Malatya'da Diyabet Oranı Türkiye'de İlk Sırada

Malatya'da diyabet oranı yüzde 21 ile Türkiye'de birinci; uzmanlar Dünya Diyabet Günü'nde tanı, komplikasyonlar ve yaşam tarzı değişikliğinin önemini vurguladı.

Yayın Tarihi: 14.11.2025 15:35
Güncelleme Tarihi: 14.11.2025 15:35

Malatya'da Diyabet Oranı Türkiye'de İlk Sırada

Malatya'da diyabet oranı Türkiye'de ilk sırada

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Lezan Keskin, diyabetin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızla artan bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Keskin, diyabetin önlenebilir, kontrol altına alınabilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çekti.

Dünya Diyabet Günü ve tarihçesi

Doç. Dr. Keskin, Dünya Diyabet Günü'ne ilişkin olarak, 'Bugün 14 Kasım, Dünya Diyabet Günü. 1921'de insülini keşfederek milyonlarca şeker hastasının tedavisini mümkün kılan ve 1923'te Nobel Tıp Ödülü'nü alan Kanadalı Dr. Frederick Banting'in doğum günü' dedi. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun bu günü Diyabet Günü olarak kabul ettiğini hatırlattı.

Diyabet tüm organ ve sistemleri etkiler

Doç. Dr. Keskin, diyabetin yalnızca kan şekerinin yükselmesiyle sınırlı kalmadığını, pankreastan salgılanan insülin hormonunun yokluğu, eksikliği veya etkisizliği sonucu ortaya çıkan ve tüm sistemi etkileyen kronik bir hastalık olduğunu belirtti. Kan şekerinin yükselmesiyle birlikte damarlar aracılığıyla vücudun her noktasına ulaşarak hücre, organ ve sistemlerde mikrovasküler ve makrovasküler komplikasyonlara yol açtığını ifade etti.

Kalp, böbrek, göz ve sinir sistemi riskleri

Uzman, diyabetin uzun vadede beyinde inme ve felç, gözde görme kaybı ve körlük, kalpte koroner arter hastalıkları ve kalp krizi riskini artırdığına dikkat çekti. Sinir sisteminin etkilenmesiyle gelişen diyabetik nöropati el ve ayaklarda uyuşma, yanma ve karıncalanma gibi belirtilerle görülebilir. Ayrıca diyabetik nefropatinin zamanla son dönem böbrek yetmezliğine ve diyaliz ihtiyacına yol açtığını, diyaliz ünitelerindeki hastaların büyük kısmını diyabetik bireylerin oluşturduğunu söyledi.

Yaşam kalitesi ve erken belirtiler

Doç. Dr. Keskin, diyabetin sadece organ kaybına değil, yaşam kalitesi, özgürlük ve gelecek kaybına da neden olduğunu belirterek yeni tanı alan hastalarda sık susama, sık idrara çıkma ve aşırı yemek yeme şikayetlerinin sık görüldüğünü aktardı. Ayrıca bulanık görme, kadınlarda tekrarlayan enfeksiyonlar ve erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluklarının erken belirtiler arasında olduğunu söyledi.

Tanı ve test kriterleri

Tanıda laboratuvar testlerinin önemine değinen Doç. Dr. Keskin, açlık kan şekeri değerinin 126 mg/dl ve üzeri ile tokluk kan şekeri değerinin 200 mg/dl üzerinin diyabet tanısı koydurabileceğini belirtti. Ayrıca Hemoglobin A1c testinin son üç aylık kan şekeri ortalamasını gösterdiğini ve %6,5'in altında olmasının istendiğini, A1c değerindeki her yüzde birlik artışın komplikasyon riskini artırdığını vurguladı.

Diyabet türleri ve nedenleri

Doç. Dr. Keskin, Tip 1 diyabetin genellikle genç yaşlarda görüldüğünü ve pankreasta insülin üretiminin yok denecek kadar az olması nedeniyle tedavide insülin kullanımının zorunlu olduğunu belirtti. Tip 2 diyabetin tüm vakaların %90'ını oluşturduğunu, genetik yatkınlık, obezite, hipertansiyon ve yüksek kolesterolün bu türün önemli nedenleri arasında yer aldığını söyledi. Gestasyonel diyabetin de anne ve bebek sağlığı açısından dikkatle takip edilmesi gerektiğine değindi ve bazı ilaçlar, enfeksiyonlar ile pankreas cerrahilerinin diyabet gelişiminde rol oynayabileceğini aktardı.

Tedavi yaklaşımları ve önleme

Doç. Dr. Keskin, diyabet tedavisinin temelinin yaşam tarzı değişikliği olduğunu belirterek, 'Amacımız kan şekeri düzeylerini normal seviyelerde tutmak ve ideal kiloya ulaşmak' dedi. Düzenli beslenme, aktif yaşam, sigara ve alkolün bırakılmasının en az ilaç tedavisi kadar önemli olduğunu, gerekli durumlarda insülin ve oral antidiabetiklerin tedavide en önemli destekler olduğunu ifade etti.

Yerel veriler ve farkındalık çağrısı

2010 yılında yapılan Türkiye Obezite ve Diyabet Prevalans çalışmasına dikkat çeken Doç. Dr. Keskin, 'Ülkemizde diyabet oranı %13,7 iken, Malatya'da bu oran %21 ile ilk sırada yer aldı. Bu tabloyu değiştirmek bizim elimizde' dedi.

Doç. Dr. Keskin, diyabet farkındalığını artırmak amacıyla düzenlenecek etkinliğe tüm vatandaşları davet ederek, 16 Kasım Pazar günü 100. Yıl Parkı'nda gerçekleştirilecek yürüyüşe 'Bir adım atın, yarına sağlıkla ulaşın' sloganıyla Malatya halkını katılmaya çağırdı.

MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA HASTALIKLARI UZMANI DOÇ. DR....

MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA HASTALIKLARI UZMANI DOÇ. DR. LEZAN KESKİN, DİYABETİN TÜM DÜNYADA OLDUĞU GİBİ TÜRKİYE’DE DE HIZLA ARTAN BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKTİ. DOÇ. DR. LEZAN KESKİN, DİYABETİN ÖNLENEBİLİR, KONTROL ALTINA ALINABİLİR VE TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK OLDUĞUNU DA SÖYLEDİ.

MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA HASTALIKLARI UZMANI DOÇ. DR....