Ani Ören Yeri'nde Kadınların Restorasyonuyla Saklı Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor

Ani Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmalarında görev alan kadınlar, 1000 yıllık eserleri temizleyip birleştirerek tarihin gizlerini aydınlatıyor.

Yayın Tarihi: 26.09.2025 11:24
Güncelleme Tarihi: 26.09.2025 11:58

Ani Ören Yeri'nde Kadınların Restorasyonuyla Saklı Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor

Ani Ören Yeri'nde Kadınların Restorasyonuyla Saklı Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor

Kazı ekipleri ve kadın restorasyon uzmanlarının rolü

CÜNEYT ÇELİK - Kars'ta, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ani Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazılarda görev yapan kadınlar, restorasyon çalışmalarıyla bölgenin saklı tarihini gün ışığına çıkarıyor.

Tarihte Kafkaslar'dan Anadolu'ya ilk giriş kapısı olan ve Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından fethedilen Ani, 2016'da UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alındı. Bölgede yürütülen kazılar; 1892-1893 ve 1904-1917 yıllarında Nikolai Yakovleviç Marr, 1944'te Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten, 1964-1967'de Prof. Dr. Kemal Balkan, 1989-2005'te Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı, 2006-2010'da Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu, 2011-2018'de Prof. Dr. Fahriye Bayram başkanlığında yürütüldü. Çalışmalar 2019'dan bu yana Doç. Dr. Muhammet Arslan başkanlığında devam ediyor.

Bu sezon, bilim insanları, sanat tarihçileri, arkeologlar, mimarlar ve öğrencilerden oluşan 130 kişilik ekip, Ani'nin gizli kalmış tarihini gün yüzüne çıkarmak için sahada çalışıyor. Kazı ve restorasyon süreçlerinde görev alan 80 kadın akademisyen ve öğrenci, çıkan parçaları temizleyip birleştirerek eserlerin korunmasına katkı sağlıyor.

Doç. Dr. Muhammet Arslan'ın değerlendirmesi

Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ani'deki kazı, koruma ve çevre düzenleme çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kafkas Üniversitesi ortaklığında eşzamanlı yürütüldüğünü belirtti. Arslan, Ani'nin sadece anıtsal yapıları değil, taşınır nitelikteki küçük buluntular açısından da Orta Çağ ve Türk İslam sanatının önemli merkezlerinden biri olduğunu vurguladı.

Arslan'ın sözleri: "Ani, sadece toprak üstündeki anıtsal eserleri veyahut halen daha kazılmayı bekleyen toprak altındaki kalıntılarıyla değil, aynı zamanda taşınır nitelikteki küçük buluntularıyla da Orta Çağ'ın ve Türk İslam sanatının en önemli şehirlerinden birisi. Biz de kazılarımızda hemen hemen her tür malzemeden yani taş eserlerden pişmiş toprak eserlere varıncaya kadar kemik eserlerden tekstil ürünlerine varıncaya kadar binlerce eseri 1000 yıl sonra belki de ilk kez gün yüzüne çıkarmış oluyoruz."

Çıkarılan eserlerin koruma altına alındığını ifade eden Arslan, "Her alanda olduğu gibi kadınlarımız, arkeolojik kazı ve koruma çalışmalarında da aktif görev alarak Ani'deki çalışmalara büyük bir katkı sunuyorlar. Her ortamda olduğu gibi ekip arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu kadın hocalarımız ve öğrencilerimizden oluşmaktadır. Kız öğrencilerimiz, 1000 yıllık topraktan çıkardığımız eserlerin yeniden hayat bulmaları için büyük bir fedakarlıkla emek sarf ediyor." dedi.

Genç araştırmacıların deneyimi

Atatürk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Tuana Karataş, Ani'de çalışmanın kendileri için benzersiz bir deneyim olduğunu anlattı: "Arazide çalışarak buldukları eserleri restore etmek çok güzel bir deneyim. 1000 yıl önce bu topraklarda yaşamış insanların kullandığı eşyaları gün yüzüne çıkarmak ve restore etmek bizim için çok değerli. 1000 yıl önce başka bir kadın tarafından kullanılan bilezik parçalarını bugün kızlar, kadınlar olarak çıkardık, şimdi temizliyoruz. Eşsiz bir deneyim, çok heyecanlıyım."

Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Gülizar Başak ise gönüllü olarak katıldığı kazı çalışmalarında, "Arazide, kazı evindeki çalışmalarda faaliyet gösteriyoruz. Burada 1000 yıl önce yaşayan insanların kullandığı eserlere dokunmak, ortaya çıkarmak ve bunları birleştirmek bizim için çok değerlidir. Burada olduğum için çok mutluyum. Bu eserlere dokunduğum için kendimi şanslı hissediyorum." dedi.

Ani Ören Yeri'ndeki çalışmalarda görev alan kadınlar, hem saha hem konservasyon aşamasında üstlendikleri rollerle bölgenin kültürel mirasının korunmasına ve kamuoyuna sunulmasına önemli katkılar sağlamaya devam ediyor.

 Kars'ta UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ani Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazılarda görev...

Kars'ta UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ani Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazılarda görev alan kadınlar, restorasyon işlemleriyle saklı tarihi aydınlatıyor. Bu sezon bilim insanları, sanat tarihçileri, arkeologlar, mimarlar ve öğrencilerden oluşan 130 kişilik ekip, Ani'nin saklı tarihinin gün yüzüne çıkarılması için çalışıyor. Kazı çalışmalarına destek veren akademisyen ve öğrencilerden oluşan 80 kadın da burada bulunan parçaları temizleyip birleştiriyor. Restorasyon işlemlerinde aktif görev alan kadınlar, Ani'nin saklı tarihinin aydınlatılmasına katkıda bulunuyor.

 Kars'ta UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ani Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazılarda görev...