DOLAR
42,59 -0,02%
EURO
49,55 0%
ALTIN
5.760,08 0,07%
BITCOIN
3.946.127,87 0,42%

Van Gölü Havzası: Türkiye'nin En Fazla Sulak Alanı

Van Gölü Havzası, geniş sazlıkları ve gölleriyle Türkiye’nin en fazla sulak alanına ev sahipliği yapıyor; bölge yaklaşık 250 türle ekosistem için hayati önem taşıyor.

Yayın Tarihi: 04.11.2025 09:55
Güncelleme Tarihi: 04.11.2025 09:55

Van Gölü Havzası: Türkiye'nin En Fazla Sulak Alanı

Van Gölü Havzası: Türkiye'nin En Fazla Sulak Alanı

Türkiye’nin en büyük kapalı havzası olan Van Gölü Havzası, geniş sazlıkları, gölleri ve deltalarıyla yalnızca Van için değil, ülke ekosistemi için de kritik bir öneme sahip. Bölge, kuş göç yolları üzerinde yer alması, beslenme ve üreme alanı sağlaması nedeniyle ekolojik çeşitlilikte öne çıkıyor.

Bu zengin sulak alan yapısı, hem ekolojik dengenin korunmasında hem de nesli tükenme riski altındaki türlerin yaşamını sürdürmesinde belirleyici rol oynuyor. Aynı zamanda bu çeşitlilik, Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezine gelen hasta yaban hayvanı sayısında artışa yol açıyor.

Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bu sulak alan zenginliği, bölgenin yaban hayatı açısından da son derece zengin olmasını sağlıyor. Sulak alanlarda yaşayan çok sayıda kuş ve diğer canlı türleri, bölgenin ekolojik çeşitliliğini artırıyor. Bu durum, aynı zamanda Van YYÜ Yaban Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’ne gelen hasta yaban hayvanı sayısının da artmasına neden oluyor. Sulak alanlar, doğanın rahimleridir. Bu alanlar, ekolojik denge içerisinde sürekli canlı üreten bir sistemdir. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bazı kuş türleri de bu bölgelerde kendilerini güvende hissederek üreme imkânı buluyor. Ancak bu alanların kolay ulaşılabilir olması, zaman zaman insanların aşırı ilgisine ve olumsuz müdahalelere neden olabiliyor"

Sazlık alanlar kuşların evleridir

Aslan, sazlıkların korunmasının yaban hayatı için hayati önem taşıdığını vurguladı. Basit önlemlerin bile tür çeşitliliğine katkı sağlayacağını belirterek toplumdan duyarlı davranış beklediklerini söyledi.

Prof. Dr. Aslan, konuya ilişkin şu uyarıları ve gözlemleri aktardı: "Sazlıkları yakmamak, ateş yakmamak, yüksek ses çıkarmamak ve avlanmamak gibi basit önlemler bile bölgedeki tür çeşitliliğinin artmasına katkı sağlayabilir. Doğa Koruma ve Milli Parklar, avlanma alanlarını ve serbest avlanabilecek türleri düzenli olarak duyuruyor. Bu nedenle, cezai durumlarla karşılaşmamak ve doğaya zarar vermemek için, av yapmadan önce avın nerede ve hangi türler için serbest olduğunu öğrenmek gerekiyor. Örneğin, bu yıl Edremit sazlığında, havaalanı yakınlarında nadir görülen dik kuyruk türü gözlemlendi. Bunun yanı sıra uzun zamandır görülmeyen farklı kuş ve balık türleri de bu bölgede tespit edildi. Eğer bu alanlar tahrip edilmezse; kazlar, ördekler, karabataklar ve daha birçok türden oluşan yaklaşık 250 farklı canlı türü belirli dönemlerde bu bölgede görülebilecek"

Koruma ve farkındalık çalışmaları ile bölgede görülen bu zenginliğin sürdürülebilir kılınması, hem yerel hem de ulusal düzeyde öncelik olmaya devam ediyor.

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK KAPALI HAVZASI OLAN VAN GÖLÜ HAVZASI, SAHİP OLDUĞU ZENGİN SULAK ALAN...

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK KAPALI HAVZASI OLAN VAN GÖLÜ HAVZASI, SAHİP OLDUĞU ZENGİN SULAK ALAN VARLIĞIYLA BİRÇOK KUŞ VE YABAN HAYVANI TÜRÜNE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR.

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK KAPALI HAVZASI OLAN VAN GÖLÜ HAVZASI, SAHİP OLDUĞU ZENGİN SULAK ALAN...