Dünya Bankası Türkiye için büyüme tahminlerini güncelledi
Dünya Bankası, ülke ve bölge raporlarında Türkiye ekonomisine ilişkin tahminlerini revize etti. Kurum, Türkiye'nin büyüme öngörülerini yukarı yönlü güncelleyerek hem kısa hem orta vadede daha güçlü bir görünüm çizdi.
Türkiye için yeni tahminler
Dünya Bankası, Türkiye'nin ekonomik büyüme tahminini bu yıl için yüzde 3,1'den yüzde 3,5'e, gelecek yıl için yüzde 3,6'dan yüzde 3,7'ye ve 2027 için yüzde 4,2'den yüzde 4,4'e yükseltti. Kurumun haziran ayındaki tahminleri ise Türkiye için 2025'te yüzde 3,1, 2026'da yüzde 3,6 ve 2027'de yüzde 4,2 şeklindeydi.
Avrupa ve Orta Asya görünümü
Avrupa ve Orta Asya Ekonomik Güncelleme Raporu'nda, Türkiye'nin bu yıl yüzde 3,5, 2026'da yüzde 3,7 ve 2027'de yüzde 4,4 büyümesinin beklendiği ifade edildi. Raporda, bölge genelinde büyümenin yavaşladığı, bu yıl için bölge ekonomisinin yüzde 2,4 büyümesinin öngörüldüğü; bunun geçen yılki yüzde 3,7'lik oranın altında olduğu ve zayıflamanın önemli ölçüde Rusya kaynaklı olduğu vurgulandı.
Doğu Asya ve Pasifik: Küresel ortalamanın üzerinde
Doğu Asya ve Pasifik Ekonomik Güncelleme Raporu'na göre, bölge bu yıl yüzde 4,8 büyüme bekleniyor; bu oran 2024'teki yüzde 5'lik büyümenin biraz altında. Raporda Vietnam yüzde 6,6, Moğolistan yüzde 5,9 ve Filipinler yüzde 5,3 ile öne çıkıyor. Kamboçya ve Endonezya için bu yıl yüzde 4,8, Pasifik Adaları için yüzde 2,7 ve Tayland için yüzde 2 büyüme öngörüleri yer aldı. Çin ekonomisinin ise bu yıl yüzde 4,8 ve gelecek yıl yüzde 4,2 büyümesi bekleniyor.
Güney Asya: Gelecek yıl yavaşlama riski
Güney Asya Kalkınma Güncellemesi Raporu, bölge için bu yıl yüzde 6,6 güçlü bir büyüme, ancak gelecek yıl bunun yüzde 5,8'e gerileyerek belirgin bir yavaşlama gösterebileceği uyarısını yaptı. Raporda, küresel ekonomik yavaşlama, ticaret politikalarındaki belirsizlikler, bölgedeki sosyopolitik istikrarsızlık ve yapay zekanın iş gücü piyasasındaki potansiyel etkileri aşağı yönlü riskler arasında sayıldı.
Latin Amerika ve Karayipler: Girişimcilikle kırılabilecek düşük büyüme döngüsü
Latin Amerika ve Karayip Ekonomik İncelemesi Raporu, bölgenin girişimciliği istihdam yaratmak, verimliliği artırmak ve inovasyonu hızlandırmak için kullanarak düşük büyüme döngüsünü kırabileceğini belirtti. Raporda, bölgenin bu yıl yüzde 2,3 ve 2026'da yüzde 2,5 büyümesinin beklendiği; bunun küresel bölgeler arasında en düşük büyüme oranı olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca inatçı enflasyon, artan borç, zayıf yatırım ve küresel belirsizliklerin ekonomik görünümü olumsuz etkilediği ifade edildi.
Sahra Altı Afrika: Dirençli seyrin sürmesi
Dünya Bankası'nın Sahra Altı Afrika raporu, bölgenin dayanıklılığını koruduğunu ve 2024'teki yüzde 3,5 büyümenin ardından bu yıl yüzde 3,8'e yükselmesinin beklendiğini bildirdi. Raporda, enflasyonist baskıların azalması ve yatırımların ılımlı toparlanmasının bu ivmeyi desteklediği belirtilirken, çift haneli enflasyon yaşayan ülke sayısının Ekim 2022'de 23'ten Temmuz 2025'te 10'a düşmesinin fiyat istikrarı yönünde ilerlemeye işaret ettiği kaydedildi. Ancak dış finansman kaynaklarının daralması gibi küresel risklerin aşağı yönlü tehdit oluşturduğu uyarısı yapıldı.
Orta Doğu, Kuzey Afrika, Afganistan ve Pakistan: İyileşme işaretleri
Orta Doğu, Kuzey Afrika, Afganistan ve Pakistan Ekonomik Güncelleme Raporu, bölgesel görünümde iyileşme sinyalleri olduğunu belirtti. Bölgenin bu yıl yüzde 2,8 ve 2026'da yüzde 3,3 büyümesi bekleniyor. Raporda, küresel belirsizlik, ticaret politikalarındaki değişiklikler, devam eden çatışmalar ve yerinden edilme olaylarının risk oluşturduğu vurgulandı. Ayrıca, kadınların iş gücüne katılımı ile ilgili olarak verilerin kadınların sadece 5'te 1'inin iş gücüne katıldığını gösterdiği ve bunun dünyadaki en düşük oranlardan biri olduğuna dikkat çekildi.
Suriye ekonomisine ilişkin değerlendirme
Raporlarda Suriye için de değerlendirmeler yer aldı: ülke ekonomisinin 2024'teki yüzde 1,5'lik daralmanın ardından bu yıl yüzde 1 büyümesinin öngörüldüğü; bunun 2022'den bu yana kaydedilen ilk artış olacağı belirtildi. Raporda, uluslararası yaptırımların gevşemesi, elektrik arzındaki artış, geri dönenlerin ekonomiye katkısı ve artan uluslararası etkileşimin, süregelen güvenlik istikrarsızlığı, devam eden kuraklık, petrol arzındaki aksamalar ve sıkı likidite koşullarının etkilerini dengelemeye yardımcı olduğu ifade edildi.