Richard Falk: Gazze için BM'ye vetosuz yetkilendirme çağrısı
Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski BM Filistin Raportörü Richard Falk, İstanbul'da düzenlenen "Gazze Mahkemesi Acil Durum Basın Toplantısı"nda, üye devletleri BM Genel Kurulu'nu vetoya takılmadan yetkilendirmeye çağırdı.
Toplantıda verilen mesaj
Falk, toplantıda yaptığı konuşmada, Gazze halkının 22 aydır soykırıma maruz kaldığını belirterek, "Önerdiğimiz köklü eylem, BM'nin şu anda erişebildiği mevcut politika araçlarına güvenmenin bir kombinasyonunu içeriyor" dedi. Falk, ciddi ve köklü bir adım atılmazsa Gazze'yi kurtarmanın artık çok geç olacağı endişesini paylaştı.
Falk, Batı'nın liberal demokrasilerinin bu süreçteki rolünü eleştirerek, "Batı'nın liberal demokrasilerinin bu kadar suç ortaklığı yapması büyük bir üzüntü kaynağı" ve "Batı halkı yavaş yavaş yeniden tepki veriyor" yorumlarında bulundu. "Acil bir şekilde tepki vermeleri gerekiyor, yoksa çok geç olacak." diye uyardı.
Eylem ve sivil toplumun rolü
Falk, tüm insanlığın vicdanına seslendiklerini belirterek, hükümetlerde değişim yaratacak adımlar ile kamuoyu ve sivil toplumun başlattığı kampanyalara dikkat çekti. Silah ambargosu ve çeşitli yaptırım biçimleri ile Filistinlilerin hak mücadelesiyle dayanışmanın güçlendirilmesini hedeflediklerini söyledi.
Falk ayrıca, bu girişimin meşruiyetinin uluslararası hukuyla desteklendiğini belirtti ve sivil toplumun etkili olmasını umduklarını ifade etti.
İstanbul ve Ekim planı
Falk, "Ekim ayının sonunda İstanbul'da bir araya geleceğiz ve vicdan jürisi nihai kararını verecek ve güçlü yargılarda bulunacak" dedi. Bu çerçevede, bildirinin esas olarak BM Genel Kurulu'nun yetkilendirilmesini talep ettiğini, böylece Güvenlik Konseyi vetosundan, Uluslararası Adalet Divanı'nın yavaş işleyişinden ve hukukun teknik sınırlamalarından kaçınılmasının amaçlandığını söyledi.
BM Barış Çözümü ve tarihi referanslar
Falk, önerilen eylemin 1950'de Kore Savaşı sırasında yürürlüğe giren ve 1956 Süveyş Krizi sırasında uygulanan BM Barış Çözümü kavramına dayandığını belirtti. Bu kavramın, Soğuk Savaş döneminde Sovyet vetosuna rağmen BM'yi sorumlu ve etkili tutmak için kullanıldığını vurguladı ve Eylül'deki New York genel kurul toplantısında bunu gündeme taşıma niyetinde olduklarını söyledi.
Bölgesel riskler ve İsrail politikaları
Falk, İsrail Güvenlik Kabinesi'nin Gazze'de "en ölümcül soykırım aşamasına girişme kararı aldığı" uyarısında bulunarak yaklaşan tırmanışın çok sert önlemler alınmasını gerektirdiğini kaydetti. Ayrıca, İsrail'in bölgesel provokasyonlarla dikkatleri dağıtmaya çalıştığını ve "ikinci İran savaşı" spekülasyonlarının mevcut acil durumun parçası olduğunu söyledi.
Falk, Siyonist projenin amacını da değerlendirerek, "Siyonist projenin nihai amacı Yahudi üstünlüğünü istikrara kavuşturmak ve Filistin halkının fiziksel ve siyasi varlığıyla siyasi direnişini en aza indirmektir" ifadesini kullandı.
Boykot ve izolasyon çağrısı
İsrail'in gerçekleri susturmaya çalıştığını belirten Falk, İsrail'i bir "parya devlet" olarak nitelendirmenin ikinci derecede bir eylem önceliği olduğunu ve bunun spor, kültürel, akademik ve ticari iş birliklerinin kesilmesi gibi adımları içerdiğini söyledi. Gazze'deki durumun umutsuzluğuna dikkat çekerek, halkı kurtarmanın yalnızca beklenmedik girişimlerle mümkün olabileceğini belirtti.
ABD'deki kamuoyu ve siyaset
Falk, ABD'de kamuoyunda, özellikle Yahudi azınlığın da içinde bulunduğu kesimlerde dramatik bir değişim gözlemlediklerini ve bu değişimin politikayı daha dengeli hale getirmek için baskı oluşturduğunu söyledi. Ancak özel çıkar gruplarının, özellikle silah ve teknoloji tedarik eden şirketlerin, Kongre üzerindeki etkisinin bir zorluk oluşturduğunu belirtti.
Son olarak Falk, "Kongre ve Beyaz Saray, Netanyahu'yu çağımızın bir kahramanı olarak karşılarken, sivil toplum onu Hitler'den bu yana en ciddi savaş suçlusu olarak görüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Gazze Mahkemesi ve Richard Falk, uluslararası toplumdan, BM mekanizmalarını etkin kullanarak ve sivil toplumla dayanışmayı güçlendirerek acil eylem talep etmeye devam edeceklerini bildirdi.
