Yumurta dondurmada yaş engeli ve mevzuat sınırı
Antalya’da düzenlenen 13. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresinde Türkiye’de isteğe bağlı yumurta dondurmanın yalnızca tıbbi gerekçelerle uygulanabildiği bildirildi. Kongrede, ülkenin azalan doğurganlık oranı, IVF’nin toplumsal etkileri ve yumurta dondurmada yaşa bağlı başarı oranları bilimsel verilerle tartışıldı.
Mevzuat ve uygulamadaki sınırlamalar
TSRM Yönetim Kurulu Üyesi ve Kongre Sekreteri Prof. Dr. Işıl Kasapoğlu mevzuat çerçevesini ayrıntılarıyla anlattı. Kasapoğlu, "Türkiye’de isteğe bağlı yumurta dondurma yapılamıyor" ifadelerini kullandı ve şu açıklamayı paylaştı:
"Normalde Türkiye Cumhuriyeti’nde yönetmelik gereği yumurta veya gonad hücresinin dondurulması yasal değil. Ama bazı şartlarda devlet buna müsaade ediyor. Hasta gonadotoksik yani overlerine zarar verecek bir tedavi alacaksa ki bunun başında kemoterapi geliyor, over rezervi düşükse ya da overlere zarar verecek bir cerrahi işlem yapılacaksa yumurta dondurmamıza izin veriliyor. Bunun dışında sosyal prezervasyon dediğimiz, birçok Avrupa ülkesinde yaygın olan isteğe bağlı yumurta dondurma uygulaması var. Yani kadınlar herhangi bir tıbbi endikasyon olmadan, sadece ilerideki doğurganlıklarını korumak için yumurtalarını dondurabiliyor. Bizde ise bu mümkün değil; yalnızca özel tıbbi durumlarda dondurma yapabiliyoruz. Bu da şu sonucu doğuruyor; kadınlar daha genç yaşlarda ve yumurta kalitesinin yüksek olduğu dönemde bu işlemi yaptıramadığı için başarı şansı düşüyor. Çünkü rezerv azaldıktan sonra ya da ileri yaşta yapılan yumurta dondurma işlemlerinde verim çok daha düşük oluyor."
Tedavi öncesi hastaların karşılaştığı zorluklar
Kasapoğlu, kemoterapi gibi ağır tedaviler öncesi yumurta dondurmak isteyen hastaların hem fiziksel hem de ekonomik baskı altında kaldığını belirtti. "Kemoterapi hastaları zaten çok zor bir sürecin içinden gelmiş oluyorlar. Bir de bunun maliyetini üstlendiklerinde demoralize olabiliyorlar. Aslında yumurta dondurmak onlar için geleceğe dair bir umut. Tedaviye giderken üreme potansiyelinin korunduğunu bilmek hastayı motive eden bir süreç." dedi. Kasapoğlu, maliyetlerin ödeme kapsamına alınmasının hastalar için önemli destek olacağını vurguladı.
Yaşın başarı oranlarına etkisi
Toplantıda, yaş faktörünün dondurma başarısındaki belirleyici rolü öne çıktı. Prof. Dr. Kasapoğlu, "Genç yaşlarda ve kaliteli yumurta dondurduğumuzda verimlilik çok daha yüksek oluyor; ileri yaşta aynı başarıyı elde etmek neredeyse imkânsız hale geliyor" diye konuştu. Kasapoğlu ayrıca pratik bir örnek vererek, "Örneğin 42 yaşındaki bir hastanın ileride canlı doğuma ulaşabilmesi için 20 ile 30 arasında yumurta toplaması gerekiyor. Bu sayıya tek bir denemede ulaşmak neredeyse imkansız, çünkü çok yüksek bir rezerv gerektiriyor." ifadelerini kullandı.
Saklama süresi ve anne yaşı
Yumurta ve embriyo dokularının saklama süresine ilişkin yanlış bilinenlere de değinildi. Kasapoğlu, "Dondurulan yumurta ve embriyo dokuları istenildiği kadar saklanabiliyor. Herhangi bir süre sınırlaması yok; beş yıl saklandı, artık imha edilmeli gibi bir uygulama bulunmuyor." dedi. Ancak bu süreçte dikkate alınması gerekenin anne yaşı olduğunu belirtti; bazı ülkelerde ileri yaştaki gebelik riskleri nedeniyle sınırlamalar getirilebildiği örnek olarak gösterildi.
Prof. Dr. Kasapoğlu, bu konuların Türkiye'de öneriler geliştirmek üzere meslek içi tartışmalarda olduğunu ancak şu an için mevzuatta değişiklik olacağına dair bir bilginin bulunmadığını açıkladı.
ANTALYA’DA DÜZENLENEN 13. ÜREME SAĞLIĞI VE İNFERTİLİTE KONGRESİ’NDE TÜRKİYE’DE İSTEĞE BAĞLI YUMURTA DONDURMANIN YASAK OLDUĞU, YALNIZCA KEMOTERAPİ, DÜŞÜK OVER REZERVİ VEYA CERRAHİ GİBİ TIBBİ GEREKÇELERLE YASAL ŞEKİLDE UYGULANABİLDİĞİ VURGULANDI. TSRM YÖNETİM KURULU ÜYESİ PROF. DR. IŞIL KASAPOĞLU, "GENÇ YAŞLARDA VE KALİTELİ YUMURTA DONDURDUĞUMUZDA VERİMLİLİK ÇOK DAHA YÜKSEK OLUYOR; İLERİ YAŞTA AYNI BAŞARIYI ELDE ETMEK NEREDEYSE İMKÂNSIZ HALE GELİYOR" DEDİ.