Psikolog Ozan Yazıcı: Ekran Maruziyeti Otizmli Çocuklarda Semptomları Şiddetlendirebilir
Liv Sağlıklı Yaşam Merkezi’nden Psikolog Ozan Yazıcı, otizm spektrum bozukluğunun sosyal etkileşim, sınırlı ilgi, tekrarlayan davranışlar ve iletişimde güçlüklerle kendini gösteren nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu hatırlatarak ailelere uyarılarda bulundu.
Hangi belirtilere dikkat edilmeli?
Yazıcı, otizmde görülebilecek belirtiler arasında kalıplaşmış ve tekrarlayan davranışlar, sosyal becerilerde düşüklük, seçici etkileşim, değişime karşı direnç, dürtüsellik, favori nesnelere aşırı bağlılık, göz temasından kaçınma ve uyaranlara duyarlılık (özellikle ses) bulunduğunu söyledi. Rutin değişikliklerine verilen tepkiler arasında agresyon ve öfke nöbetleri gözlenebileceğine dikkat çekti.
0-1,5 yaş aralığında göz teması kurma ve ismine tepki verme gibi becerilerin izlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Yazıcı, bu becerilerde eksiklik varsa uzmana başvurmanın faydalı olacağını belirtti.
Ekran maruziyeti ve gelişim ilişkisi
Son araştırmalara atıfta bulunan Yazıcı, bu çalışmaların otizm ve ekran süresi arasında bir ilişki olabileceğini gösterdiğini söyledi. Ekran maruziyetinin dikkat, dil gelişimi, hayal gücü ve sosyal ilişkiler üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini; otizm benzeri sorunlar, özellikle sosyal etkileşim ve iletişim güçlükleri ortaya çıkarabileceğini ifade etti.
Yazıcı, 0-3,5 yaş döneminin dil gelişimi açısından kritik olduğunu, bu nedenle erken yaşlarda ekran maruziyetine diğer yaşlarda olduğu kadar değil daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca ekran maruziyetinin otizm tanısı almış çocuklarda semptomları daha şiddetli kılabileceği ve gelişimi olumsuz etkileyebileceği uyarısını yineledi.
Anne-babalara öneriler
Bu durumda birincil bakım verenlere önemli görevler düştüğünü belirten Yazıcı, çocuğun gelişim dönemlerinin yakın takibini önerdi: göz teması, emekleme, ismine tepki, kelime çıkarma, ihtiyacını ifade etme, yürüme, cümle kurma, soru sorma, oyun kurma, oyuncak seçimleri, dikkat yönlendirme ve akranlarla iletişim.
Ekran süresi konusunda sınırlar olmalı
Yazıcı, ekran süresi için sınırlar koymanın, bu sınırlarda tutarlı olmanın; çocukları oyun kurmaya teşvik etmenin; açık alanda vakit geçirmesini sağlamanın; akran iletişimi için alanlar oluşturmanın; hikâye okumanın veya masal anlatmanın ve sportif etkinliklere yönlendirmenin izlenebilecek yollar olduğunu belirtti.
Yazıcı, süreci tek başına yönetmenin zor olabileceğini, bu durumda dışsal kaynaklardan ve uzmanlardan destek alınmasının normal ve faydalı olduğunu söyleyerek, ihtiyaç halinde bir uzmana başvurulmasını önerdi.
LİV SAĞLIKLI YAŞAM MERKEZİ'NDEN PSİKOLOG OZAN YAZICI