Makine İhracatında Düşüş Yaşandı
Türkiye'nin makine ihracatı, Ocak-Şubat 2023 döneminde, serbest bölgeler dahil, geçen yılın aynı dönemine göre %4,3 gerileyerek 4,3 milyar dolar seviyesine düştü. Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) verilerine göre, makine imalat sanayisinin ihracatı, bu dönemde miktar bazında %8,8, değer bazında ise %5,8 azaldı. Kilogram başına ihracat birim fiyatlarının ise %5 arttığı kaydedildi.
Şubat Ayı İhracatı Dikkat Çekiyor
2023'ün Şubat ayında, ihracatın değer bazında %5,8 ve miktar bazında %11,6 gerilemesi dikkat çekerken, yıllıklandırılmış verilere göre ihracattaki azalma %1,8 seviyesinde kalarak 24 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Pazar Analizi: Almanya'daki Durgunluk Etkili
Birlikten yapılan açıklamada, Almanya’daki durgunluğun sektördeki etkileri hissedilirken, ABD pazarındaki %14,3'lük düşüş de kayda geçti. Ayrıca, Rusya’ya olan makine ihracatı aylık 100 milyon doların altına düşmesi, yaptırımların yaygın etkisini ortaya koymakta. Öte yandan, İtalya, Birleşik Krallık, İspanya, Polonya ve Romanya gibi pazarlarda sağlanan artışlar ise ana pazar daralmalarını kısmen dengelemiş durumda.
Artış Gösteren ve Düşen Alt Gruplar
İhracatı en çok artan grup, türbinler, turbojet ve hidrolik sistemler ile tekstil ve konfeksiyon makineleri oldu. Bu grupta %10'un üzerinde bir artış gözlemlenirken, deri işleme makineleri, hadde ve döküm makineleriyle inşaat ve madencilik makinelerinde ise %20'nin üzerinde düşüşler yaşandı.
AB ve Türkiye Arasındaki İlişkilerde Dönüşüm
MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Almanya'daki makine ve ekipman üretici kayıplarının yanında, makine ihracatının 2024'te nominal %5 oranında düşeceğini vurguladı. Karavelioğlu, AB’nin ABD’nin tarifelerine karşı geliştirdiği de-risking araçlarıyla Türkiye’ye yakınlaşabileceğini ifade etti. Ayrıca, AB içerisindeki Temiz Sanayi Mutabakatı'nın bürokrasiyi azaltmayı ve dijitalleşmeyi teşvik edeceğini belirtti.
Avronun Değeri ve İhracat Üzerindeki Etkileri
Karavelioğlu, genel imalat sanayinin %0,5 büyüdüğü bir önceki yılda, makine ve teçhizat sanayisinin %8,5 daraldığını hatırlatırken, rekabetçiliği sınırlayan kur seviyelerinin yeni siparişlerde kayıplara yol açtığını ifade etti. Yükselen avro değerinin, AB’den gelecek talebi destekleyerek firmalar üzerindeki baskıyı azaltabileceği olumlu bir etken olarak değerlendirildi.
