Araç Olarak Kullanımı' başlıklı çalışma, sosyal medya platformlarının dezenformasyon yayılımındaki rolünü incelemektedir.
İsmail Çağlar'ın 'Digitalization Against Monopolization' makalesi ise Türk medyasında dijitalleşmenin çok seslilik üzerindeki etkisini araştırıyor. Atalay Bahar ve Ebru Caymaz, derginin önceki sayılarını analiz ederek iletişim perspektifini ortaya koymayı hedefliyorlar.
Dursun Yılmaz ise 'Filistin-İsrail Çatışması Üzerine Bir Çerçeveleme Analizi' ile önemli medya değerlendirmelerine yer veriyor. Hıdır Polat, kamu diplomasisi açısından 'Karadeniz: Seyr-i Türkiye' belgeselini incelerken, Abraham Ename Minko, Türkiye'nin Nijerya'daki afet yönetimindeki rolünü analiz etmekte.
Büşra Selin Erdoğan ve Burak Erdoğan'ın çalışması, Rusya’nın Türkiye’deki Akkuyu NGS Personel Yetiştirme Programları üzerindeki etkisini ele alırken, Tuğçe İyigüngör, çevrim içi şiddet ve nefret söylemi konularına odaklanmıştır.