Trump'ın Gazze Planı ve Uluslararası Hukukun Kapsamı
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, 2020 yılında sunduğu "Yüzyılın Planı" ile Gazze'nin boşaltılması ve Filistinlilerin Mısır ve Ürdün'e nakledilmesi teklifini gündeme getirmiştir. Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Osman Karaoğlu, bu teklifin uluslararası hukuka aykırı yönlerini Anadolu Ajansı Analiz için değerlendirdi.
Ateşkes Anlaşmasına Aykırılık
Trump’ın Gazze halkını Ürdün ve Mısır’a transfer etme önerisi, mevcut ateşkes anlaşmasına açıkça aykırıdır. Mısır ve Ürdün, bu teklifi reddetmiş; ateşkes metninde Gazze halkının güvenli bir şekilde evlerine dönebileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, Gazze’nin yeniden imar edilmesi ve ablukanın sona ermesi de bu süreçte garanti altına alınmıştır. Ancak, Trump’ın bu yeni önerisi, ateşkesin kalıcılığını tehdit etmektedir.
Uluslararası Hukuka Aykırılık
Uluslararası hukuka göre, bir halkın toplu olarak yerinden edilmesi yasaktır. 1949 tarihli IV. Cenevre Konvansiyonu’nun 49. Maddesi, işgal altındaki topraklarda yaşayan halkların zorla nakledilmelerini yasaklamıştır. Dolayısıyla Trump’ın önerisi hem ateşkes anlaşmasına hem de Cenevre Konvansiyonu'na aykırıdır.
Çatışma ve İleriye Dönük Senaryolar
Trump'ın Gazze teklifinin, 2020'deki "Yüzyılın Planı" ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Bu durum, Filistinlilerin evlerini terk etmeye istekli olmadığını göz önünde bulundurduğunda, Trump’ın önerisinin daha büyük bir stratejinin parçası olabileceğini göstermektedir.
2020 Yılına Dönük Zayıf Senaryolar
"Yüzyılın Planı" kapsamında, İsrail'in Batı Şeria'nın büyük bir kısmını ilhak etmesine izin verilmiş ve Filistinlilere parçalı bir devlet önerilmiştir. Bu plan, hem uluslararası hukuka aykırı eylemleri meşrulaştırmakta hem de Filistin halkının haklarını ihlal etmektedir. Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı ise tamamen reddedilmektedir.
Sonuç ve Değerlendirme
Filistin halkının haklarını göz ardı eden bu tarz girişimler, uluslararası toplum tarafından reddedilmiş ve "absürt" olarak nitelendirilmiştir. Trump’ın son günlerde yaptığı açıklamalar, bu meselelerin yeniden gündeme gelebileceğini işaret etmektedir. Uluslararası hukukun önemini vurgulamak, bu tür politikaların engellenmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Not: Bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve Anadolu Ajansı'nın editoryal politikasını yansıtmayabilir.