François Bayrou'nun Başbakanlığına Farklı Tepkiler
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, seçim ortağı Demokrat Hareketi (MoDem) Lideri François Bayrou'yu başbakan olarak ataması, muhalefet kanadında tartışmalara neden oldu.
Merkez sağcı Başbakan Michel Barnier liderliğindeki azınlık hükümetinin 4 Aralık'ta düşmesinin ardından, Macron'un Bayrou'yu başbakan olarak ataması, siyasi arenada yeni bir dönüm noktası teşkil etti.
Sol İttifaktan Sert Eleştiriler
Bu yıl düzenlenen genel seçimlerin galibi olan sol ittifak Yeni Halk Cephesi (NF)'nin ortaklarından aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partili siyasetçiler, Bayrou'nun atanmasına tepki gösterdi. LFI milletvekili Eric Coquerel, BFMTV'ye yaptığı açıklamada, Bayrou'nun yalnızca Macron'un ekonomi politikasını sürdüreceğini öne sürdü ve yeni hükümete karşı gensoru önergesi vereceklerini açıkladı.
Diğer bir LFI milletvekili Clemence Guette, yeni başbakanın atanmasının ardından sosyal medyada, "Cumhurbaşkanının gitmesi gerekiyor" diyerek halkın nefes alması için bir değişim gerektiğini vurguladı.
Çevreci Senatörlerden Dikkat Çeken Açıklama
Senato bünyesindeki Çevreci Senatörler Grubu ise yazılı bir açıklama yaparak, Bayrou'nun atanmasının ülkenin siyasi çıkmazını daha da derinleştirdiğini ifade etti.
Aşırı Sağda Durum Farklı
Ulusal basında başbakan adayları arasında adı geçen ve Barnier hükümetinin savunma bakanı olan Sebastien Lecornu, sosyal medya hesabından Bayrou'yu tebrik eden ilk isimlerden biri olarak dikkat çekti.
Siyasi Kriz ve Macron'un Pozisyonu
Fransa'da bu yıl yapılan erken genel seçimlerde, sol ittifak NFP galip geldi. Macron, yalnızca 47 vekil çıkaran merkez sağcı Cumhuriyetçiler (LR) partisinden Barnier'i 5 Eylül'de başbakan olarak görevlendirmişti. Barnier'nin hükümeti, üç aylık görev süresinin ardından muhalefetle bütçe konusunda uzlaşamayarak Meclisten güvenoyu alamadı ve 4 Aralık'ta düştü.
Son iki yılda, Fransa'da bir yıl, sekiz ay ve üç ay süresince üç kısa ömürlü hükümet kuruldu. Macron, hükümet krizinin önüne geçmek amacıyla muhalefetin istifa çağrılarını dikkate almadan, 2027 yılına kadar görevde kalacağını duyurdu.
